Su, Toprak, Hava ve güneş için eskiler “ Anasır-ı Erbaa “ demişler. Yanı hayat için dört temel unsur..Su hepsinin içinde daha farklı konumda..Kur’an-ı Kerimde suyun hayat kaynağı ve canlı cansız varlıkların vazgeçilmez yaşama vesilesi olduğunu vurgulayan birçok ayet var. Ayrı ayrı olmak üzere tam 61 yerde sudan bahsedilmiştir: Örnek, Enbiya suresi ayet 30 “ Biz her şeyi suyla diri kıldık ” gibi..
KAPASİTE
Yer küresinin üçte ikisi su..O da 1,4 milyar kilometre küp eder.Bunun yüzde 97,5 okyanus ve denizlerden bulunurken, yüzde 2,5 ise nehirlerde ve göllerde bulunan tatlı sudur. Tatlı suyun yüzde 90 ise, kutuplarda ve yer altında bulunur. Biz insanların kullanıp tükettiğimiz suyun ne kadar kıt olduğu bu tablodan da anlaşılıyor.
Türkiye, tatlı su bakımından çok zengin değil..Kişi başına yıllık düşen su miktarı 1652 metre küptür.Tarih boyunca her millet, suya önem vermiştir.. Görüyoruz ki Sümerleri Dicle ile Fırat arasındaki Mezopotamya’ya çeken cazibe su olmuş..Tıpkı Mısır uygarlığını kenarına taşıyan Nil nehri gibi..
Yer küresi gibi insan vücudunun da üçte ikisi su..Birleşik kaplar kanunu gibi ilahi bir hikmet..! Öyle ki;
Kanımızın yüzde 92’si,
Beynimizin yüzde 75’ı
Kaslarımızın yüzde 75’ı sudur.
Su o kadar önemli ki, vücudumuzdan yüzde 10 oranında su kaybı olması halinde hayati tehlike başlarken, yüzde 20 oranında su kaybı olması halinde de ölüm olayı söz konusu olur.
SU GELECEKTEKİ KAVGALARIN SEBEBİ..
Ayrıca Arapça yayın yapan” Dünya Haberleri “ sitesinde Ala Faruk imzasıyla yayınlanan “ Orta Asya ülkelerine yönelen kiriz “ başlıklı makalesinde;
Su, yakın gelecekte bölge devletleri arasında hele Orta Asya ülkeleri arasında en büyük kavga konusu olacak..2035 yılından önce bölge devletleri konuyu bir takım ittifak ve sözleşmelere bağlayarak tedbir almak ve bölgede yer alan devletlerin güvenliğini şimdiden sağlamak lazım..Çünkü 2035 yılında özellikle Orta Asya ülkelerinin nüfusu artarken, bir o kadar da su tüketimi fazla olacak, bu da yüzde 12 civarında su kaybına yol açacak..Oysa Orta Asya Cumhuriyetlerin toplam tatlı su miktarı yıllık olarak 293 milyar metreküptür.
Bu ülkeler arasında su problemleri şimdiden başlamış olması, bu gerçeği doğruluyor ..Örneğin Tacikistan’ın yaptığı hidroelektrik santralı olan “ Ragon Santralı “ Özbekistan tarafından hoş karşılanmıyor..Veya Kırgısıztan ile Tacikistan’ın kendilerine yeterince su verilmediği, verilen suyun engellendiği gerekçesiyle Kazakistan, Özbekistan veTürkmenistan’dan şikayetçi olması dikkat çekiyor..diyor
BM. KARARI
Birleşmiş Milletler Teşkilatı, temiz ve sağlıklı suyun kullanılması temel bir insan Hakkı olduğuna ilişkin karar aldı. Yeni karar için 122 ülke oy kullandı. Karara karşı hiçbir ülke oy kullanmazken 41 ülke oylamaya katılmadı. Oylamaya katılmayan ülkelerin gerekçesi bu karar, Cenevre’de İnsan Hakları Meclisinin su hakları için uzlaşmaya vardığı çalışmalara zarar vereceği endişesini taşımaktır.
BM.ler kararında her yıl henüz beş yaşına girmemiş 1,5 milyon çocuk temiz olmayan sulardan kaynaklanan hastalıklar yüzünden yaşamını kayıp ediyor. Kararın esprisinde sağlıklı ve temiz sudan yoksun 884 milyon insanı temiz suya kavuşturma gerçeği yatıyor. Bu arada 2.6 milyar insan ise sağlıklı ve temiz su kullanıyor.
Kararda temiz ve sağlıklı içme suyunun elde edilmesi ve kullanılması temel insan hakkı olarak ifade edilmiştir. Su, yaşama hakkı için insanın mutlaka kullanması gereken bir unsurdur. Yine kararda uluslar arası topluluklara çağrıda bulunularak sağlıklı ve temiz su elde etmek için yoğun çaba göstermeleri istenilmiştir.
Kararın lehine oy kullanan devletler: Çin,Rusya,Almanya, Fransa, İspanya, Brezilya..Oylamaya katılmayanlar ise, Kanada, Amerika, İngiltere, Avustralya..
Portekizli Avukat Caterina de Bakeirki’nin planlayıp sunduğu rapora göre sağlıklı ve temiz suyun tahsisi ve kullanılması gelecek yıl Cenevre’de görüşülecek İnsan Hakları Meclisine getirilmesi uluslar arası kuruluşlar için bir yükümlülüktür.
Amerikan elçisi John Saymes ise yeni karar, üye devletlerin bir araya getirilmesinde başarısız oldu. Cenevre’de yapılacak çalışmaları zayıflatacağını ifade etti. Oylamaya katılmayan bazı devletler ise, bu yeni kararla henüz onaylanan hak ve yükümlülüklerin tam anlamıyla anlaşılmadığını belirtmişler.
Canlı, cansız herkes ve her şey için vazgeçilmez olan suyun korunması, bölüşülmesi ve teminat altına alması herkesin temel görevi olmalıdır..!
Kaynak: BBC-Barbara Plett-New York
Tarih:29.07.2010