Özcan Yeniçeri MHP Milletvekili…
Bu ismi not edip, ardından meramımızı anlatalım.
Geçerli siyaset anlayışı şu, senden olmayana kim vursa onun yanında olmalısın.
Bu ister ülke içinden olsun, isterse dışarıdan!
Yeniçeri bu anlayışı ters yüz etti.
Önce Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler’le Prizren ziyareti esnasında ilgili Başbakan’ın Türkiye için demokrasi vurgusuna, ölçülü ve had bildirir şekildeki cevabıyla…
Muhteva, edep ve akıl dolu…
Nihayetinde, “işine bak, işimize karışma” anlamını havi.
Sonra…
Alman Cumhurbaşkanı’nın terbiyesiz, edepsiz, ahlaksız söylemlerine verdiği karşılık…
Ona da, “kendine gel ve aynaya bak” diyerek!
Özlenen, arzu edilen siyasetçi tavrı budur.
Gerçi, Allah var, bunu MHP Gen Başkanı Bahçeli de yeri geldikçe yapıyor!
Buna son örnek, 1 Mayıs için söyledikleri.
Tam da vatanını milletini seven bir devlet adamı gibi konuştu…
“Sendikalar oyuna gelmesin, Taksim miting alanı değildir” diskurunu çekerek!
***
Bu tarz, aslında bu ülkede siyaset yapan herkesin yapması gerekendir!
Kendi içimizde sorunlarımızı elbet tartışacağız…
Elbet, birbirimize yol gösterip, benim programım seninkini döver anlamına konuşacağız…
Ancak!
Dışarıya gelince bir olacağız…
Safları sıklaştırıp, “edepli olun” tekdirinde bulunacağız.
Büyük devlet olmanın gereği budur!
Tabii, devlet adamı kumaşlığının asgari lazimesi de…
Kaldı ki, bize ayar vermeye kalkan adama bak!
Ülkesinde diri diri insan yakılan zavallı…
Her sene asgari 10 Türk’ün katledildiği, bugüne kadar da faillerinin bir türlü bulunamadığı ülkenin Cumhurbaşkanı…
Utanmazlığa bakar mısınız?
Bize demokrasi dersi veriyor!
Canavar adam…
Başbakan da haklı olarak beklenen cevabı verdi!
Ne ki, bu rahip eskisinin cesareti şayanı hayret!
Kimden alıyor bu yüzü…
Kim bunu konuşturuyor…
Buralara bakmak lazım asıl.
***
MHP’li siyasetçilerin tavrına inat, ülkesini gammazlayan siyasiler yapıyor bunu…
Belli ve çok açık!
Sosyal Demokrat etiketli ya…
Bizdekilerin en iyi bildikleri iş de budur zaten!
Vatanını, yöneticilerini çamura bulayan sosyal demokratlar!
12 Eylül sonrası dönemde de, hiçbir ülkücü, askeri mahkemelerin onca haksızlığına rağmen Avrupa ya da, başka bir zemine ülkesini şikayet etmedi…
“Kahrolsun Emperyalizm” naralarıyla ülkücü kanı akıtanların hemen tamamı ise, AB, ABD gibi kaypak zeminlerde hak arayışına giriştiler…
Ciddi bir fark var aralarında…
Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri var…
Beklentimiz şu yönde…
Ülkücü terbiyeden geçmiş seçmen, CHP’nin göstereceği adaya asla 2. turda yönelmeyecek!
Zira, bunların hakiki hallerini en iyi ülkücüler bilir!
Şu an uğraştıkları AK Parti…
Hallettikleri an, yine yönelecekleri mahfel Ülkücü Hareket olacaktır!
Bu hakikati bilen hangi aklı selim sahibi ülkücü bunlarla bir hareket eder!
Etmez…
Etmeyecekler!
İnşallah ilk turda ülkemiz Cumhurbaşkanlığı seçimini halledip, çok daha müreffeh bir hedef için yeniden vira bismillah diyecek!