MENÜ
Erzurum
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Korucuk Köyünden bir başka mucizevi olay!
Baki Gezmiş
YAZARLAR
26 Kasım 2012 Pazartesi

Korucuk Köyünden bir başka mucizevi olay!

Dün yazdığımız buğday olayından sonra bir okurumuz aradı…
Yazdığımız olayı aynen bilenler olduğunu anlattıktan sonra…
Yine Korucuk köyünde bir başka olağan üstü yaşanmışlığı aktardı ki…
Hakikaten çok enteresan…
Seferberlikte bir kadın köyde fena halde yoksul düşer…
Öyle ki…
Günlerce bir şey bulamadığı için yiyip içmeden aç kaldığı olur…
Kadın çok muttakidir…
Allah’a yönelir sadece…
Derdini kimseyle de paylaşmaz…
Allah var ne gam var meşrebindedir…
Ve yalnız yaşamaktadır…
Ne oğul ne uşak…
Kocası da, savaşta şehit düşmüştür…
Bu halde süren bir hayat!
***
Bir gün kapı çalınır…
Tanımadığı bir adamdır gelen; sırtında da bir çuval un var!
Kadın içinden, kimdir bu adam, ben nasıl bunu evimden içeri alırım gibi düşünceler geçirince…
Adam seslenir, “Ey Allah dostu güzel insan, bana bir yer göster de, şu çuvalı oraya bırakayım”…
Biraz da sert çıkar kadıncağıza…
Gösterilen yere çuvalı koyan adam, eline bir maşrapa su alır ve başlar evin içine çilemeye…
Öyle ki…
Su serpilmeyen yer kalmaz!
Sonra geldiği gibi çıkar evden…
Ancak, çıkarken bir de tembihatta bulunur…
“Rızıktan yana endişe çekme…”
Öyle de olur…
Kadıncağızın o un çuvalı yıllar yılı tükenmez…
Onunla da kalmaz işleri güçleri öylesine güzel olur ki…
Hiç umulmadık yerlerden kazançlar elde eder…
Yaşlı haline rağmen köyün en zengini olur…
***
Bu olayı aktarırken, rahmetli Akif’in o meşhur beyitini hatırladık…
Diyor ya…
“Allah'a dayan, sa'ye sarıl, hikmete ram ol...
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol!”
Hakikaten başka yol yok!
Yeter ki, Hulusi kalp ile yönel, teslim ol!
Allah’ın izniyle asan olmayacak işin olamaz…
Bizim aktardıklarımız devede kulak misali yaşanmış olaylar…
El’an, günümüzde de yaşanan benzeri binlerce hadise var…
Yeri geldiğinde inşallah onları da aktarırız…
Cenab_ı Hakk, hepimizi razı olanlardan eylesin…
Mühim olan husus bu…
Hale razı olursan, sıkıntı, sorun diye bir şey de kalmaz oluyor!
 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 yoncalik,
 27 Kasım 2012 Salı 15:39
Ne güzel sehrin tarihi yerlerini yazip, orayla ilgili hikayeleri anlatiyordunuz. Ama ne olduysa yine birden "arabeske" daldiniz. Madem öyle alin size bi yorum, belki arabesk düslerden uyanip, gercek hayata dönersiniz. Bu hikayeden hangi dersi almaliyim: Bir: "Köyün Zengini" olmak icin, evine kapan dualar kelamlar, bir gün kapin calinir ve SÜPRIZZZ. Hopp zengisin. Yada hedefin "allahin rizasi olsun" Allah var ne gam var mesrebinde ol. Her türlü bela müsibette ona sükret.Kapini calan olsun yada olmasin, yokluk icindede ölebilirsin!! Simdi ben, eger demek istediginiz ikincisiyse anlarim. Saygi duyarim.Ama bu sefer cafcafli vaadlere ihtiyac duymamaniz lazim, fakirlik icindede göcebilirsin(ki bu bana göre daha ulvi olani) !! Siz eger bunu belirtmediyseniz vurguladiginiz "okunmus-üflenmis" haliyle "süprizli" halidir, zenginlik vaadleridir. Iste ben bunu samimiyetsiz buluyorum, buna sarlatanlik diyorum. Etrafinza bakin beni daha iyi anlarsiniz!!! "Ya oldugun gibi yasa, yada yasadigin gibi ol.
 gerçekçi
 27 Kasım 2012 Salı 12:10
Tevekkül dediniz de birgün Sevgili Peygamberimiz (sav) Mescit'te otururken bir bedevi devesi ile geldi,deveyi aşı boş bıraktı,Mescit'e girdi.Efendimiz (SAV) o bedeviye" Deveni neden başı boş bıraktın, bir kazığa bağlamadın "buyurdular.Bedevi de "Ben Allah'a tevekkül ederim."dedi. Efendimiz de ona anlamlı bakarak "bu tevekkül değildir.Önce deveni sağlam bir kazığa bağla,sonra Allah'a tevekkül et" dedi.Biz tevekkülü,sizlerin dediği gibi değil, Efendimiz'e uyarak anlamalıyız.Zaten böyle diye diye bu milletin anasını ağlattınız.Ayrıca yüce Rabbimiz "Ancak çalışana karşılığı vardır." buyuruyor. Körü körüne bağlılık değil.Bakınız, Peygamberler,ashap,veliler hep çalışmış çabalamış karşılığını almışlar.Yatarak değil İslam'da böyle bir anlayış yoktur.Neden miskin miskin yatışı teşvik ediyorsunuz?Rivayet ve hikayelerle yani bu kolay aldanışlarla halkı oyalıyorsunuz?Yani fiili dua ve fiili çalışma şart.Yatmakla tevekkül olmaz.Bu miskinliktir.İnsanı ve milleti dilenci yapar.
 İzzet Seymen
 27 Kasım 2012 Salı 11:39
Bununla ilgili bir ayeti kerime var Talak suresi 65. ayet. Bunu kim okumaya devam ederse ve buna göre amel ederse Allahın izniyle bu kadın gibi hiç zorluk çekmez. Ayet ve anlamı aynen şöyle: Vemen yettekıllahe yec’âllehu mahracen ve yerzukhu min haysu lâ yahtesib. Ve men yetevekkel alallahi fehuve hasbuh. Anlamı: Kim Allah için korunanlardan olmuşsa, Allah da ona bir çıkış noktası verir. Ve ona umut etmediği yerden hesabsız rızık verir. Kim Allah’a tevekkül ederse, Allah ona yeter.
 Misafir
 27 Kasım 2012 Salı 00:36
Hergün birşey öğreniyoruz sayenizde Baki Bey,Bunların Erzurumda olması da daha güzel oluyor, memleketimizin şeylerin öğrenmemiz bakımından çok güzel oluyor. Allah razı olsun.
 Yılmaz DADAŞ
 27 Kasım 2012 Salı 00:32
Ahhhh ah bunu bir inanarak yapabilsek yokmu, o zaman başımız arşa değerde bunada sağlam iman lazım. Sadece Allah'tan istemek. İyyakenağbüdü ve iyyakenestain. Namazlarda diyoruz ama ama ama.
 A.R.ZABİTOĞLU
 27 Kasım 2012 Salı 00:10
Allah dostu olanlar elbetteki hiçbir zaman yetim yoksul olamazlar inşallah bizlerde bu yolda olanları örnek alarak yaşamaya çalışırız,Araştırmaların için size ve gazetenize teşekkür eder başarılar dilerim
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi