Milletvekili dokunulmazlıkları gündemde ya…
Öteden beri terör suçlarına ilişkin farklı cezalandırma yöntemleri geliştirilmesi yönünde kafa yoruyoruz…
Her nedense…
Bizim ceza anlayışımızda “hürriyeti tahdit” öncelik alıyor…
Yani hapis cezası…
Bunu da fena halde istismar ediyorlar…
Halbu ki…
***
Erzurum’da halk arasında hoş bir tespit vardır…
Derler ki…
“Fukarayı döveceğine üstünü başını yırt”
Buradan hareketle…
Özellikle bir kısım üst düzey bölücü zevat için benzer bir yöntem geliştirilse diye çok düşünmüşümdür…
Yani…
Öyle müeyyideler koyacaksınız ki…
Hukuk mahkemelerinde görülen davalarda olduğu gibi…
Kısa sürede…
Gıyabında da yargılayıp mahkum etmek gibi…
Hürriyeti sınırlama yok!
Direk para cezası…
Öyle ufak tefek değil…
Ciddi miktarlar….
Mesela teröristle kucaklaşma ve teröriste övgü düzme suçunu işleyene, iştirak edene 1 milyon Tl cezai yaptırım…
Buyurun…
Bu tür suçlarda da erteleme, indirim yok!
Emekli maaşına bile el konulabilecek...
Bir bölü dört uygulaması gibi kolaylaştırıcı hükümlere de asla yer yok!
Eşinin ve çocuğunun üzerine kayıtlı mala mülke de tedbir konulabilecek…
O tür varlıkların satışıyla da bu tür cezaların tahsili yoluna gidilecek…
Sabahat Tuncel ablam ne yapar acaba…
Maaşından zırnık eline geçmeyecek…
Bakın bakalım ki…
O bol kepçe iri iri laflar bunlardan artık sadır olur mu?
Hapis cezası bunları kahraman yapıyor…
Bizim önerdiğimiz usul de ise dilenci olacaklar…
Bu teklifin elbet artıları eksileri vardır…
Yahut daha estetik bir tarifi, yaklaşımı olabilir…
Ama özü itibariyle bu…
Ağır maddi cezalar!
***
Bu arada en önemlisi de…
Bu davalara bakan mahkemeler davayı bir bilemedin iki celsede karara bağlayacaklar…
Temyizi kabil olmayacak…
Benimki bir masa başı düşünce ürünü…
Katılırsınız yahut reddedersiniz…
Fakat, bu tür sorunlar karşısında hepimizin fikretmesi ve çözüm teklifinde bulunması şart…
Var mı?
Sahi duydunuz mu?