Sabah namazı saatleri..
Saat 04.35.
Bilgisayar başında derinden gelen bir uğultu ve peşinden gelen hafi sarsıntıyla irkildim..
Lambalar sallanıyordu..
Ev halkını kaldırıp hazırlıklı olmalarını söyledim..
Sonra bilgisayar ve televizyonu açıp, depremin merkezini öğrenmek için kanal taradım.
İlk haberi BBC geçti, depremin büyüklüğünü 5.9 olarak bildirdi..
Ardından Euronews 6.2 olarak bildirdi depremin büyüklüğünü..
4.40’tan itibaren Kanal 24, Haber Türk, NTV ve CNN Turk haberi alt yazıyla geçtiler..
TRT kanallarını taradım..
Hiçbirinde alt yazı dahi yoktu..
Olayın şoku biraz atlatılır atlatılmaz, Kanal 24 ve CNN Türk deprem bölgesine Elazığ ve civar doğu illerine bağlanarak haber aktardılar..
Saat 05.00 olmuştu..
TRT yani devletin televizyonunda alt yazı dahi yoktu..
Sadece Teletekste son depremler bölümünde bir veri vardı.
Saat 05.30..
İnadına TRT’yi takip ettim..
TRT 1’de eğlence Pazarı, TRT 2’de Ayrıntı, TRT 3’te Futbol Arşivi,TRT 4’te Müzik, TRT Türk’te belgesel yayını vardı..
BBC ve Euronews ise olayı durmadan alt yazı ile geçiyorlardı.
Ölen yada yaralanan yoktu..
Ama depremin büyüklüğü 6.0 idi..
Doğu Anadolu Bölgesinde en az sekiz ilde hissedilen deprem bölge halkını büyüklüğü bakımından da rahatsız etmişti..
Ama TRT bir alt yazıyla dahi olsa haberi 05.45’e kadar geçmedi..
Doğu Anadolu’da insanın kıymeti bu kadardı..
Hem de devletin yayın kanalının gözünde..
Kocaeli’nde, İstanbul’da, Ege’de, Akdeniz’de en küçük sarsıntıyı bile detaylarıyla anında ekrana taşıyanlar, Doğu Anadolu söz konusu olunca sükutu ve kayıtsızlığı tercih ediyorlardı.
Saat 0.5.46..TRT 2 nihayet bir alt yazıyla haberi geçti.
Hemde son dakika kaydıyla..
Mesele TRT’nin haberi verip vermemesi değil..
Mesele doğuya gösterilen kayıtsızlık ve ilgisizlik..
Ve galiba mesele Doğulunun adamdan sayılması..
Başka ne demek lazım bilmem ki..
Başka ne demek lazım..