MENÜ
Erzurum
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Erzurum’un ‘Vesaire’ Olma Süreci
Baki Gezmiş
YAZARLAR
11 Ocak 2010 Pazartesi

Erzurum’un ‘Vesaire’ Olma Süreci

Suda boğulmaya yüz tutanın, en son ve tek şansı dibe vurmaktır.

Ayakları  kuvvetlice bastırarak yüzeye çıkmak..

Ya da kelimeyi şehadet getirip, ecel meleğini beklemek.

Üçüncü şans yoktur..

Katma değer üretme payı haberi, Erzurum’un dibe vurduğunu öyle güzel özetliyor ki..

Kişi başına bin 60 dolardan üç bin 760 dolara çıkmışız verilere bakılırsa.

Ama eğer Erzurum’a ve  halkının yüzde 60’ının durumuna nazar ederseniz farklı tespitler yapmanız pekala mümkün..

Hadi 3 bin 760 dolar oluversin kişi başına katma değerimiz.

26 bölge içinde 21’inciyiz.

Nerede olduğumuzu anlamak için bizden sonraki 5 bölgeye bakmak yeterli..

Erzurum ekonomik bağlamda dibe doğru gidiyor..

Şehircilik ölçeğinde halimiz ortada..

Suyumuz elden gitti, havamızı kaybedeli yıllar oldu..

Şimdi elimizden adımızı taşıyan trenimizi alıyorlar.

Erzurumspor küme düşmeye hazırlanıyor..

İlk genel seçimde altı milletvekiline düşeceğiz.

Kapanan şirket sayısında hızımıza yetişen yok..

Vesaire..vesaire..vesaire..

Öyle ki..

Hani insanlar yaşlanınca hatıralarına sığınır ya..

Onlarla gençleştiğini zanneder...

Öyle olduk..

Eski Erzurum hatıralarıyla avunup duruyoruz..

Ama halde, durumumuz iç karartıcı..

Gelecekte çocuklarınız, torunlarınız anlatacak ne bulacak..

SYDV önündeki kuyrukları mı?

Yardım dağıtımlarındaki izdihamları mı?

Elinden alınan tüm değerlerine karşı sessiz ve çaresiz bir görüntü sergileyen Erzurum’u mu?

Sahi ne anlatacaklar?

Sularının ellerinden alınışına oylarıyla alkış tutanları mı?

Yoksulluktan nefesi kokanların, yöneticilerden zam isterük hezeyanlarını  mı?

Ne anlatacaklar?

İçinde sıfatların olmadığı, ama olumsuz fiilleri niteleyen tüm zarfların harcandığı bir hikaye herhalde..

Ve keşkeleri ifade eden edatların yığıldığı hikayeler..

Ecdadın anlatmaya kıyamadığı bir şehri, anlatılamaz hale düşürdüğümüzü..

Siyasetin her şeyden öne geçtiği, insanların partisinin konumu kadar itibar gördüğü bir şehri..

Ya da cemiyetini kaybetmiş, cemaatlerden medet uman bir şehri..

Artık Erzurum’u anlatırken, karşımızdakilerin mimikleri de değişti farkında mısınız?

Erzurum  deyince gözleri faltaşı gibi açılıp, yürekleri sevgi ateşiyle yananlar, şimdi dudak bükerek dinliyorlar Erzurum masallarını..

Haldekiler, kendilerini dedeleriyle ifade edip kurtarıyorlar zevahiri..

Sonrakiler ne edecekler?

Kendilerine hizmet edene söven, etmeyeni övenlerden mevzuyu bahis ne olacak?

Bir kilo makarna kadar hatırı olmayan şehir’den..

