MENÜ
Erzurum 27°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Zafer
İsmail Aydemir
YAZARLAR
25 Ocak 2015 Pazar

Zafer

Cemil Meriç Türk tefekkür dünyasının zirve ismi…

Zafer kavramını öyle güzel özetlemiş ki…

“Zafer, acıya katlananlarındır” kaydını düşerek…

Öyle değil midir?

Bir emek, bir gayret gerektiriyor…

Hiçbir çaba da, acısız, sancısız olmuyor.

Bu hali La Fontaine “Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.” Diyerek özetlemiş…

Ve tabii…

Zaferle at başı giden bir başka mefhum; irade…

Napolyon’un harika tesbitiyle anlatalım…

“Zafer iradeden ibarettir.”

Napolyon’da kalıp buna ilişkin bir başka enfes tespitini aktaralım…

“En korkulacak an zafer anıdır.”

Bu durumu bizim muhayyilemiz, “zafer sarhoşluğu” kavramıyla açığa vurmaktadır…

Elem veren nice mağlubiyetler vardır ki…

Zafer sonrası yaşanmıştır…

Bu arada, esaslı bir soru çıkıyor karşımıza…

Galibiyet Zafer ilişkisi…

Sahi her galibiyet zafer anlamı taşır mı?

Asla…

Gerçek zafer yüreklere nakşolunabilmekten geçiyor…

Bu yüzden de, bir ecnebi düşünür Chateabriand, “Hiçbir şey silahla kazanılan zafer kadar geçici değildir” diyor!

O halde…

Her galibiyet kesinlikle zafer değildir!

 

***
Bu arada kulağa hoş gelen bu kavramı çok daha güzel hale sokan bir başka olgunun da altını çizmek lazım…

Efendimizin mübarek tespitiyle taçlandıralım…

Zaferle sonuçlanan bir gaza sonrası ortaya koyduğu “Küçük cihattan büyük cihada dönüyoruz” ölçüsü var ya…

Bunu farklı zaman ve zeminlerde düşünürler, “Zafer kazandığı zaman, kendisini de yenmeyi bilen iki kez galip gelir.” diyerek anlatmışlar…

Bu arada şu gerçeği de atlamayalım ki, “zafer gerçek anlamda zafer değildir; yenilen düşman yenilgiyi kabul etmedikçe.”

Öyleyse gerçek zaferin şartı ne?

Adil olmak, zulmetmemek!

Zafer mevzuunda kayda geçecek tespitlerden birisi de “en büyük zafer, hiç düşmemek değil; her düşüşte kalkabilmektir” hakikati…

Bu hal elbet çetin bir zemini ifade eder…

Ne ki…

Zaferin büyüklüğü çetinliği ile ölçülmez mi?

Bu arada garip bir hali de not düşelim…

Yine Napolyon’un dilinden olsun…

“Yenilgi öksüzdür; zaferin ise bin babası vardır.”

Benzer bir cümleyi de Julius Ceasar “Zaferlerin babaları çoktur, mağlubiyetlerin ise hemen hiç yoktur.” diyerek kurmuş…

Bu konuyu aktarırken İslami ıstılahı atlamak ihanet olur…

O halde Hz. Ali Efendimizden aktaralım…

“Müminin zaferi; haramlardan kaçınmak ve güzelliklere yapışmakla mümkündür.”

Ve tabii, en zirve buyruk: “Zafer inanlarındır” hükmü...

El Hakk!

Öyledir…

“Zafer ‘Zafer benimdir’ diyebilenlerindir.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Yakutiye
 26 Ocak 2015 Pazartesi 19:09
Zafer gerçekten hiç kimseye haksızlık yapmadan bu dünyadan göçüp gidenlerindir.Ama bunun kimler farkında kaç kişi bu bilinçte...
 Yavuz Savaş
 25 Ocak 2015 Pazar 12:40
Bence de zafer zafere inanlarındır.
 MUTLU ADAM
 25 Ocak 2015 Pazar 12:39
Bana göre zafer, kimseye haksızlık yapmadan bu dünyadan göçüp gidebilmektir. Bunun da dünyevi hesaplarda karşılığı yoktur.
 Serbülent Zaman
 24 Ocak 2015 Cumartesi 18:33
Yazı güzel, en güzelide "Her galibiyet zafer değildir" dediğiniz. Şimdi ABD IRakı yendi ama zafer elde edemedi. En iyi örnek ve en son örnekbudur.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi