Her yıl millet olarak aynı sendromu yaşıyoruz; Amerika Temsilciler Meclisi dış ilişkiler komisyonunda Ermenilerin " Soykırım " tasarısı oylanarak kabul edilecek mi edilmeyecek mi diye..
Meşhur tabirle demoklesin kılıcı baskı unsuru olarak her yıl ensemizde sallanıp durmaktadır.Amerikalıları gıdıklayan Ermeniler de hata yapıyorlar. Onları boş dolduruşa getiren Amerikalılar da..Bunu daha önce defalarca denediler olmadı..
Bundan sonra Türkiye'den bir şeyler koparacaklarına mı inanıyorlar acaba? Zamanında da bunu yaptılar.
Bu yüzden de Ermeniler bu cennet ülkenin vatandaşıyken bundan mahrum kaldılar..O gün nasıl zararlı çıktılarsa, bu gün yine zararlı çıkacaklar..Ermeni diasporası sürekli ortalığı bulandırır.
Onlar da iyi biliyorlar ki arkalarında kim olursa olsun Türkiye bir çakıl taşını dahi vermeyecektir. İyisi mi Ermenistan en yakın komşusu Türkiye iledostane ilişkilerini geliştirip barış içinde devlet hayatına devam etmesidir. İnsana akıl veren çok olur ama, zor gününde kimse yanında yer almaz..
TALEPLERE BAKIN..
Ermeniler "Tehcir " olayından dolayı Türkiye'yi kendi milletlerine hep soykırım yapan ülke ve ebedi düşman ilan ettiler, Anadolu'yu tarihi vatan bellettiler.Talepleri 3 ( T ) diye bilinen;Tanınma,Toprak,Tazminat'tır.
Türkiye, soykırımı tanıyacak, Sevr Anlaşmasında yer alan Trabzon,Erzurum, Van ve Bitlis'i Ermenilere verecek ve tehcir olayında güya öldürülen 1,5 milyon Ermeni için tazminat ödeyecek..Sonuçta "Büyük Ermenistan " kurulmuş olacak..
Ya madalyonu çevirirsek, yanı Ermenilerin yaptıklarını sıralayacak olursak Amerikalıların ve Ermenilerin başlarını kaldırıp yüzümüze bakacak halleri olur mu?
AMERİKALILARA NE OLUYOR.?
Bu soruyu cevaplandırmak için biraz geri gidelim. Tarih 8 Ocak1918..ABD Başkanı Woodrow Wilson ABD kongresinde " ÖN DÖRT NOKTA "adlı ilkelerini açıklar.İlkeler Birinci Cihan savaşından sonra yeni bir dünya idaresini düzenlemeyi kapsar..Bu noktalardan 12.ncisi aynen" Osmanlı devletinde Türklerin oturduğu bölgelerin bağımsızlığının sağlanması, Türk egemenliği altında bulunan diğer uluslara da özerk bir gelişme için tam ve engelsiz bir fırsatın sağlanması.." şeklinde.
.Bundan yararlanarak yaklaşık 10 ay sonra yanı, 30 Ekim 1918 de Mondros mütarekesi imzalanır. Mütarekenin 24. Maddesinde Doğu Anadolu bölgesindeki vilayetlerin Ermenilere verilmesini ön görür. Ancak sınır tespiti için hakemlik görevi Wilson'a verilir. O da kendi adına General James G.Harbord başkanlığında bir heyeti Türkiye'ye gönderir.
Heyet, konuyla ilgili düzenlediği raporda Ermenilerin iddialarının yalan olduğunu belirtmesine rağmen aynı madde bu sefer 10 Ağustos 1920de imzalanan Sevr anlaşmasında daha net bir şekilde yer alır.Anlaşmaya göre,Ermeni devleti Osmanlı tarafından resmen tanınmıştır. Devletin sınırlarını tespit etme yetkisi ise yine hakem olarak Wilson'a verilmiştir. Nitekim Wilson, 22 Kasım 1920 de aldığı kararla Trabzon,Erzurum, Van ve Bitlis'in Ermenilere verilmesini uygun görmüştür.
MENFAAT BİLEŞKESİ
ABD sürekli Ermenileri desteklemiştir. Bunun sebebi her zaman olduğu gibi yine kendi menfaati için olduğu ortaya çıkar. ABD çok iyi biliyor ki Türkiye ile Azerbaycan’ın yer aldığı coğrafya, Hazar Havzası diyebildiğimiz yerdir..Bu havza, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)içinde bir ilgi odağı..
Çünkü dünya petrolünün yüzde 26'si ile doğalgaz rezervlerinin yüzde 11'ı bu havzada bulunur.
Bu coğrafya için ABD ile Rusya arasında da gizli çekişmeler olduğu iddia ediliyor..Sebep ne olursa olsun herkes aklını başına almalı..Bu yüzden ortalık karışırsa zararlı çıkan ülke asla Türkiye olmayacaktır.