Yerel bir gazetede köşesi olan ne yazmalı; nasıl yazmalı?
Bazıları “daha deruni mevzuular” derken…
Kimileri çok yüzeysel takılmaktan bahsedip; “Günlük hengameler ele alınmalı, vatandaşın çok küçük sorunları dahi, ülkenin en hayati meselelerinin önünde yer bulmalı” diyorlar…
Her iki bakış açısına da saygı duyuyoruz…
Biz ne yapıyoruz?
Dikkat edilirse, çok derin sulara inmeden zaman zaman ülke meselelerine de burnumuzu sokmakla birlikte…
Ziyadesiyle İl’imizin sorunlarını irdeliyoruz…
Öyle tumturaklı kelimelerle de değil.
Herkesin anlayacağı, halkın konuştuğu kelimelerle yazıyoruz…
***
Geri dönüşümlere bakılırsa, doğru olanı yapıyoruz…
Yaptığımız fıkra yazarlığı…
Malum; gazete ya da dergilerin belirli sütunlarında yayımlanan, güncel, siyasal ve toplumsal sorunların ele alındığı yazılara “fıkra” denir.
Yaptığımız tam da bu…
Bir gazeteci gözüyle ayrılan köşede olayları yorumlamak…
Tespitler, teşhisler yapmak…
Çözüm için teklifler de bulunmak!
***
Zor bir iş…
Herkesi memnun edemiyorsunuz…
Zira değişik bakış açıları var…
Bırakınız toplumsal bir konuyu işlerken söylediklerinize muhalefeti…
Bir zatın sorununu dile getirdiğiniz yazıya dahi…
Bizatihi ilgili şahıstan itiraz gelebiliyor…
“Keşke şunu da deseydin” benzeri…
Dedik ya…
Zaviye farkı var!
Yazının, size ayrılan köşenin hakkı diye bir söylem var ya…
İşte biz onu…
Kuloğlu mahallesinde, Taşmescit’de ihmal edilebilir bir problemi dile getirmek olarak kabul ediyoruz…
Geneli yazan binlerce kalem var!
İsteyen zaten oralardaki “çok bilmişler”den takip ediyor..
Doğru yaptığımız kanaatindeyiz…
***
Bu arada, işin uzağından ahkam kesenler…
Niye şunu yazdın da bunu yazmadın…
Yahut “ne bu yazdığınız da yazı mı” türünden eleştiri getirenlere ne diyelim…
Bunların önemli bir bölümünü yıllarca test ettik…
Ellerine kalem verip buyur dediğimiz nice müderrisler gördük…
Ki… Bütün atımlık barutları birkaç yazıyla sınırlı kaldı…
Ona da yazı denirse…
***
O halde…
Doğruya en yakını bizim tarzımız…
Elbet ufak tefek kusurlarımız olacak…
Elbet, ifade bozukluklarımız bulunacak…
Bunları da tuzu biberi kabilinden saymak lazım…
Yerel bir yayını takip eden okur için en güzel takip şekli…
Yol gösteren yön veren tarz olmalı…
“Şunu dile getirmişsin de, şunu da ele alsanız” gibi…
Üstelik olayın az da olsa detayını vererek…
***
Niye mi bütün bunları söyledik?
Galiba şuur altında oluşan tortuları izale için…
Bir çeşit öz savunma diyelim gitsin!