“Dünya 18 Yaş altı Buz Hokeyi Şampiyonası 3. grup maçlarının yapıldığı Erzurum’da şampiyonayla ilgili sürekli bilgi akışı sağlayacak bir basın bürosu kurulmaması yüzünden, Erzurum ulusal ve uluslararası çapta önemli bir tanıtım fırsatını kaçırdı.”
Gazetemizin dünkü manşetinden bir bölüm aldım yukarıya...
Eminim okurlarımızın büyük bölümü de bu şampiyonadan hakkıyla haberdar olamadılar.
Peki bu durum haber değeri taşımaz mı?
2011 arefesinde Erzurum bir fırsat yakalamış.
En azından dünya ölçeğinde tanıtım adına harika bir durum...
Kim tanıtacak?
Elbette basın yayın kuruluşları...
Eee... tanıtım var mı? Hak getire...
Öyleyse, bu durumu haber yapmaktan daha doğal ne olabilir? Biz de yaptık...
TRT Erzurum Müdürlüğü bu haberimizi haksız bulmuş.
“Biz üzerimize düşeni yaptık” diyorlar...
Doğrudur... Erzurum Müdürlüğü kendilerine ihale edilen kadarını elbet yapmışlardır...
Ama beklenen bu değil.
Yani Erzurum Müdürlüğüne verilen vazife kadar değildir.
Beklenen, bu şampiyona, özellikle TRT1’de _ki en çok izlenen TV kanalıdır_ olay çok daha geniş ve ciddi bir biçimde yansıtılsın.
TRT 1’i geçtik, TRT 2’de gerekeni yapmadı... TRT İNT için de bunu söyleyebiliriz...
Deniyor ki bu görev TRT 3’ün..!
İyi de kardeşim sizin bu kanalınızı kim izliyor...
Küçük çaplı bir araştırma yaptım... on kişiden bir kişi bu kanalı alıcısına kaydetmiş...
Onun da izlediği yok!
TRT önemli, zira bu kanal özel TV’leri de haber noktasında tetikleyen bir işlev üstleniyor...
Orası bir haberi ön plana çıkarıyorsa özel TV’ler de atlamak istemiyorlar...
Özel TV’ler bu şampiyonaya ait bizim görebildiğimiz kadarıyla tek haber yapmadılar...
Yerel TV’lerin yaptığı ise, bizim bize propogandamızdan öte geçmiyor...
Bizim sitemimiz, Erzurum’un tanıtımı için bir fırsat doğmuşken, bunu hakkıyla kulanamayaşımazıdır.
Bunu da haber olarak değerlendiremeyeceksek, sahi bu şehir adına ne yapmamız istenir?
Yoksa... başta da söylediğimiz gibi, Erzurum TRT Müdürlüğü elbet kendilerine verilen vazifeyi yerine getirmiştir... Onlarda bir kötü niyet asla aramayız. Dahası Erzurum hassasiyetlerinin yüksek olduğunu da biliriz.
Ne ki...
Ne bu kurumun Genel Müdürlüğü ne de, ilgili başka kurumlar üzerlerine düşeni olması gerektiği gibi yerine getirmemişlerdir...
Bu iki kere iki dört eder hakikatindedir.
Kimse ne darılsın ne küssün...
Bizim önceliğimiz Erzurum’dur.
Teknolojik Harika Kağıtsız Faks
Çevreci etkinlikleriyle dikkat çeken telekomünikasyon şirketi Bircom tarafından Türkiye’ye getirilen Vidicode Faks Sunucusu kullanıcıların, kağıt kullanmadan faks alıp göndermelerini sağlıyor.
Bircom, ürünü satın alanlar adına TEMA ile birlikte fidan dikimi de yapacak. İnternetin gelişmesine paralel olarak e-postanın sunduğu hız ve rahatlık nedeniyle tahtı sarsılır gibi görünen faks iletişimi, aslında e-postanın sunamadığı avantajlardan dolayı hala yaygın olarak kullanılıyor.
Özellikle güvenlik açısından üstün nitelikleri olan faks, teknolojinin yardımıyla çağ atlıyor.
Vidicode Faks Sunucusu, faks iletişiminden kağıt unsurunu ortadan kaldırarak tarama, arşivleme, yedekleme ve zamandan tasarruf imkanı sunmasının yanı sıra en önemli katkıyı çevrenin korunması anlamında sağlıyor.
Cihaz; kağıt, toner ve faks şeridi kullanımını sıfıra indiriyor ve faks iletişimini tamamen elektronik ortama taşıyor. Bircom, çevrenin korunması konusundaki duyarlılığını bir adım daha ileriye taşıyarak TEMA ile işbirliği yaptı ve Vidicode Faks Sunucusu’nu satın alanlar adına fidan dikimi yapılacağını duyurdu.
Cemil Meriç Diyor ki...
İmparatorluk kelimesi hazin ve nankör bir kelime. İmperyum sömürüye ve tahakküme dayanır. Osmanlı, Devlet-i Aliyye' dir. Batılının anladığı manada sömürücü değildir.
***
Hatırat en az itimada şayandır. Her itiraf kendi hakkında itirafnamedir. Hatırat smokinli fotoğraf çektirmektir. Tarihin karşısında poz alıştır. Hatıralar indî hükümler taşır, sübjektiftir.
***
Kültür kelimesinin başlıca iki manası vardır: Birinci manası kütüphane, bilgi demektir. İkinci manası antropolojik, folkloriktir: İnsan topluluklarının bütün yaptıkları.
Bir Fıkra
Nasa uzay üssünde yeni bir deneme yapılıyormuş. Gönüllü başvuranlar arasından Temel, astronot adayı olarak seçilmiş. Ön elemede oldukça sıkı testleri geçen Temel; 3 aylik ikinci bir eğitim ile iyi bir astronot olabilmiş.
Beklenen an gelmiş ve Temel bir maymunla birlikte uzay mekiğine binerek havalanmış. Atmosfer aşıldıktan sonra Temel'in ilk işi; kendisine sıkı sıkıya söylenildiği gibi zarfları açıp maymunun ve kendisinin görev kartlarını okumak olmuş. Maymunun görevleri: "Yerküre ile bağlantıyı sürekli kontrol altında tutmak; her 2 saatte bir yörüngedeki sapmaları ayarlamak; füze içindeki hava basıncı, ısı, iletkenlik değerlerini aşağıya bildirmek; yakıt harcamasını ve motorların sırasını belirlemek..." diye devam ederken; okumaktan sıkılan Temel, kendi görev kartını açmış : "Maymunu iyi besle!"
"Nazar ve nefes az kaldı kaderi geçecekti. Nefes ve nazardan Allah’a sığının."
Hz.Muhammed (SAV)