MENÜ
Erzurum
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İstediğimizi özgürce yazamıyoruz!
Mahmut Akdağ
YAZARLAR
20 Mart 2013 Çarşamba

İstediğimizi özgürce yazamıyoruz!

Okurlarımızın yorumları olmasa bu konuyu ele almayacaktık…
Pazar günü Erzurum’da yaşanan çirkinliği gazetemiz haber olarak değerlendirmedi…
Biz de, pazartesi günkü yazımızda üstü kapalı bir biçimde değindik…
Çoğunluk üslubumuzu bilse de, bütün okurları tatmin esas stratejimiz…
Öyleyse…
Başta, “Yoncalık” adıyla yorum gönderen okurumuz olmak üzere…
Hepsine cevap niteliğinde yazıyoruz…
İsterseniz Yoncalık ne demiş önce ona bakalım…
“Çok açık, net bir soru: Siz özgür bir yazar mısınız ? :: Dünü unutursanız-unutturursanız, yarın geç olduğunda, güç olduğunda altına girdiğiniz sorumluluğa karşı nasıl hesap vereceksiniz ? Unutmayın sayın yazar, asla unutmayın… kaybetmeler unutmalarla baslar.. Dışarıdan gelip bizi bize düşüren, düşürmeye can atan çalışan, Altan Tan’lara sessiz kalmayın. Akıllı, makul bir şekilde.. Partiler, kişiler gelir geçer, şehrin geleceğine sıçrayan bu kıvılcımı görmezden gelmeyin.. Geç olmadan !”
Türkçe karakter düzeltmeleriyle aynen bunları söylemiş…
Bir başka okurumuz Yavuz Kırmızıgöz ise, şöyle bir mesaj göndermiş:
“Yerel Basın olarak Erzurum'da gerçekleşen olayları objektif tarafsız bir gözle sizleri takip eden insanlara iletmeniz gerektiğine inanıyorum... Bu girişi neden yaptım biliyor musunuz? Haberlerinizi sürekli takip eden biri olarak geçen Pazar günü Erzurum'da gerçekleştirilen Nevruz gösterilerindeki olaylar gazeteniz için haber değeri taşımıyor herhalde… Ama yukarıdaki sözler haber değeri taşıyor!!!.. Yaklaşık iki gündür haberlerinizi dikkatle inceliyorum... Ancak Pazar gününe dair hiç ama hiç bir yorum getirmemişsiniz... Bu konuda eleştirilerim dikkate alınır mı bilmiyorum ama daha tarafsız, objektif basın bekliyorum.....”
Her iki değerli okurumuza şükran borçluyuz…
Zira duyarlılar; hassasiyetleri Erzurum…
Tepkilerine de saygı duyuyoruz…
Ancak!
***
İsterseniz Yoncalık’ın özgür olup olmadığımız sualine hemen net bir cevap verelim…
Değiliz!  Evet evet… Özgür değiliz…
Elimize kalem verilmiş, ciddi okur kitlesi olan bir gazetede köşe açılmış diye kendimizi sorumsuz davranan biri olarak görmüyoruz…
Bizi dört bir yandan kuşatan ve her aklımıza geleni yazıya dökmemize mani olan duyarlılıklarımız var…
Bireysel değil; bütünüyle toplumsal…
Yeri geldikçe söylüyoruz ya…
Önceliğimiz Erzurum diye…
Öyle olunca da… Her haberi ve köşemize aldığımız her konuyu kılı kırk yararak yapmak zorunda hissediyoruz…
“Çalakalem” yaklaşımı bize uzak!
Toplumun sinir uçlarını harekete geçirecek, can sıkacak, kardeşlik iklimine halel getirecek haber ve yorumlara fersah fersah mesafe koyuyoruz…
Evet… doğru; Pazar günkü olay fena halde rahatsız ediciydi…
Hasbelkader vekil pozisyonu almış bir “densizin” yaptıkları hangi dadaşı rahatsız etmez ki…
Fakat…
Adı üstünde densiz!
Dahası “malul” biri…
Bu tiplerin istediği zaten bu değil mi?
Gazetelerde çarşaf çarşaf haber olmak; TV’lerde arzı endam etmek…
Bu sayede de “adam” safına geçmek!
