MENÜ
Erzurum 16°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
SMS ile dua talebi
Baki Gezmiş
YAZARLAR
30 Haziran 2014 Pazartesi

SMS ile dua talebi

Özel zamanların üçüncü günündeyiz…

Büyüklerimiz, sabır taşı üç gün sonra düşer derlerdi…

Vücudun açlığa susuzluğa karşı direnci bu kadar zaman sürer anlamınaydı.

Hakikaten de öyle.

Zaman ilerledikçe, oruç tutmak çok daha kolaylaşıyor.

Hele bir de, bazı lüzumsuzluklar olmasa…

Bal ile yağ oluyor oruçluluk.

İşte size esaslı bir ramazan istismarı…

Sahur vakti bir tv kanalında yaşanıyor.

Her halinden dinden bihaber olduğu belli bir adam konuşuyor.

“ …numaraya bir mesaj atarak siz de yapılan dualardan pay isteyebilirsiniz.Yapmanız gereken tek şey isminizi yazmak ve … numaraya göndermek…”

İlk gün bunu görünce kendi kendime “bekle” dedim…

İkinci gün tam beklediğim gibi oldu…

Adam ekranda yüzlerce isim sayarak dua ediyor, “Allahım sen bunların dileklerini kabul eyle”

Aynen böyle…

Şarlatanlık!

Ama müşteri çok…

 

***
Bir büyüğümüz, aldanan insanları uyandırma girişiminde bulunanlara “birkaç kişiyi uyandırırsınız da, arkadan yığınla uykulu geliyor, buna gücünüz yetmez ki!” derdi…

Hakikaten öyle…

Yaş ilerledikçe bu gerçeği daha net görmeye başladık…

Zaten ilahi hüküm de bunu izah etmiyor mu?

“Hidayet Allah’tandır!”     

Amenna!

Tabi bir başka Kuran-i hakikat daha var…

“Aklını kullanmayanların üstüne pislik yağdırırım”

TV’de SMS’le dua talebi akıl kullanmamayı, şarlatanı da, yağdırılan pisliğe bir örneği ifade etmektedir…

Üzülüyoruz, kahroluyoruz…

Elden bir şey gelmiyor!

Dua edelim…

Müslüman dairesine girmişlere Cenab_ı Hakk hidayet nasip etsin…

İslam dünyasında yaşanan hercümerci de bu açıdan ele almak lazım.

Aksi halde bu denli pislikle muhatap olunmazdı…

İsterseniz zihinleri açacak bir başka ilahi mesajla mevzuyu kapatalım…

“Sennetullahta asla değişme olmaz!”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Hasani Basri Olayı
 14 Temmuz 2014 Pazartesi 21:30
Fütühat dönemlerinin bir geleneğidir Anadolu Erenlerini fethedilen yere taşımak. onlarca Yunus,onlarca Tapduk emre, onlarca Hasani Basri makamı vardır anadoluda. Bu durum bir geleneğin devamıdır. Türk-İslam yaklaşımıdır. Gelelim Erzurum'a,abdurrahman Gazi'nin kimliği bile asırlardır açıklığa kavuşmamıştır. İ.Hakkı Konyalı bu duruma açıklık getiriyor ve diyorki şehri bir sahabiye teslim etme anlayışı ürünü olmasına rağmen, A.Gazi sahabe değildir. Hasani Basri,emir Şeyh, Rabiyatül Adaviye'nin, Kazuruni'nin erzurumla hiç bir alakası da bulunmamaktadır. Bunlar tarihi gerçekler. Şimdi mesele şu, mevcut rivayetlere, tavatürlere mi inanıp kalalım, yoksa gerçeklere mi..Ya da Erzurum'da kimlerin yattığı mı daha önemli Erzurum'da kimlerin şimdi nasıl yaşadığı mı
 DavutSA®I, Ankara
 14 Temmuz 2014 Pazartesi 18:52
Aldanan insanları uyandırma girişiminde bulunan bre gafiller, “Birkaç kişiyi uyandırırsınız da, arkadan yığınla uykulu geliyor, onlara gücünüz yetmez ki!” Çok güzel söylemiş, o büyüğünüz. Yazıya gelince: Resmen din istismarı... E, müsaade edin, bu kadarcık(?) da olsun! Hem de bu zamanda...
 dindar kemal
 30 Haziran 2014 Pazartesi 16:28
Süper bir değerlendirme olmuş. Sağolun da keşke diyanet bu işlere el atıp bu kanaallara çekidüzen verilse
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi