MENÜ
Erzurum -5°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Okur Feraseti...
Baki Gezmiş
YAZARLAR
24 Nisan 2009 Cuma

Okur Feraseti...

Dün yazdıklarımıza bir değerli okurumuz mesajla mukabelede bulunmuş. Din nedir? sorusuna cevap olsun, katkı sunsun diye gönderdiğini söylüyor... Sezai Kılıç isimli okurumuzun yorumunu noktası virgülüyle aktarıyoruz...
“Baki Bey, yazınız çok güzel bir konuya temas ediyor. Maalesef, biz Müslümanlar din’i cami’ye hapsetmişiz.
Hayatın hiçbir sahasında din’in bir anlamı yok. Halbu ki, Halil Cibran’ın ele aldığı gibi yaşanan her şey din’i ifade etmektedir.
Biz böyle anlamadığımız için yazık ki, hata üstüne hata yapıyoruz. Toplumsal bir çok yıkım bu sebepten kaynaklanıyor. Size benim başımdan geçen bir olay anlatmak istiyorum.
Ben Müteahhitim, işim gereği mazok tüketimim fazla. Dolayısıyla da, farklı benzin istasyonlarıyla çalışıyorum.
Bir ara ödemelerde sıkıntı yaşadım. İki istasyon sahibiyle bu anlamda sorun oldu. Bunlardan birisi sünneti seniyye bırakmış. Diğeri ise, ara sıra içki içen ehh işte ortalama bir Müslüman. Ödemelerin gecikmesiyle çözüm teklifine gittim. İçki içen’e vade farkı koy birkaç ay sonra ödeyeyim dediğimde fena halde tepki verdi. “Kardeşim ben tefecimiyim ki sen bana bunu teklif ediyorsun. Git üç ay sonra öde, ama öde” dedi. Sünneti seniyyeli kardeşim ise, benim teklifime balıklama atladığı gibi bir de, belirlediğim vade farkını birkaç puan daha artırdı.
Şimdi bunu niye anlatıyorum. Sakallı kardeş. Dini camide yatıp kalkmaktan ibaret biliyor, ve daha ziyadede aldatmak için kullanıyor. Öbürü ise, belki ne anlama geldiğini bilmiyor, ama ister vicdan deyin, ister gelişmiş ahlak deyin Allah’a daha yakın duruyor. Başımdan geçen olayı anlattım ki, sizin yazınıza konu olan din’i milletin nasıl anlaması gerektiğine katkı olsun.”
Yoruma gerek yok!
Herkes payına düşeni alsın...
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Hikmet Kutlu
 24 Nisan 2009 Cuma 14:57
Bana göre Din, Allah tarafından konulmuş bir kanundur. İnsanlara, yaratılış gayesini ve varoluş hikmetini bildirir. Yüce Rablerine karşı ne şekilde ibâdette bulunacaklarını öğretir. İyi ve faydalı şeyler yapmaya sevkeder, zararlı işlerden de alıkoyar. Din, insan aklının kendi kendine sorup durduğu, "Ben kimim, nereden gelip, nereye gidiyorum?" suâllerinin tatmîn edici yegâne cevab kaynağıdır. Din, imkânların tükendiği, ümidlerin söndüğü yerde başlayan imkân yolu ve ümid ışığı, ilâçların dindiremediği acıların ilâcı, yıkık gönüllerin sığınağıdır. Din; adâlet, iyilik, fedakârlık, doğruluk, fazilet gibi duyguların hayat menbaı, insan vicdanındaki inanma ihtiyacının tam karşılığıdır. İnsanlar, dinleri peygamberlerden öğrenmişlerdir. Peygamberler, vahiy yoluyla Allah'dan aldıkları dinî hükümleri, aldıkları şekliyle insanlara bildirmişlerdir. Bu bakımdan, dinlerin hakikî sahibi, Allah Teâlâ'dır. Peygamberler ise dînin hükümlerini insanlara bildiren birer elçi durumundadırlar. İnsan Hayatında Dinin Yeri Nedir? Din inancı, insanla beraber doğmuştur. Çünkü insanlık tarihinin hiçbir döneminde din duygusundan mahrum bir millete rastlanamamaktadır. Nerede insan varsa, orada bir nevi îman, ibâdet ve din duygusu görülmüştür. Bundan anlaşılıyor ki, din, insanlığın yaratılışından getirdiği fıtrî ve zarurî ihtiyacıdır. İnsanoğlu vâr oldukça, din de vârolacaktır. Filozof Auguste Sabatier bu konuda der ki: "Diyânet, gayet kuvvetli bir ağaç gibi, insaniyetin geçirdiği inkılâpların hepsinde hayatını muhafaza etmiş ve edecektir. Zaman geçmekle, onun kaynağı kurumak şöyle dursun, bilâkis, gittikçe o menbaın derinleştiğini, genişlediğini görmekteyiz. Binaenaleyh, insan hayatı diyânetle başlamış olduğu gibi, diyânetle kuvvet bulacak, diyânetle nihayetlenecektir." "Ben niçin dinliyim" suâlini nefsime sorar sormaz, şu cevabı alıyorum: Dindarım, çünkü başka türlü olmaya muktedir değilim.
 Gürhan Özorhan
 24 Nisan 2009 Cuma 10:19
Sayın Baki Bey,Dinimiz konusunda birçok tartışmalar yapılıyor,maalesef yüce dinimiz camii!lere hapsedilerek yobazların sığınagı haline gelmiştir.Din insanların sosyal hayatlarını düzenlemeleri için vardır.Bunu yaşantılarına aksettirmeyenler,dinimizin emirlerinden bi haber sakat düşünceli,Allah ile aldatanlar topluluğu haline gelirler.Bunuda yaşadığımız cemiyet içerisinde görmemek için kör olmak gerekir.Muhammed ümmeti olmaktan çok uzak, gafilleri tanımak dış görüntüleri ile onlara itibar etmemek,kendimize ve dinimize duyduğumuz saygının bir ifadesi olmalıdır.Şu mübarek cuma günü, yüce mevladan bu din yobazlarını ıslah etmesini niyaz ederim.Ruhunuz islam ateşi ile gönlünüz ülkü ile dolsun.cumanız mübarek olsun.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi