Velut, doğurgan demek…
Aynı zamanda üretken…
Coğrafyamız da öyle…
Yüzlerce yıldır, bağrından öylesine büyük değerler çıkarmış ki…
Milyar mil öteye ışık saçmışlar…
İsim sıralamanın alemi var mı?
Mevlana ile başlayalım…
“A kardeş, keskin kılıcın üzerine atılmadasın, tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme…” diyen büyük mutasavvıf…
Malayaniye ağzı kapalı…
Allah’a yakın…
Ve her daim mütevekkil ve müteenni…
“Acele şeytan hilesidir, sabır ve tedbir Allah lütfu..” meşrebinde…
Ruhu da bedeni de temiz tutmayı hedefleyen bir öğretinin baş öğretmeni…
Diyor ki…
“Açlık, ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene”…
Yiğitliği tarifi de güzel…
“Adam savaşmakla çetin er sayılmaz, öfkelendiği zaman kendini tutabilendir çetin”…
Ne kadar net ve beliğ bir tespit…
Büyüklerin hoş bir ifadesi vardır…
Derler ki…
“İstişare sünnettir, danışan dağı aşar,
Danışmayan zavallı, düz yolda bile şaşar”…
Mevlana Hazretleri bu hali şöyle öğütler…
“Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap”…
Aslolan asıl ile olmaktır…
Ondan ayrı düşene veyl olsun demek lazım…
Öyle ya…
Bu durumu anlamak için gurbeti tarife bakalım…
Acı…
Fena…
Ama, gayri ile olmadıktan sonra…
Yani…
Hazretin ifadesi ile…
“Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur”…
Vaziyet bu olunca…
Aldığın emir nasıl da leziz olur ki...
“Allah mermere emir vermez” diyene yönelip görelim...
Ve sürur…
Ve huzur…
Kul ölçeğine girmekle mümkün!
Haa…
Bu hale akıl yormak nadan işidir…
Zira…
“Allah merhalesinde akıl beygirine yol yoktur”…
Öyle ise…
Geceleri değerlendir!…
Bol ganime gözyaşıyla…
Müjde var bu hal için…
“Allah üstünlük bakımından göz yaşını şehitlerin kanı ile eş tuttu” muştusu…
Ve daim şükrederek…
“Allah’a şükür, rızkı artırır”… hükmünce…