Ayrıca…
Bizim anlayışımıza göre terör belasını besleyen birinci unsur basın yayın organlarının aymaz yaklaşımıdır…
Sabah akşam reklamlarını yapıyoruz…
İstedikleri bu değil mi?
Üç çocuk iki molotofu bir kaldırıma atıp kaçıyor; bizim büyük basın sütun sütun bunu habere çeviriyor…
Gencin, çocuğun ruh halini düşünsenize…
Kendilerini, “önemli adam” , “Türkiye’nin gündemini değiştiren insanlar” diye görmeye başlıyorlar…
Sonra… Bütünüyle o kampın adamı olup çıkıyorlar…
Müsebbip kim?
Basın!
Öyleyse…
Biz bu oyuna gelmeyiz!
Etkimiz ne olur?
Orası bize karanlık…
Rahatlatan tarafı vicdani aydınlık…
Şükür o kısım çok net..
***
Yoncalık, partilerden bahsetmiş…
Sanki bir angajmanımız varmış düşüncesiyle…
Yok böyle bir şey…
Hizmet edene saygı duyup, elimizden geldiğince yardım sunuyoruz…
Hangi parti olursa olsun…
Fark etmiyor!
“Şehrin geleceğine sıçrayan kıvılcım”ın önünü almanın sahici yöntemi bize göre bu…
“Tek millet” konseptine zarar verecek tarzdan uzak durmak…
Haa, bu arada şunu özellikle kayda geçelim ki…
Okurlarımızın kahir ekseriyetinin can alıcı bir başka talepleri var…
Siyaset kurumuna intisap etmişlerin nitelik problemlerinin halli…
İşte,  bahse konu kıvılcımı ateşe çevirecek olan budur!
Buraya yoğunlaşalım…
Parti yöneticilerini daha eğitimli, içinde yaşadığı toplumu yakından tanıyan, sosyolojik hakikatlere aşina isimlerden seçelim…
Konuya ilişkin sayfalarca yazmak mümkün…
Ama…
Ne demiştik; “özgür değiliz”…
İroni değil, hakikat!
Umarız hem Yoncalık hem Yavuz Kırmızıgöz ve dahi bu yönde kafasında soru oluşan değerli okurlarımızı tatmin eden bir cevap olmuştur!
Önceliği Erzurum olan herkese içten sevgimiz ve saygımız bakidir!
 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Yavuz Kırmızıgöz
 21 Mart 2013 Perşembe 10:38
Öncelikli olarak basının sesimizi duymasına, yorum ve eleştirilerimize açık olmasına şahsım adına çok sevindim. Mahmut Bey'in bu yazısının Erzurum Gazetesi ile ilgili düşüncelerimi pozitif yönde etkilediğini belirtmek isterim. Ve gerek Mahmut Bey'e gerekse Erzurum Gazetesine bu yönde şükranlarımı sunmak istiyorum.Ancak öncelikle duyarlılığımız ERZURUM.Birileri birlik ve bütünlüğümüzü zedeleyici olaylara sebebiyet veriyor...Bunu görmezden gelemeyiz...Türk Bayrağı'na, Türk Diline ve Türk Kimliğine hiçbir kimse kendi kimliklerini ispatlamak için saldırı da bulunamaz...Ve Devletine samimi duygularla bağlı Kürt kardeşlerimiz ile aramıza nifak tohumları sokamaz...Herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırıyor ve özellikle siyasetçilerin hassasiyetleri tırmandırıcı söylemlerden kaçınmalarını naçizane tavsiye ediyorum...
 Albayrak
 20 Mart 2013 Çarşamba 16:27
Kim ne derse desin sizinkisi doğru mahmut bey, bölücüleri değil haber yapmak örgütün ismini bile gazetenizde kullanmamalısınz. Bu bile büyük bir hizmettir. Yani hainin hakkı görmemektir.
 hüseyin
 20 Mart 2013 Çarşamba 15:54
Yazar perspektif olarak doğru yazsa da, konjönktürsel hülasalar olabilir.
 Nuri Duman
 20 Mart 2013 Çarşamba 15:47
Muhterem Aydınımız hemşehrim Mustafa Akdağ kardeşim,Kan kusarız,kızılcık şerbeti içtim deriz...Senden Allah razı olsun ,konuşacak çok şey var amaa.....saygılarımla
 Misafir
 20 Mart 2013 Çarşamba 15:03
Sayın yazar; 1. " Abartmadan, Tahrik etmeden, Doğrudan sapmadan" haber yapana diyecek mi var? 2. Başka yazılarınızda bu hassasiyet yok ise, okuyucunun serzenişi haksız mı? 3. Olaylar tarafsız haber verilmezse, DEDİKODU kazanını kim söndürecek? Hele de RESMİ AĞIZLARA ÇOOOK DAHA GÜVENİLMEK gerektiğinde?
