Dünyanın bir çok ülkesi gibi ülkemiz de zaman zaman bazı tabii afetlere maruz kalır..Deprem, sel, heyelan, çığ bu tür afetlerden sadece bazıları..Afetleri ortadan kaldırmak bu günkü teknolojik gelişmelerle mümkün değil..Ancak afetlere karşı hazırlıklı olmak ve tedbir almak bizim ellimizde..Tedbirli ve hazırlıklı olursak mal ve can zayiatlarımız da asgariye inmiş olacaktır..
GELİŞMİŞ ÜLKELERDE DEPREM..
Gelişmiş ülkeler, bu tedbirleri hızla almışlar.Onun için Japonya'da 7 şiddetinde depremler olduğu zaman, neredeyse mal ve can zayiatı sıfır..Ya az gelişmiş ülkelerde manzara tam tersine.. Yüz binlerce ölü, sayısız ve hesapsız kadar da mal zayiatı..Örnek mi istersiniz..? Marmara depremi,daha sonra meydana gelen Pakistan depremi v.s..O halde almamız gereken şey,fenne ve teknolojiye uygun tedbir almaktır tedbir...!
BİZDE DEPREM
Üç tarafımız denizle çevirili olduğu halde, Tsunami gibi denizden dolayı bir felakete uğramadık ve hamd olsun bir zarar görmedik..
Üstelik ülkemiz Afet olarak en fazla depremlerden etkileniyor ..Afetler konusunda Bayındırlık ve İskân Bakanlığımız güzel bir araştırma yapmış ve bu araştırmasını kamuoyu ile paylaşarak açıklamıştı. Araştırma raporunda ilginç hususlara da yer verilmiştir. Örneğin, bir yıl içinde 7 derce büyüklüğünde bir depremin olabileceği ihtimali % 63 olup, bu durumda meskenlerin %65' ı risk altındayken sanayi tesislerinin yarısı deprem kuşağı üzerinde yer alır.
AFET TABLOSU
Afet Yönetimi Stratejik planı Komisyonunca Türkiye'nin afet tablosunu çıkarırken şu hususlara dikkat çekiyor :Rapora göre Ülkemizdeki tabii afetlerin % 61 oranıyla depremler ön sırada yer alıyor.% 15 heyelan, % 14 sel, %5 kaya düşmesi % 4 yangın ve %1 çığ sıralaması var..
Ülkemizde doğal afetler sonucu bir asır içinde son Van depremi hariç 100 bin insan öldü, 650 bin bina yıkıldı veya ağır hasar gördü.
SON 10 YILIN DEPREM BİLANÇOSU
Sadece deprem tahribatı çok ağır olmuş..Van depremi hariç son 10 yılda meydana gelen 6 büyük depremde 19 bin insan hayatını kayıp etti ve 1 milyon insan evsiz kaldı. Maddi kayıp ise 15 milyar dolar civarında..
Bir de ülkemizin coğrafyasına depremi derecelerine göre oturtacak olursak;
Ülkemiz topraklarından % 42' si birinci derece deprem kuşağı üzerinde, %24'ü ikinci derece deprem kuşağındayken % 18'i üçüncü, %12'si dördüncü ve % 4 beşinci derece deprem kuşağı üzerinde yer alır.
Daha özet bir ifadeyle, nüfusumuzun % 44 'ü ile endüstri alanlarımızın yarısı birinci derece deprem kuşağında..Daha da tehlikelisi barajlarımızın % 46 'si tehlikeli deprem bölgesinde...!
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMLERİYLE MESLEK ODALARINININ DİKKATİNE İKİ ÖNEMLİ HUSUSU SUNUYORUZ:
MESKENLERDE
Liseye giden çocuğuma öğretmen ödev vermişti.. Herhangi bir konuda bir proje geliştir diye..Proje hakkında fikrimi sorunca ilk aklıma geleni söyledim.
Deprem esnasında binaların her dairesinde depreme karşı dayanıklı,binanın çökmesi halinde bile en az zarar görecek şekilde çelik ve sağlam malzemeyle deprem odalarını yapmak ..Hatta bina yapılırken imar mevzuatına deprem odasını zorunlu koyup projesinde yer vermek gerekir.
Deprem anında böylece paniklenen hane halkı, şaşkınlığa kapılmadan doğrudan doğruya toplanacakları bu odaya koşacaklar ve kendilerini böylece emniyete almış olacaklar.Çok katlı binalarda deprem odaları bütün dairelerin aynı odaları olacak ve hepsi aynı hizada yer alacaklar ..Böylece deprem odaları önceden bilindiği için kurtarma ekipleri için büyük kolaylık sağlayacaktır.
KIRSALDA HEM MESKEN HEM DE HAYVAN BARINAKLARINDA
Mevcut mesken tipini model olarak değiştirmek gerekir.Böyle gelmiş artık böyle gitmemelidir.Alışılagelen geleneksel mesken tipini bırakmalıyız.. Artık bina harcında beton yerine çamur harç kullanmamalıyız, kullandırtmamalıyız.
Köyde 10 adet ineği olan bir aileyi düşünün..Hem kendi meskeni hem de hayvan barınağı taş ve çamur harçtan örülmüş..Orta şiddetteki depremde büyük bir ihtimalle ev ve ahır yıkılacak..Hem aile hayatı sönecek hem de 10 inek toprak ve enkaz altında kalarak telef olacaktır.
Oysa tek bir ineğini zamanında satıp çimento alsaydı, hem can emniyetini hem de mal emniyetini garanti etmiş olacaktı…
HALKA REHBERLİK LAZIM REHBERLİK...
O halde vatandaşlarımıza rehberlik etmek ve bu yolu öğretmek gerekir.Kuşkusuz bu teknik yayımı yapacak olan da üniversitelerimiz özellikle de inşaat fakültelerimiz ve meslek odalarımız olacak..
Artık bu dünyada afetlerden korkmamak lazım...Daha birkaç yıl önce 10 dan fazla ülkede 231 bin insanın ölümüne yol açan Tsunami felaketine bile erken uyarı sistemini geliştirmek üzere dünyanın birçok ülkesi tedbir almaya başladılar.Şiddetli deprem veya volkanik patlamaların ardından oluşan Tsunami tipi afetleri tolere edecek sistemler geliştirmeye çalışıyorlar.
Netice itibarıyla felaketten ziyade tedbirsizlikten korkmak lazım,,Hele bizim gibi depreme çok hassas ülkeler için bu gereklilik çok daha önde..