MENÜ
Erzurum 13°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Çağrının Gerginliği
Ahmet Göksan
YAZARLAR
21 Eylül 2012 Cuma

Çağrının Gerginliği

               Çağrının Gerginliği
 
                                                                                                              Ahmet GÖKSAN
                                                                                                             [email protected]
 
“Memleketin iktisadi durumunun çok kötü bir safhaya girdiği bu günlerde Türk işçisini daha fazla Rum insaf ve merhametine bırakmak, büyük bir insafsızlık olacağından acil tedbirler alınmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.”
                                                                                                                               1959
 
                                                                                                                  Dr. Fazıl KÜÇÜK
 
 
            Birleşik Amerika Devletlerinde çekildiği açıklanan ve Hz. Muhammed’e (SAV) hakaretler içeren “Müslümanların Masumiyeti” filmine yönelik olarak protestolar dünya ölçeğinde yayılıyor. Filmi hazırlayanların ve servis edenlerin haçlı düşüncesinden beslendiklerini öncelikle kaydetmek istiyoruz. Filmin servis edilmesi sonrasında protestoların başladığı günün, 11 Eylül olmasını rastlantı ötesi bir durum olarak değerlendiriyoruz. 11 Eylül 2001 tarihinde öküz, affedersiniz ikiz kulelere yapılan saldırılar sonrasında dünyada “İslam = Terör” olgusu öne çıkarılarak karşı saldırıların yoğunlaştığı biliniyor.  
Bu güne değin değişik ülkelerde İslam dininin hedef alındığı, Kuran yakmalarını ve karikatür çizmelerini, filmin öncü hareketleri olarak okumak gerekiyor. Birleşik Amerika işgüderinin Libya’daki protestolar sırasında öldürülmesi sonrasında yeni uygulamalarına yakın bir gelecekte tanık olacağız. Libya ve diğer ülkelerde yapılan saldırıları Suudi Arabistan Müftüsü Şeyh Abdülaziz Bin Abdullah, “haram” olarak tanımlıyor. İslam ülkelerinde yaşanan iç çatışmalar ve mezhep sürtüşmeleri ile birlikte “İslam = Vahşet” olgusu kısa süre sonra ortalık yerlere çıkarılacaktır.
Şu anda yaşadıklarımızla önümüzdeki dönemde sıklıkla karşılaşacağız. Haçlı düşüncelerini bu güne değin değiştirmedikleri için bundan sonrada değiştirmelerini beklemiyoruz. Farklı uygulamalarla Müslümanları tahrik etmeye devam edeceklerdir. Güzel dinimizin bu şekilde aşağılanmasına, hiçbir kimsenin hakkının olmadığını düşünüyoruz.
            İslam dinine yönelik saldırılar devam ederken AB ülkelerinin orta doğudaki artı gelir (rant) paylaşımının arkasına saklanarak bir birlerine girdiler. Şimdilerde Euro krizi nedeniyle güven kaybını yaşıyorlar. Güvensizliğin üye ülkelerin nerede ise tamamında olduğunu kaydetmek istiyoruz. Güven kaybının esas nedenin Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın “AB genişlemesini tamamladı” söyleminden kaynaklandığını kaydediyoruz.  
Bay Hollande, ilk dört aylık iktidar dönemini değerlendirdiği ülkesindeki bir televizyon kanalında, AB’nden bir cümle dahi söz etmemesi dikkati çekiyordu. Euro krizine çözüm olabilir diyerek genişlemenin durdurulmak isteniyor olması ise bir başka ilginçliktir. Bu görüşü savunanların AB’nin önümüzdeki birkaç sene içinde genişleme yerine küçülmeye doğru gidebileceği söylemini ortalık yerlere çıkarıyor olmaları Bay Hollande’ın söylemini doğrular niteliktedir.
Kendi içlerinde birlikteliği sağlayamadıkları günlerden geçiyoruz. Euro krizi nedeniyle girdikleri dağılma sürecini uzatabilmek amacında olanların her yıl otomatiğe bağladıkları Türkiye’ye ilişkin İlerle - me Raporlarını yazıyorlar. İçerikleri bir birlerinin nerede ise aynı olan bu raporlar, her yıl Ekim ayında görüşülerek karara bağlanıyor. Bu yılki raporu Ekim ayı gelmeden basına sızdırdılar. Türkiye’ye “Doğu Akdeniz’de gerginliği tırmandırmama” çağrısını yapılırken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki kültürel mirasın da tahrip edilmesinin önlenmesi isteniyor.
Mendil büyüklüğündeki ülkenin ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgede buldukları doğalgaz, AB ülkelerinin iştahlarını kabartmaktadır. Fransa Dışişleri Bakanı Bay Laurent Fabius, ekonomi ve doğalgaz konusunda daha fazla işbirliği yapmak istediklerini duyuruyor. Bu arada Amerikan Noble Enerji şirketinin İsrail’in Delek şirketi ile ortaklık kurduklarını kaydetmek istiyoruz.
02 – 27 Haziran 2012 günleri arasında Türkiye – Amerika – Rusya ve 12 AB üyesi ülkede yapılan bir araştırmanın sonuçları yayınlandı. Konu başlıkları farklı olsa bile genel içerisinde bilgi sahibi olmak olasıdır. En ilginç sonuç, Türklerin Avrupa Birliği politikalarını beğenmedikleri gerçeğidir. Aslında bu gerçekler biliniyordu. Buna karşın araştırma kuruluşları boş durmamak için bu türden çalışmalarını sıklıkla yapıyorlar.
Türklerin yüksek oranda beğenmedikleri kabul edilen politikalar konusunda, siyasetçilerin yeniden bir değerlendirme yapmaları gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi