Şuurlu Öğretmenler Derneğinin gazetelere geçtiği bir basın açıklaması var…
Çok yerinde, çok değerli taleplerde bulunuyorlar…
Valilik ve Milli Eğitim’i duyarlılığa davet ediyorlar…
Mesajın içeriği Cuma namazlarıyla ilgili…
Cuma günleri tam Cuma vaktine ders konulduğu için Cuma namazlarına gidemeyen öğretmenlerin çözüm beklediğini ifade edip, “Her konuda ilimizin problemlerine çözüm üretmeye çalışan Valiliğimiz Cuma konusunda çözümsüzlüğe devam ediyor. Şehrimizde cuma çilesi devam ediyor” diyerek vilayete sitemde bulunuyorlar…
Haksızlar mı?
Bize göre yerden göğe kadar talepleri çok yerinde…
İnsani bir istekte bulunuyorlar…
***
Mesajın bir yerinde de, bu tür talepleri dillendirdiklerinde bir kısım çevrelerin:
"Resmi görevin var cumaya gitmesen olur",
"Özgür olunmayan durumlarda cuma farz olmaz",
"Devlet sana görev vermiş onu yap" gibi dinde de olmayan savunmalarla çözümsüzlüğü savunuyorlar.” demişler…
Aynen öyle…
Bu tür ifadelerin dinde yeri yok!
Tam tersi bizim inancımızda, 3 Cuma namazının üst üste kaçırılmasının büyük vebali var. Bunu bilen inançlı öğretmenlerin ruh halini düşünsenize…
Hangi kafayla öğrencisine öğretmenlik yapacak?
Bu nokta da, ÖĞDER’in güzel bir teklifi var.
Diyorlar ki…
“Devlet vatandaşının maddi problemlerini çözdüğü gibi manevi problemlerine de çare üretmek zorundadır. Diyanet devlete yardımcı olmak için cuma saatini 20-30 dakika geciktirip esnek davrandığı halde her nedense devlet esnetilmiyor.Cuma günü Cuma saatinde 12:00 ve 13:00 arasında memura hiç bir görev verilmemelidir.”
***
Buna bizim de şöyle bir eklememiz olabilir…
Bu vakitlere okullardaki bayan öğretmenlerin dersleri pekala kaydırılıp, erkeklerin Cuma’ya rahat gitmeleri sağlanabilir…
Yeterli bayan öğretmen yoksa, o takdirde de, o saatler ÖĞDER’in dediği gibi boş tutulmalıdır…
Bunu sadece Şuurlu Öğretmenler Derneği de istemiyor…
Toplumun ruh sağlığını önemseyen yediden yetmişe herkes, hepimiz istiyoruz…
Gidin sorun öğrenci velilerine…
Hemen tamamı bu kanaati paylaşacaktır…
Öğrenciler öyle…
Veliler öyle…
Dahası, Cuma, cami bilmeyen vatandaş’a dahi danışılsa aynı cevap alınacaktır.
Öyle ise…
Vilayet derhal bu teklifi ciddiye almalı, gereği için Milli Eğitim Müdürlüğüne talimat vermeli…
Bu arada, biz de, ÖĞDER’i hassasiyetinden ötürü kutluyoruz.
***
Şimdi yığınla mesleki teşekkül, dernek, vakıf var ki.
Suya sabuna dokunmadan sözüm ona faaliyet yürütüyorlar.
Adlarını duyurmak, namlarını yürütmek maksatlı.
ÖĞDER ise, mensuplarının, mensubiyet duyanların sorunlarına çözüm arıyor.
Tam da olması gerektiği gibi..
Umuyoruz, “CUMA hassasiyetleri” tez zamanda çözüme kavuşur…
***
Tam bu noktada…
Müftülüğe de bir çağrıda bulunmak istiyoruz.
Bazı camilerde, Cuma namazı öncesi vaazlar veriliyor.
Hocalarımızın bir kısmı, cemaatin memur olmalarını, namaz sonrası yemek yiyip işlerine gideceklerini dikkate almayıp, uzattıkça uzatıyorlar.
Bunu bazen de, hutbede yapan hocalarımız oluyor.
Müftülüğün hutbesine bağlı kalmadan adeta vaaz_u nasihate çevirenlere rastlıyoruz..
Bunlara dikkat edilmesi için Müftülüğün sık sık dikkat çekmesi gerekiyor.
Aksi halde, vakit darlığı çeken cemaatin namazları da battal olup çıkıyor.
ÖĞDER’in vilayet için yaptığı öneri kadar önemli bir durum…
İnşallah her iki kurum da gereğini yerine getirir.
Bize düşen takip etmek…
Edeceğiz!