Erzurum’da acayipliğin bini bir para…
Adam devlet memuru…
İdareci; müdür pozisyonunda…
Devletteki işleyişi en iyi bilmesi gerekenlerden…
Ne ki…
Yaptıklarına bakıyorsunuz…
En aklı bin karış havadaki bile yapmaz…
Olayı detaylandırmadan söyleyeyim…
Bir kurum dağ’da kurumuna ait bir tesis yapıyor…
Milyon para harcanıyor…
İlk bakışta, “iyi ya ne güzel tesis kazandırılıyor” (moda söylem ya) denebilir!…
Değil canım…
O bilinen tesislerden değil…
Burası daha ziyade mesirelik bir tesis…
Her neyse..
Varsın olsun ne var bunda diyelim yine de…
Ancak gelin görün ki…
Bu kurum, ilgili belediyeden ne bir ruhsat ne bir izin alıyor…
Resmen kafasına göre takılıp işi bitiriyor…
Belediye’de bu duruma isyan ediyor elbet…
Kesiyor cezasını…
Üstelik bir de yıkım kararıyla karşı karşıya bırakıyor…
Sonra…
Sonrası, bizim günlerdir yazdığımız mevzuuya denk geliyor…
***
Doğruysa şayet…
Bu kurumun başındaki arkadaş, şimdi milletvekilliği için istifa edip aday adaylığı yoluna giriyormuş…
Olur ya…
Bu müdürümüz yarın milletvekili olursa ne olacak durum…
Güzel bir soru değil mi?
Devletin milyon parası harcanmış…
Büyük ihtimal yıkılacak…
Bu durumda harcanan para kimin cebinden çıkacak…
Öyle ya, mebusumuza kim dava açabilir, kim hesap sorabilir?
Olmadı diyelim…
Yani müdürümüz milletvekili olamadı…
Sanki o takdirde hesap sorulabilir gibi bir durum varmış da…
Dememiz o ki…
Bu müdürümüz, yaptığı bu usulsüzlükten kaçmak için aday adayı olmuyor…
İhtimali kuvvetli ki, İstanbul Belediyesi mahreçli dostlarının himmetine güvenerek “ben de bir şansımı deneyim” kabilinden oluyor…
Bir müddettir orta yere koymaya çalıştığım resmi netleştirmek için bu münferit olayı yazdım…
Erzurum’un hali budur!
Ehliyet, liyakat hak getire…
Herkes adamını bulmanın peşinde…
Vatandaşın telkini de bu yönde…
Yakın tanıdıklarımdan biliyorum ki…
“Ya gidip bir adamını bulsan” telkinleri çokça yapılıyor…
Komik bir hal ama; önce “git birilerinin önünde etekle” demek, ardından, etekleterek getirip mebus ettiğine eteklemek…
Akıl karı değil…
En iyisi bu tür akıl almaz işlere akıl yormamak…
Ne dersiniz…
Sayfa başına git