Şehrin göbeğinde yaşananlara bakar mısınız?
Kongre Caddesi ….
Erzurum’dan Dumlu beldesine gitmekte olan yolcu otobüsüyle bir otomobil çarpışıyor...
Görünmez kaza deriz ya…
O türden…
Ancak…
Sonrası öyle çirkin ki…
Kaza sonrası otomobilden inen üç kişi, otobüs sürücüsüyle tartışıyorlar…
Küfür, hakaret…
Bini bir para…
Yetmiyor…
İnip, kendi araçlarının bagaj kısmından 'sallama' tabir edilen döner bıçaklarını alıyorlar…
Durumu fark eden otobüs şoförü kapıları kapatıyor…
Ama, canvarlar kararlılar…
Kapıları kırmaya çalışıyorlar…
Cam çerçeve indiriyorlar…
Ellerindeki sallamalarla adeta terör estiriyorlar…
Olaya müdahale etmek isteyen yolcular da canlarını zor kurtarıyorlar…
Sonra…
Sonuç alamayınca hiçbir şey olmamış gibi dönüp gidiyorlar…
***
Merak edilmesin işi polise fatura boyutuyla ele almayacağız…
Tam tersi…
Buna polis ne yapsın diyeceğiz…
Planlı, programlı bir biçimde bagajda sallamalarla gezinen çok sayıda tip var…
Allah korusun, kimin önüne nasıl, ne zaman çıkacaklar belli değil…
İnsanlarımız artık korkularından bir başkasının yüzüne dahi bakamaz hale geldi…
Öyle ya…
“Yan baktı” gerekçesiyle bu şehirde genç bir insan yakın zamanda katledilmişti…
Benzer onlarca olay oluyor her gün…
Millet çoluğunun çocuğunun vaktinde eve gelmemesi halinde öylesine derin endişelere kapılıyor ki…
İlk okulda okuyan evladına cep telefonu alıp, her an haberdar olma isteği bu tip olaylardan doğuyor…
Bu yüzden de, evlerde kişi başı cep telefonu var artık…
Kınamamak, çok görmemek lazım!
Olan biten gözümüzün önünde…
Kanlı mazanlı tipler ortalık yerde cirit atıyorlar…
Polis bu adamları derdest etse ne olacak…
Tutanağını tutup savcılığa sevk edecek…
Sonra…
Sonrası malum…
Savcılık ifadelerini alıp serbest bırakacak…
Eeee…
Suçlu Savcı mı?
Elbette hayır!
Savcı ne yapsın…
Kanunlar öyle ki…
Adeta, taşlar bağlı itler serbest gibi…
Savcı da, kanuna göre hareket edip salıyor dışarıya…
Bu hali en iyi bilen de, bu tip kanun tanımaz canavar ruhlu insanlar…
***
Olması gereken, kanuni düzenlemelerin yeniden ele alınması…
Vekillerimiz bu durumdan haberdar değiller mi?
Niye buna uygun hukuki düzenlemeler yapılmaz!
AB normları diye diye asayiş kalmadı…
Can güvenliği, mal güvenliği hak getire…
Halbuki…
Her toplumun kendi özel şartları var…
Kanunlar da buna göre düzenlenmeli…
Bir İngiliz’in toplumsal hayata adaptasyonu ile bir Türk’ü nasıl kıyaslarsınız?
Yaparız derseniz…
Pislikten kurtulmamız mümkün olmaz…
Defalarca dile getirdik…
Yine söylüyoruz…
Tedbir alınmazsa bu hal sürgit devam edecek…
Olan da, namuslu, toplumsal hayata saygılı vatandaşa olacak…
Vebali kimin mi?
Elbet kanun yapıcılarının!