ANNEMARİE Schimmel, “Die Trâume des Kalifen” adlı kitabında (ISBN: 975-997-003-1) bir Sindhi hikayesi anlatır; “hükümdarların yönetim tarzının halk üzerindeki etkisi”ne dair.
* * *
HİKAYE özetle şöyle…
Bir kral, rüyasında yatak odasında bir “tilki”nin ortaya çıktığını görür. Mahiyetindeki ekâbir yorumlayamayınca, dört bir yana tellallar salar:
“-Her kim bana rüyamı yorarsa, onu cömertçe ödüllendireceğim.”
Bunu duyan bir çiftçi, Yaradan’a sığınarak bu rüyayı yorumlamak üzere köyünden ayrılır. Dar geçitte bir kralkobra yolunu keser:
“-Hey Cahil Çiftçi! Bütün müneccimler veremediği doğru cevabı sen mi vereceksin? İstersen, ödülün yarısına, ben rüyayı sana yorumlarım.”
Çiftçi, “Kabul”, der, yorumu alır; gider Kral’a aktarır:
“-Tilki; sinsi, ödlek ve hain bir hayvandır. Uyruklarınız arasında sinsilik, yalan dolan, ihanet ve iki yüzlülük artmıştır. Bu gidişata dur demezseniz, ileride hükümdarlık zarar görecektir.”
Ödülünü alan Çiftçi, yılan ile paylaşmamak için yolunu değiştirerek köyüne döner.
* * *
KRAL, bir süre sonra ikinci bir rüya daha görür: Sarayında kınından çıkmış bir “kılıç” asılıdır. Çiftçiye haber salınır, gelsin, rüyayı yorumlasın, diye…
Kelleyi kurtarma havliyle Çiftçi hemen koşar yılana… Binlerce özürden sonra, yine aynı akit üzere yorumu alır ve koşar Kral’a:
“-Kılıcın işi kan dökmektir. Kana susamışlarla dolmuş etrafınız.”
Yüklüce bir bahşiş ve bir de kılıç verir Kral, Çiftçiye… Bu kılıçla dönüş yolundaki yılanı ürkütür, verdiği sözü yine tutmaz, Çiftçi.
* * *
KRAL, üçüncü rüyasında, bir “buzağı” görür. Daha öncekilere benzer yalvarma ve vaatlerle yılandan yorumu alan Çiftçi, Kral’ın huzuruna çıkar:
“-Uyruklarınız birer inek gibi, uysal ve aciz hale gelmiş bulunmaktadırlar; artık bir tehlike kalmamıştır.”
Ancak bu kez ödülü paylaşmak üzere yılana koşar. Kralkobra:
“-Ben ne hediye meraklısıyım, ne de ihtiyacım var. Yalnızca seni sınamak istedim. Ama bu olanlardan senin bir suçun yok; çünkü devletin durumu, uyrukların durumunu da etkiler.İlk seferinde devlette ihanet, düzenbazlık ve dalavere vardı; nitekim sende de… İkincisinde ülkede cana kıyma kan dökme gündemdeydi, sen de beni öldürmeyi düşünecek kadar ileri gittin. Ancak bu kez, ülkede barış egemen olduğu için, bak sen de kendiliğinden ödüllerini benimle paylaşmaya geldin. Ee, ne demişler: Balık baştan kokar.”