“Olgun insan yapabileceğini söyleyen ve söylediğini yapan insandır”
Olgun insanı bir cümlede tarif bundan daha iyi nasıl yapılabilir...
Sözün özü kabilinden...
“Olgun insan, işini; basit insan, kazancını düşünür” ifadesi de öyle...
***
Olgunluk...
Doygunluğu tedai ettiriyor...
Sanki birbirini tamamlayan iki kelime gibi...
Doygunsanız, olgunsunuz...
Olgunsanız., doygunsunuz!
***
Bu tespiti muhkem kılmak için Çiçero’ya kulak kabartalım...
“Benim için olgunluk tacının en güzel yıldızı, başkalarının tesirine kapılmamak, hak veya haksızlık üzerine verilecek hükümlerde başkalarını dinlememektir”
***
Olgunluk doygunluk ikilemine bir başka kert Eckhart tarafından vurulmuş...
“İnsanı olgunluğa götüren en hızlı at ıstıraptır”
Bir başka bilge ise...
“İnsanın söyleyecek çok şeyi olduğu halde söylememeyi bilmesi, olgunluğunun başlangıcıdır” diyor...
Bütün bunlar...
İnsanların tecrübeleri oranında değil...
Tecrübelerinden aldıkları dersler nispetinde olgunlaştıklarını da gösteriyor.
***
Şayet böyle olmasa...
“Olgunluğumuzun zevkini tattıktan sonra, artık meyvelerimizden sevinçle ayrılabiliriz” der miydi Tagor?...
Ve tabii...
.Ann Lander da...
“Olgunluk, gözetleyen olsun olmasın, verilen işi yapmak, para olduğu halde israf etmemek, intikamı düşünmeden haksızlığa dayanmaktır...” demezdi...