MHP Milletvekili Özcan Yeniçeri bir kanun teklifi veriyor…
Diyor ki…
“Osmanlıca orta öğretimde zorunlu ders olsun…”
İlk duyduğumda ayrıntıda farklı talepler vardır; habere çevrilirken bir hata yapılmıştır diye düşündüm…
Sonra…
İnceleyince teklifin muhteva olarak hiçbir farklılık arz etmediğini, haberlere konu olduğu gibi, “Osmanlıca zorunlu ders olsun” dendiğini gördüm…
Şok oldum doğrusu…
Birkaç sebepten dolayı…
Birincisi, bu zatı muhterem profesör titri taşıyor…
Halk arasında münevver diye tarif görüyor…
Bir başka gerekçe…
Yeniçeri’nin kendisini Türk Milliyetçisi diye tanımlaması…
Çok değil lise düzeyinde tahsil görmüş…
Az bir şey de okuyup düşünen herkesin bildiği yalın bir hakikati bu arkadaşımız bilmiyor…
Osmanlıca dediği lisanın öz be öz Türkçe olduğunu…
Yazık!
Gariptir, bu zatı muhterem her mevzuu için de ekranlarda arzı endam eder…
Her şeye karşılık söyleyecek sözü vardır…
Ama…
***
Bu MHP’liler için sıra dışı bir örnek değildir…
Benzerleri çok var…
İlay-ı Kelimetullah kavramını biteviye İlahi Kelimetullah diye söyleyeninden tutun da…
“Ülkücünün siyaseti nizamı ilahi kelimetullahtır” diyenine varıncaya kadar…
Bu son ifade de bir profesöre ait…
MHP MYK üyesi arkadaş, partinin bir teşkilatını ziyaret ediyor ve şunları söylüyor…
“Bizler bir cami cemaatiyiz ve bu şekilde beraber oluyoruz. Bizim ocaklarımızda gönül birliği var, kesinlikle çıkar birliği yoktur. Biz ülkücüleri ülkücü yapan şeylerin birincisi ilahi kelimetullahı yaymak, ikincisi ise her türlü fitne ve fesata karşı olmaktır”
“Ülkücülerin davasının ebed müddet olduğunun altını çizen müderris arkadaş devam ediyor:
“Biz ülkücülerin kaynak olarak aldıkları iki şey vardır. Birincisi İslam’a bağlılığımız, ikicisi Türk milliyetçiliğidir. Bizim davamız ebed müddetdir. Bu kutsal dava olan ülkücü hareket yokluğa tabi olan yoklukta varlığı bulan bir harekettir. Biz ülkücü hareket olarak günahlarımızla ve yanlışlarımızla kendimizi biliyor ve tanıyoruz. Bizim davamız haktır ve hak asla batılla istişare yapmaz..Ayrıca bizler rabbim nasıl emretmişse öyle iman ediyoruz ve bunu kesinlikle siyasete alet etmiyoruz. Ülkücünün siyaseti nizam-ı ilahikelimetullah’tır ve bizim ağzımızdan çıkan neyse gönlümüzdeki odur.”
Okurlarımızdan bu ifadelere şaşıranlar elbet olabilir…
“Davamız ebed müddettir” ne demektir sahi?
“Ülkücünün siyaseti nizam-ı ilahikelimetullah” hangi anlama geliyor…
Bilen beri gelsin…
Demiyoruz, demiyoruz…
Gerek yok!
Sadece üzülüyoruz…
70’li, 80’li yıllarda haftada bir, iki kitap bitirip seminer vermeyen, seminer dinlemeyen ülkücü yokken…
Şimdi?
***
“Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün” dedirten bir kadronun hakimiyeti…
Nereden nereye…
Ahmet Arvasi gibi bir ülkü devinden…
Dost düşman her kesimin gıpta ile baktığı Erol Güngör’e…
Dündar Taşer’den…
Galip Erdeme…
Nevzat Kösoğlu’na…
Muammer Cindilli’ye…
Ve…
Buraya…
Hazin bir hal…
İdbare düşmek diye buna denir işte…
Güler misin ağlar mısın?