Doğu Anadolu Basın Konseyi’ni (DABKON) tebrik ediyorum…
Güzel bir çalışma yapmış…
Erzurum özelinde sosyal paylaşım ağlarının kullanımına dönük ciddi bir araştırma…
İhtiyaç vardı…
Sivil Toplum Örgütlerinin bu yönde yaptıkları çalışmalar içinde bulunduğumuz hali tarif bakımından hakikaten çok önemsenmeli…
Doğu Anadolu Basın Konseyi de bir bakıma entelektüel yönü ağır basan bir STK…
Sadece mensuplarını değil…
Bütün toplumu çalışma ve ilgi sahası içine alması gerekiyor.
Araştırmanın sonuçlarına baktım da…
Hakikaten ilginç veriler çıkmış orta yere…
En mühimi iki ağ arasındaki kıyasıya rekabet…
Facebook ve Twitter’in kullanıcı kapma mücadelesi…
***
Aslına bakılırsa ikisinin kullanımına dönük ciddi farklılıklar var…
Facebook daha geniş içerik sunuyor…
Twitter ise çok daha fornksiyonel…
Erzurum’da okur yazar kesiminin twitter’i daha çok kullandığı yönündeki araştırma neticesini irdelemek lazım…
Evet…
Bizim gözlememiz de bu yönde…
Ancak…
Kullanıcıların büyük çoğunluğu takipçi düzeyinde kalıyorlar…
Kim ne yazmış, ne söylemiş ona bakıyorlar…
Çoğu kere de, bu söylentileri ciddi bir bilgi gibi gerçek ortamda paylaşıyorlar…
Öyle olunca da…
Sevimsiz bir hal ortaya çıkıyor ki…
Sormayın…
Tam bir keşmekeş, bilgi kirliliği…
Bir de, acayip garaip bir durum var ki…
O daha da can sıkıcı…
Sörf yaparken rastladıkları dörtlükleri paylaşma durumu…
Öyle boyutlara ulaştı ki…
***
Bir dostumla, bu hali test edelim dedik…
Ve, anonim birkaç düzgün kafiyeli şiirimsi şeyler attık…
Altına da…
Mesela Ömer Hayyam imzası ekledik…
Akşama kadar onlarca retweet…
Onlarca, bireysel twit halinde yazdıklarımızın atıldığını gördük…
Buyurun şimdi…
Bizim dalga niyetine yazdıklarımız birilerince Hayyam’ın diye sağda solda ezberlenip konuşulacak…
Yazılacak; belki, kitaplara dahi girecek…
Böyle yığınla örnek var…
Bu durumun en mağduru da, Mevlana…
Adamcağızın aklının ucundan geçmeyecek öyle pespaye şeyler O’na izafeten yazılıyor ki…
İtiraz ettiğinizde fırça bile yiyorsunuz..
Söylemek istediğim şu ki…
DABKON’un araştırması çok yerinde ve güzel…
Fakat…
Bir başka çalışma daha yapıp, bu sosyal iletişim ağlarının nasıl kullanılması yönünde toplumu aydınlatmalılar…
Laf olsun torba dolsun kabilinden yazmamak gerektiğini…
İlginç bulunan ve faydası olacağına inanılan yazışmaların karşılıklı paylaşımının doğruluğunu, diğerlerinin lüzumsuzluk sayılacağını filan…
***
Bununla ilgili yapılacak çalışmanın küçük bir kitapçık halinde neşri daha yerinde olur…
“Sosyal Paylaşım Ağlarını Nasıl Kullanmalıyız” adıyla…
Bu sayede hem toplum bilgi sahibi yapılır…
Hem de STK’ların görevlerine ilişkin örnek bir uygulama yapılmış olur…
Bu sadece DABKON’a ilişkin bir beklenti de değildir…
Diğer STK’lar da kendi sahalarına dönük sürekli bu neviden çalışma yapmalı değiller mi?
Yasak savma babından değil…
Yani alışıldık içeriği uyduruk 4 yapraklı aylık bir gazete veya üç ayda bir yayınlanan kimsenin bir sayfasını dahi okumadığı dergi türü değil…
Özel…
Bir konunun ele alındığı kaynak bir kitap…
Sadece bizim şahsi beklentimiz olduğundan değil…
Toplumsal bir ihtiyaç olduğu için…
Tekrar tebrik ediyor ve bu dileğimizin de gerçekleştirilmesini DABKON yönetiminden bekliyoruz…