 Yildirim Denizli
 20 Mart 2013 Çarşamba 14:29
Anlasilmistir.
 Özgürlük
 20 Mart 2013 Çarşamba 13:27
Anladığım kadarıyla yazar özgür değiliz ifadesini özellikle kullanmış. Çarpıcı olması bakımından. Bir de, insanın dış çevre etkilerini dikkate alarak hareket alanını daraltıyor olması gerçekte özgürlüğünü kısıtlıyor anlamına da gelmez mi? Bunu birçoğumuz yapıyoruz. Dar çevre sendromu diye diye tarif edilen şey aslında bu değil midir? Yahut, ayıplanır düşüncesiyle bir çok normal davranışımızı kısıtlıyor olmamız. Herneyse, ben şahsen böyle anladım. Kaldıki doğruda yapılıyor zannımca. Çünkü bölücü terörü yıllardır basının abartmaları bu noktalara getirdi. Bunları ademe mahkim edin bakalım şehirlerdeki terör eylemleri zaman içinde nasıl yok oluyor.
 yoncalik,
 20 Mart 2013 Çarşamba 13:12
Eger Erzurum halki bi bayram kutlayacaksa, biz bunu kendimiz organize edemezmiydik ? Elimize Türk bayragi alip, kürt kökenli vatandaslarimizla bu bayramda hep beraber halay cekemezmiydik ? Bu insanlarin bize ait, biz bu insanlara aitiz diyemezmiydik ? Ülkenin dört yanina nifak tohumlarini ekenlerin böylelikle heveslerini kursaklarinda birakmazmiydik ? Basiretsizlik bize Erzurumda "asla yasanmaz" denileni yasatti, ama halen susuyorsak acikca soruyorum biz ne istiyoruz? Makul ve akilli olan; Cikip sokaklara taslarla tas-sopayla peslerinden kosmak degil! Yazarak, konusarak, beraber olarak, disardan gelen Nifaklara karsi Erzurum halki olarak birlik-beraberlik icinde koca bi "hayir" diyebilmektir. Aksi takdirde bu nifaklar yaptiklarinin dogru oldugunu düsünüp, bölücülüge devam edecektir.Ediyorlarda !
 yoncalik,
 20 Mart 2013 Çarşamba 12:49
Kavram Karmasasi Bir: "Özgür degiliz" diyorsaniz, bu iradenize "disardan" müdahale ediliyor demektir. Fakat sizin demek istediginiz zannimca "Özgürüz" fakat "prensiplerimiz" var. Bi yazar olarak "kelimelere" en cok sizin dikkat etmeniz gerektigine inaniyorum. Kavram Karmasasi iki: Olaylara bakisimiz iki renkten olusmamali. Siyah-Beyazin arasinda binlerce renk var, bu anlamada ben yazarken "akilli-mantikli" bi renk bulunmasi noktasinda istirhamimi dile getirdim. Ki söz konusu ne molotof nede PKK dir, söz konusu olan bi ülkeyi bi arada tutan degerlerine karsi halki kiskirtmak-kamplastirmakdir. Ülke vatandaslarina "nefret" asilamaktir, vatandaslari bir arada tutan degerlere "dinamit" dösemektir. Bu "suc" degilmidir, bu tepkiye deger degilmidir ?? Susmak kabullenmektir ! Ülkede ipler coktan elden kacti, ama biz Erzurumumuza sahip cikmaliyiz.Erzurum halkinin disardan gelen "legal" kilifli bi bölücünün oyunlariyla bölünmesine izin vermemeliyiz.
 bir yorum da bizden
 20 Mart 2013 Çarşamba 09:42
Gördüğüm kadarıyla taraflı yazılar yazmaktasınız. Ne de olsa siz de siyasi bir gazetesiniz. Bu çok doğal. Erzurum tabiatında problem değil bu durum. Ama Erzurum dışındaki dünyayı daha geniş perspektifle gören insanlar doğru bulmamaktalar.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi