Bir süre önce, Erzurum’daki eğitim rezaletini ele almıştık…
Her yazıya olduğu gibi buna da, farklı yorumlar geldi…
Hem Elektronik postamıza, hem de, web sayfasının altına…
Yorum olarak gelen ve muhtevası hayli anlamlı olan 3 yorumu okurlarımın dikkatine, değiştirmeden ve bütünüyle sunmayı gerekli gördük…
Zira her açıdan hem öğretici, hem de, tespitler bakımından çok çok önemli…
Buyurun…
İlk yorum Kalemşör adıyla gönderilmiş…
Aynen şöyle: Mahmut Bey, öncelikle ele alınması cesaret gerektiren bir konuya değindiğiniz için tebrik ederiz, açıkçası herkes bu şeyleri dile getiremez, ama dileriz ki bu büyük sorunlar, Erzurum çocuğunun git gide bozuluşu ev okul ve sokağın da birlikte çabasıyla giderilir.
Yetkililere görev düşmüyor mu? hem de çok, ama; herkes taşın altına elini koymalı. Bu çocuklar bizim yavrularımız ve geleceğimiz, bu masum yavruların adım adım kirlenişinin hesabı bizden sorulacak.
Bence konuyu gelen tepkileri de değerlendirerek daha detaylı ele almanız ve gazetenizde bir yazı dizisi(röportaj) olarak bir daha ele almanız yaralı ve etkili olur, konuyu takip ettiğinizi gösterir, yoksa öylesine yazıp geçmiş gibi olursunuz. Siz yazarak üzerinize düşeni yapmışsınız, sıra konuyu düşünüp çare bulması gereken diğer insanlar da yani hepimizde.
***
İkinci yorum Anadolu İnsanı ismiyle gelmiş…
Buyurun: Yazdıklarınız maalesef doğru, gençler için bu durum son derece normal artık, anne babalar da, ya söz geçiremiyor ya da umursamıyorlar,. Belki duymazdan görmezden geliyorlar. Ayrıca erkek çocuklar da berbat haldeler, sokakta otobüste formalı lise çocukları küfürle konuşuyorlar; sadece, hakaret küfür taciz diz boyu…
Öğretmenler ise kafayı eğip görmezden geliyor, korkuyorlar belki pisi pisine gitmekten.
Milli Eğitim, bağıran veliyi ödüllendirip sessiz olana ilgisiz kalıyor, okullarda haraç alma kız ya da erkek kavgaları, hocaları tehdit gırla gidiyor, zaten okula yazılan herkes bir şekilde sınıf geçiriliyor, kalmak da yok, fakat suç sadece eğitimdeymiş gibi göstermek doğru değil.
Suç herkeste hepimizde, diziler internet, cep telefonu, mevcut yasalar, temiz masum çocukları diğerlerine ezdiriyor, bu vesileyle ben siyasi otoriteye şunu demek isterim ki eğer bu şeylere göz yumarsanız yarın yönetecek bir halkınız olmaz, insanlık dışı bir biyolojik topluluğunuz olur.
***
Üçüncü yorum ise, M. Agah Ülkü ismiyle gelmiş…
Şöyle: Ahlak, insanla hayvanı ayıran biricik vasıftır. Çünkü içgüdü her canlıda; ama ahlak sadece insanda bulunur, zira tercih şansı sadece bize verilidir. Ahlaksa içgüdülerimizi denetlemekten geçer. Eğitimde ahlak problemini önemsemeyin demekle insan kavramını önemsemeyin demek bir ve aynıdır, bunu demek belki ahlaksızlık değilse bile ayıptır.
İnsanın bunu söylerken yüzü kızarmalıdır, konu kızların "bile" erkeklere özenerek rahatça küfür ediyor olmaları değil, bunu önemsiz görmektir. Bence, unutmayın insanları gaz odalarında zehirleyenler toplu katliamlar ve soykırım uygulayanlar yüksek tahsillerini başarıyla bitirmiş mezun kimselerdi.
Ama insan ahlakına sahip kimseler değildiler, eğer sadece başarı ve teknik ilerlemeyi esas alır da insani gelişimi ihmal ederseniz, hele de ahlakı önemsiz görürseniz karşınıza zeki başarılı canavarlar topluluğundan başka bir şey çıkmaz, başta Yüce Allah olmak üzere bu mukaddes halk ve onun aydınları bu yurdun çocuklarına acısın.
Bu kafa karışıklığı hiç iyi değil !
***
Eminim okurlarımız da bizim gibi düşünüp bu üç yorumu da, çok öğretici bulmuşlardır…
Konu hakikaten çok önemli…
İlerleyen günlerde ayrıntıya girip, ilgilerin, sorumluların kulaklarını çınlatacağız…
Bekleyin!