MENÜ
Erzurum 18°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kurban Bayramı Farklı Anlamlara Sahip..
Zülküf Usanmaz
YAZARLAR
14 Kasım 2010 Pazar

Kurban Bayramı Farklı Anlamlara Sahip..

Dini bir bayram..Adı üzerinde Allaha yaklaşma anlamında olan kurban bayramı, kurbanların kesildiği fakir fukaraya kurban etlerinin dağıtıldığı bayram..
Geleneği Hz. İbrahim( a.s.) ve oğlu Hz. İsmail (A.S. ) a kadar uzanan bir ibadet..
Bu ibadetin bir yanı..
Diğer yanı ise, hacı olmak üzere milyonlarca Müslüman’ın bayram günü Kabe’yi ziyaret ederek “ Hacı “ olabildikleri bir bayram....Dikkat edilirse hem mali, hem de bedeni olan bir ibadet..Üstelik İslam Dininin beş şartından biri..
          BEŞERİYETİN EN BÜYÜK GENEL KURURLU..
Buraya kadar işin ibadet tarafı. Ben aslında üzerinde durmak istediğim diğer tarafları var; şimdi ona geçiyorum : Basından aldığımız rakam doğruysa bu yıl, bütün dünya ülkelerinden 5 milyon Müslüman hac ziyaretini yapmak üzere bir araya gelmiş..Her yıl yaklaşık olarak bu kadar insan hac farizası için burada toplanır.
Bu beşeriyetin büyük bir genel kuruludur, konferansıdır, toplantısıdır. Beş milyon insan orada haftalarca tek ses ve tek yürek oluyor. Beş milyon insan, Resulullah’in manevi huzurunda Allah’a yöneliyor, büyük bir yalvarış ve yakarış içinde yaşıyor.
Mahşeri izdiham içinde birleşen bu ortak ruha karışmak, oradaki manevi hazzı tatmak İnşallah bir gün bize de nasip olur..!
                           ÇOK ÖNEMLİ HUSUSLAR
İşin bu boyutunu da geçiyorum. Asıl üzerinde durmak istediğim husus, her yıl burada toplanan beş milyon kişinin ibadetini yaptıktan sonra dünyaya verebilecekleri mesajları olmalıdır diye düşünüyorum. Bir yıl boyunca İslam aleminde yaşanmış ve gelişmiş olaylara ilişkin Müslüman’ın bakış tarzını yansıtan bir deklarasyonun mesaj olarak bütün dünyaya verilmesi ve bütün dünyanın dikkatini buna odaklamasını sağlanması gibi..
Örneğin;
-İslam dünyasında meydana gelen işgaller, zulümler ve insanlık dışı muameleye karşı oluşan küresel tepki,
-Taraflar ister İslam ülkesi olsun, ister olmasın uluslar arası hukuku çiğneyenlere ve birbirlerine haksızlık yapanlara yapılan kınamalar ve çağrılar,
-Birisi debdebe içinde yaşarken, yanı başındaki ülkeden binlerce insanın açlıktan ölmesine duyulan öfkenin dillendirilmesi..
-Özellikle İslam ülkeleri , uluslararası arenada birbirlerine sırtlarını dayayıp Hıristiyan alemindeki Avrupa Birliği ülkeleri gibi tam bir yardımlaşma ve dayanışma içinde bulunmaları beklenirken 35 yıldır Kıbrıs’ta ayrı bir devlet olduğumuz halde hala bizi tanımaya cesaret etmemeleri gibi hususlara dikkat çekilmesi..
-203 dünya devleti içinden 57 ülkesi Müslüman..Fakat bunların arasında siyasi birlik yok,askeri birlik yok,iktisadi birlik yok, stratejik ve güvenlik birliği yok..Üstelik petrol, doğalgaz, uranyum ,bor gibi önemli madenler başta olmak üzere birçok kaynak İslam ülkelerinin ellerinde olduğu halde 900 trilyon dolarlık dünya ticareti içindeki payları sadece bir trilyon dolar civarında..Dolaysıyla inanç, iş ve güç birliği yok..Buna dikkat çekilmesi..
-Dünya, fiziki güç ve ruhani olarak kutuplu olmaktan kurtulamıyor. Fiziki güç olarak ABD bu gün bir kutupsa karşısında Avrupa Birliği üyesi ülkeler başka bir kutup veya Rusya hala karşı kutup veya bundan böyle Çin ayrı bir kutup.. Ama manevi olarak ruhani kutup sadece Vatikan’da Papadır. Ne İslam âleminde, ne de başka dinlerde buna zıt kutup oluşturacak ruhani başka kutup yoktur.
Bunlar ve benzeri maddeleri çoğaltabiliriz..Eğer maksat anlaşılmışsa uzatmaya da gerek yok..
                BAKAN DÜZEYİNDE BİR GÖREVLİ..
İslam devletleri , her yıl hac sezonunda bu ortak hususlara dikkat çekmek üzere kurulacak bir komisyon, teşkilat veya komitede yer almak suretiyle bir bakan düzeyinde temsilci görevlendirebilirler.Onlar hac farizasının bitiminde bir deklarasyon yayınlayarak bütün dünyanın dikkatini yukarıda sıraladığımız konulara ve benzerlerine çekebilirler..Bildirilerini bu anlamda kurulu bulunan dünya hükümetlerine ve uluslar arası örgütlerine gönderebilirler. Ama yapmıyorlar ve bu yüzden de 5 milyon Müslüman’ın birlikteliği sadece ibadet düzeyinde kalıyor.
 Oysa Peygamberimiz, veda hutbesinde böyle mi yapmıştı? Onun yaptığı bu anlamda hem bizim için yerine getirilmesi gereken bir sünnet ve hem de çağlar üstü bir örnek değil mi?
Ayrıca bu vesile ile, bütün okurlarımın bayramını içtenlikle kutlarım.
 
 
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 fozyurt
 18 Kasım 2010 Perşembe 08:42
değerli yazarımızın hac farizası hakkındaki yazısı gerçekten müthiş konulara temas etmiş.eğer 5 milyon hacı adayı o bilinç ve şuur içerisinde ibadetini yapsa,tüm islam aleminde bu dayanışma olsa,bu baskı,şiddet ve sömürü devam edemez.allah kendisinden razı olsun.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi