MENÜ
Erzurum 27°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ramazanın Verdiği İlham ve Dünya Gerçeği
Mahmut Akdağ
YAZARLAR
16 Nisan 2023 Pazar

Ramazanın Verdiği İlham ve Dünya Gerçeği

‘Bilin ki dünya hayatı, bir oyun, bir eğlence, bir gösteriş, aranızda bir övünme, mal ve evlâtta bir çokluk yarışından ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibi ki bitirdikleri çiftçileri imrendirir, sonra kurumaya yüz tutar, bir de bakarsın ki sararmıştır, ardından da çerçöp haline gelmiştir. Âhirette ise ya çetin bir azap yahut Allah’ın bağışlaması ve hoşnutluğu vardır. Dünya hayatı sadece aldatıcı bir yararlanmadan başka bir şey değildir.’ buyuruyor Rabbimiz Hadid Suresi 20’inci ayette.

İnananlar için hüküm budur.

Akıl ile gönül arasında gidip geldiğimiz, çoğu kez nefsimize yenildiğimiz, kahır ekseriyetle hep kendimize göre değerlendirdiğimiz dünya hayatı bu.

Diyor ya Celaleddin-i Rumi:

“Gönül ile aklı koydum kafese;

Biri ‘ümit’ diyor, Biri ‘kes’ diyor.

 Çırpındıkça kalbim nefes nefese,

Biri ‘dayan diyor, Biri ‘pes’ diyor.

Yüreğim döndükçe döndüm ak kora.

Sabrım demir aldı, yelkenler fora!

Gitmek istiyorum çok uzaklara.

 Biri ‘aman’ diyor, Biri ‘es’ diyor.”

Muhteşem bir özet.

Ahiretin tarlası olan bir yaşam.

Keşkelerle geçen bir mühlet..

‘Bugün ki aklım olsaydı’ tesellileriyle doldurduğumuz mazeretler süreci.

Hep iki günlük deyip, üçüncü günün peşinde olduğumuz bir dönem.

‘Mal da yalan, mülk de yalan/ Gel biraz da sen oyalan’ denilmiş ama..

Aması var.

Hep söylediğimiz, ama inanmadığımız bir gerçek bu.

Malda benim, mülk de benim olsun, kaygı ve kavgasının sürme nedeni bu.

Oysa hakikat ortada..

Gelenin gittiği bir dönemeç bu.

Hemen herkesin giderken götüremeyeceği şeylerin peşinde olduğu bir dönem dünya yaşamı.

Neyin hesabıdır, neyin..

İşin hep edebiyatını yapıyoruz..

İşin hep dini tarafından hükümler çıkarıyoruz..

Amma..

Hep dünyaya uyuyoruz.

Şairin, ‘Yahşi görünür sureti amma ki yalandır’ dediği dünya.

Dahasından geçemediğimiz, dahası için her türlü kırmızı çizgiyi çiğnediğimiz yaşam..

Mesela helal, haram..

Mesela kul hakkı..

Mesela insanları ötelemek, kötülemek, aşağı görmek..

Mesela nemime, bühtan, dedikodu ve iftira..

Mesela vefasızlık, sadakatsizlik..

Mesela bir hırka, bir lokma..

Mesela..

Bizden öncekilerden ne kaldı?

Ya da ne götürdüler?

İbret alıyor muyuz?

Mehmet Akif Ersoy ne güzel söylemiş;

Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

"Tarih"i  "tekerrür"  diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?’

Evet mesele ibret almak..

Ve mesele..

Shakespeare’nin dediği gibi ‘Olmak ya da olmamak’

İşin Türkçesi ise Hakkın ihtar ve tebliğine ram olmak..

Evet mesele inanmak ya da inanmamak..

Ötesi yok.

 

 

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi