Ermeni’ye kapı açmak mı açmamak mı?
Ermenistan’ın toplam nüfusu ne kadardır? Bildiğim kadarıyla 3 milyon yok... Bütün dünyadaki Ermeni nüfusu da çok değil... 10 milyonun altında...
Yani bu nüfusun tamamıyla ticaret yapsanız, bizim bir ilimizin dişinin kovuğunu doldurmaz...
Öyle ise, ülkemiz bakımından olayı ticari düşünelim diye konuşup duranların ki zırıltı kabilinden şeyler...
Boş, bomboş lüzumsuz lakırdılar...
Peki, bu şamata niye...
AB ve ABD istiyor diye...
Biz niye bu kuru gürültüye papuç bırakıyoruz?
AB ve ABD küsmesin diye...
Kim küssün?
Azerbaycan...
Yani Türk milletinin diğer yarısı...
Canı ciğeri, kardeşi...
Şahsen hükümetin böyle bir yanlış yapacağına ihtimal vermem...
Ama yine de, içim pek bir mutmain değil...
Sanki, bir ketenpere hesabı yapılıyor gibime geliyor!
Olmaz inşallah...
En azından Hükümet üyelerinin büyük çoğunluğu Eba Müslim Horasani hazretlerini ve öğütlerini bilenlerden müteşekkil.
Böyle bir tasarruf, yani Ermeni’ye kapı açılması durumunda Ermeninin Türk’e karşı husumeti asla bitmeyecek...
AB bizi bu sebepten dolayı içine almayacak, ABD ise şamar oğlanı mesabesini asla değiştirmeyecek...
O halde...(?)
Kaldı ki... Milletimizin kahir ekseriyeti de böyle bir tasarrufa kesinlikle karşıdır...
Erzurum’da bu yönde yapılan bir kamuoyu araştırması yüzde 96’lık oranla kapı açılmasın diyor... Eminiz ki, bu oran üç aşağı beş yukarı ülke geneli için de geçerlidir...
Bu sese kulak tıkayacak bir babayiğit olacağını sanmam. Olmamalı, tıkanmamalı...
Olursa şayet olacak Horasani Hazretlerinin tesbitinin tekerrürüdür... Ne buyuruyor o büyük zat: “Zarar vermeyeceklerinden emin oldukları için dostlarını uzak tuttular. Kendilerine bağlamak ve kazanmak içinde düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı, ama uzaklaştırılan dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu.”
Başka söze de hacet yok!