Öteden beri Kılıçdaoğlu’nun başında bulunduğu CHP’nin ülke menfaatlerine katkı sunmayacağının altını çizip duruyoruz…
Dahası, fırsat ellerine geçince, amansız bir yıkım projesini hayata geçireceklerine dair şüphelerimizi dile getiriyoruz…
İyi niyetli olduğumuzdan şüphe diyoruz…
Bugün kulaklarımla duyup şahidi olduğum öyle sözler oldu ki…
Açıktan “şer cephesi” olduklarını ifadeden kaçınmıyorlar…
Sabah bir TV programında CHP Genel Başkan Yardımcısı vardı…
Sezgin Tanrıkulu…
Mutad olduğu üzere, ipe sapa gelmez bir yığın şey söyledikten sonra…
En can alıcı eleştirisini şöyle yaptı:
"Adı, sıfatı, aldığı ceza ne olursa olsun tutuklananların tutulma ve cezaevi koşulları hukukun güvencesi altındadır. Sadece ulusal hukukumuz değil uluslar arası hukukunda güvencesi altındadır. Eşit davranmak zorundasınız. Cezaevi koşulları hukukun güvencesi altındadır. Bizim ceza infaz yasamız var. Ayrı davranamazsınız. Yasadan kaynaklanan haklarını kullandırmak zorundasınız. Koster bozuk avukat gönderemiyoruz diyorlar. Uzaya uydu göndereceksiniz, dünyanın en büyük ordusuna sahip olacaksınız, Gemlik'ten İmralı'ya bir koster gönderemeyeceksiniz."
***
Derdi görüyorsunuz değil mi?
Bebek katili birine hamilik!…
Belli, uzaya uydu gönderiyor olmamıza da içerliyor…
Zira, bunların bu ülkenin gelişmesi, kalkınması diye bir dertleri yok.
Ellerine fırsat geçtiğinde de, yapılanları yıkmak gibi bir düşünceleri olduğu her hallerinden belli…
Bu, sadece bir örnek.
Binlercesi var buna benzer.
Şimdi, AK Parti karşıtı bazı safları merak ediyorum ki…
Ne derler!
Nevzuhur ulusalcılar!
Her şeyi eleştiren, zihinlerini negatif dalgaların kuşattığı ilginç tipler…
Bir kısmı da cami cemaati…
Camiye giderler ama…
Cami’yi cumayı eleştirmek için!
Akılları sıra ara yerde malzeme toplarlar…
Ulusalcı söylemlere meze niyetine…
***
Şükür ki…
Millemizin basiret damarı hayli kalın da…
Yutturamıyorlar hince tasarladıklarını…
Bu arada, BDP’lilerin iki vekili de açlık grevine katılmışlar…
Duyunca sevindim…
Doğrusu budur işte…
İçerideki hainler zaten bedel ödüyorlar…
Bari bunu siz yapın…
Gerçi grevcilerden kadın olanının niyeti farklı gibi…
Kilolu, şekilden çıkmış bir hali var…
Acaba, bir taşla iki kuş vurmayı planlamış olmasın!
Şaka değil…
Samimiyet bunların hiçbir zaman yanlarına uğramamış ki…
Büyük ihtimal öyledir…
***
Bu noktada vatandaşın hükümetten beklentisini de söyleyelim ki…
Amandır bir duruş belirleyin ve asla taviz vermeyin…
Baksanıza daha birkaç gün önce evlat acısı yaşamış; kardeşi tarafından da, “kan emici” olarak tarif edilen bir vekil ne diyordu:
“Azdan az gider çoktan çok”
Bu denli canavar ruhlu olanlara taviz vermek kadar büyük hata olamaz…
Samimi ve net bir duruş!
Zerre sapmadan!
Vatandaş bunu bekliyor…