Vatana kastedilen bir zeminde siz bireysel intikam peşindesiniz…
Bu nasıl bir duygudur!
Bunun içinde vatanseverlik hisleri olabilir mi?
Yahut ilahi tembihatlar?
Açık söyleyelim…
“28 Şubat’ta yapılanların intikamını biz böyle alırız” deyip, Türk ordusunun üstüne çullanmadan bahsediyorum.
Doğrudur!
28 Şubat bir zulüm dönemidir…
Ancak, sadece o dönem mi?
12 Eylül’de ülkücülerin üstünden silindir gibi geçilmedi mi?
Daha 20 yaşına varmamış nice vatan evlatları darağaçlarında sallandırılmadı mı?
Vatan hainleriyle bir tutulup eşitlik adına nice ocaklar söndürülmedi mi?
İnkâr edecek bir babayiğit arıyorum!
Yiğitse edemez!
Hakkı teslim eder…
Peki bu vatanseverler ellerine imkan, fırsat geçtiğinde ne yaptılar?
AB kapılarında hak arayanı oldu mu?
Asla…
Çünkü onlar hakikaten vatanlarına aşk derecesinde bağlıydılar…
***
Şimdi, bileklerindeki kelepçeleri göstererek iri kıyım laflar edip şov yapanlaradır sözümüz!
Ya siz?
Devletin dibine dinamit konulduğu bir vasatta Türk ordusunun karargahlarını delik deşik ettiniz!
Bulduğunuz hayvan kemiklerini bile cemaatinizin gazetelerinizde günlerce haber konusu yapıp, Türk ordusunu cani, barbar, hunhar diye nitelettiniz!
Şimdi oruçtan, dinden imandan bahsediyorsunuz!
O vakit bu duygular, bu düşünceler aklınızın ucuna bile gelmiyordu.
Sap saman sizin için hiç fark etmedi…
Çetin Doğan’la, gariban nice vatan evladı askeri aynı kefeye koydunuz!
Çok aşikar ki, kafanızdaki Allah mefhumu bizimkinden çok farklıymış!
Siyrus’a oturttuğunuz tanrı ile ahad olanı karıştırdınız…
Şimdi hakikati görme zamanı…
Ahad olanı iyi belleyin!
Muntakim sıfatının hayata yansıyan tarafını da…
Görün!
Tabii, “Türk’e kefen biçme” rolünün nihayetini de…
Her fırsatta altını çiziyoruz…
Türk’ü en iyi tanım, “İ’layı Kelimetullah için serden geçenler”dir!
Öyle ise, kefen biçmeye kalkanın defterini de davanın sahibi görür…
Gördü, görüyor, görecek!
Duygusallıktan uzak duralım ve samimi bir biçimde tefekkür edelim…
Mübarek bir iklimdeyiz…
Ramazan…
Ve…
Bin aydan hayırlı bir gün!
Tövbe edelim!
Bu milletin ahını alanın iflahı mümkün değil!
Nedamet getirelim…
Aziz geçmişlerimizden helallik için gözyaşı dökelim.
Belki, işlediğiniz ihanet hırkaları sökülür de, ahiriniz çok daha berbat olmaz!
Eden bulur!
Rahmet Taşlıcalı Yahya’ya olsun…
Ne diyor: “Eden bulur daima, hain olan haif olur”…
Haif malumdur: Korkak!