Vesaire..vesaire..vesaire

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 adsız
 15 Şubat 2010 Pazartesi 10:03
cocuklarımıza anlatacak birşeyler var elbette dilencilerimiz ve nasıl dilenciliğe zorlandığımız 1 ton hisli kömüre 1 kg makarnaya oyumuzu sattığımız kadınların ev ev dolaşıp kadınlarımıza oylarının karşılığında okuyan öğrençi ye para verileceği kitapların bedeva olduğunu söyleyerek kandırılışını ögretmenlerin felan cemaatın kitaplarını zorunlu kılışını kitabı alamayan coçuğun zayıf not alışını hırsızlığın yolsuzluğun coğalışını torunlarımıza anlatırız belki ağlarız belki de ahvah ederiz ama köle olan torunlarımız bizi dinlerse.selam
 kemal kara
 14 Ocak 2010 Perşembe 13:11
sayın gezmiş bir okurunuz olarak Erzurumun sorunlarınıanlattığınız yazınızı zevkle okudum.kentimizin en büyük sorunu Türkiyeye dünyaya yeterince adapte olamaması ve kendi homojen kültürü içinde kendimizi beğenerek yaşıyor olmamızdır.dışardan bakıldığında naim hoca teyo pehlivan kars kavgaları ve cağkebap ile ramazanda yapılan saldırganlıklar erzurum diyince akla gelen ilk kelimeler. bu çok üzücü. bu şehir böyle tanınmamalı. birbaşka konuda yorumcu arkadaşlar daha dikkatli olurlarsa iyi olacak.bu yazıları tüm dünya ve çocuklarda okuyor. sinkaf bize yakışmaz. saygılar sunuyorum
 Gürhan Özorhan
 12 Ocak 2010 Salı 14:26
Batan bir gemi,kurtulmak için çırpınan tayfalar,can simidi beklerken ihanete uğrayan yolcular.Milletleşme yerine cemaatleşen toplumun acı doğum sancılarıdır .Siyasi bir hareketi kendilerine din,ağaları, şıh'ları,Şeyh'leri kurtarıcı olarak görenler,boyunlarına takılan tasmaları görmeyip alkış tutanların köleden ne farkları var.Antalya'da yedi yıldızlı villada üç gün tatil için 50 bin dolar ödeyenler,şaraptan ÖTV yi sıfırlamayı,emekliyi,memuru,asgari ücretliye, işçiye verdiği zamları,şömine'nin başında Emine hanımla noel'i kutlamanın keyfini yaşarken,sen ne yapıyordun.?Allah aşkına iyi düşün bak gitikçe fakirleşiyor sadakaya muhtaç hale getiriliyorsun.Onlar hayatlarını yaşarken sen, hala Tayyip ve cemaat diyorsan,artık söylenecek söz kalmadı çünkü sözün tamamı aptala söylenir.Bir zamanlar,siğaraya zam yapan Demirel'e "Yeniceden düştüm tütüne g.... Demierel'in g..."ne diyenler.bugün ağalarının ayak'larını ve kıç'larını yalayanlara ne söylememi beklerler acaba.!Vesaire.Ülkü İle Kalınız.
 murat ertaş
 12 Ocak 2010 Salı 09:51
tepkisiz şehir erzurum, akıl'sız şehir erzurum, fikirsiz şehir erzurum, hoşgörüsüz şehir erzurum, kıskanç ve haset şehir erzurum, miskin ve kaderci şehir erzurum, öğrenilmiş çaresizliğe kendini kaptırmış erzurum, en büyük varlığı adam yokluğu olan şehir erzurum, zenginsiz şehir erzurum, küçük şehir erzurum, tarihiyle ve toprağın altındakileriyle büyük şehir erzurum... İsrafil'in sur'unu bekleyen şehir erzurum, Üstad kalemine sağlık,selamlar
 c.ok
 12 Ocak 2010 Salı 09:46
Bakiciğim bu tabir çok hoştu."vesaire" ..Biri şehirleri saysa Sakarya, kocaeli, izmir, İst, 70 şehir... nihayet vesaire vesaire. Hoştu. sarhoş vesairesi.. C.okçu
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi