Hainlerin gözü öylesine dönmüş ki…
Hiçbir şeyi görmüyorlar…
Hasta, yaşlı, çocuk!
Umurlarında değil…
İşleri öldürmek ya, umursamıyorlar, kim olursa olsun “ölsün”
Buna ilişkin Sağlık bakanı Recep Akdağ’ın yaptığı son açıklamalar insanın kanını donduruyor…
Bakın ne diyor Akdağ:
"Şırnak’ın Uludere ilçesinin köylerinden diyalize girmek için servis aracı ile hastaneye götürülen hastalara bir grup teröristin engel olmaya çalıştığını öğrendim. Terör örgütünün hasta, savunmasız ve masum insanlara karşı yaptığı bu çirkin ve zorbaca eylem asla kabul edilemez. Bu saldırı vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerini alma hakkına karşı bir engelleme ve emeğe ihanettir. Tedavi görmesi zaruri olan ve hayati tehlikesi bulunan diyaliz hastalarının mağdur edilmesi, terörün karanlık ve acımasız yüzünü, teröristlerin de insani duygulardan ne kadar uzaklaştığını bir kez daha ortaya koymuştur. Terörün arkasında olanlar ve terörden medet umanlar; sağlık çalışanlarımızın her türlü şart altında kutsal hizmetlerini devam ettirerek vatandaşlarımızın bütün sağlık ihtiyaçlarını karşılayacağına, hasta vatandaşlarımızın da bu hizmetten yararlanmaya devam edeceğine şüphe duymasınlar. Masum hastalara karşı yapılan bu insanlık dışı saldırıyı kınıyor ve bu tür şiddet eylemlerinin halkımızın barış, kardeşlik ve huzur umutlarını azaltmayacağına inanıyorum."
***
Dedik ya, gözleri dönmüş diye…
İnsan değiller!
İşledikleri bu melanetleri, saklı gizli de yapmıyorlar…
Açıktan; göstere göstere yapıyorlar…
Buna rağmen, TV’lere çıkıp sözüm ona kamuoyunu bilgilendiren karanlık idrakleri de hayretlere takip ediyoruz…
Hiç sıkılmadan, demokratik yaklaşımdan filan bahsediyorlar…
Bölücü başını masum gösterme çabalarına giriyorlar…
İçlerinde bir kısım siyasetçiler de var bunların…
Sosyal Demokratından, söz de muhafazakarına kadar…
Takip edenler bilirler…
Dün, kart komünist Yaşar Kemal’le birlikte bir basın toplantısı düzenlediler…
Zülfü Liveneli ve Mehmet Bekaroğlu da içlerindeydi.
Utanmadan, sıkılmadan “bir nesli öldürüyorlar” hezeyanları savurdular etrafa…
Bunu gören BTÖ’nün yayın organları boş durur mu?
Manşetleri şöyle oldu: “Aydınlar: Utançla yaşamak istemiyoruz”
***
Bölücüler, bu zifiri karanlık beyinler için “aydın” nitelemesi yapıyorlar…
Halbu ki, yıllar yılı bu adamlar ayrık otu tohumlarını toplum içine serpiştirip durdular…
Şimdi yeşeren meyveleri keyifle seyrediyorlar…
Yiyemeyecekler elbet!
Onların nasibine zıkkım düşer…
Ancak, mide bulandırıyorlar!
Bölücü hainler, “Apo serbest bırakılsın” diye açlık grevi yapıyor…
Muhafazakar diye kendini topluma yutturan; hakikatte ise “milli ve yerli” anlayışa düşmanlığıyla bilinen Mehmet Bekaroğlu, “ adım atmayanlar ölümlerden sorumlu olacaktır” diyor…
Adım dediği şey, “Apo salıverilsin”…
***
Dikkat edin bakın, bu adam onlarca askerimiz şehit edilirken çıkıp tek laf etmeyen birisidir…
Pozisyonuna, bölücülerle aynı kaptan zıkkımlanmasına itiraz edip, “nasıl Müslümansın?” diyenleri eleştiriyor…
Haklı…
Zira Müslüman Bekaroğlu’un yaptığını pekala yapar…
On binlerce cana kıymış hainlerle aynı safta yer tutar…
Bunu yapmayacak olan Mümindir…
İman ise bunlara o kadar uzak ki…
Binlerce suçsuz, günahsızın katlinde parmağı olanları savunuyorlar…
Rabbim, imtihanın en büyüğüne muhatap kılsın bunları…
Evlat acısı yaşayan anaların niyazıdır bu ifadeler…
Ve onlar mazlumdurlar…
Allah ile onların yakarmaları arasında perde yoktur…
Yansımasını inşallah göreceğiz!
Bize düşen de dua ve sabır!