Herkes hem nalına, hem de mıhına vuruyor.
Erzurum’da Kış Oyunları öncesine kadar sadece Palandöken vardı.
Kış oyunlarıyla birlikte Kiremittepe’deki kayakla atlama kuleleri hepsini solladı.
Çünkü, Avrupada ve Türkiye’de bir benzeri yok.
Konaklı kış turizmine açıldı.
Kandilli turizme farklı bir boyut kazandıracak.
Cemal Gürsel stadı, ülke genelinde sıralamaya girdi.
Curling, buz paten, buz hokey salonları ise kış turizmine renk katacak.
Cemal Gürsel Stadı, inşallah yeni bir Erzurumspor efsanesine sahne açacak.
Oyunlar köyü, üniversiteli gençlerimizin daha iyi koşullarda yaşamalarını sağlayacak.
Kış Oyunları, ilk göz ağrımız oldu.
Bizlere önemli deneyimler kazandırdı.
İŞTE ÜÇ KAHRAMAN
Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler'in söyledikleri önemli.
Ankara'daki bürokratı Erzurum'a tesis kazandırılması çok fazla ilgilendirir mi?
O, en az harcama ile 'nasıl bu kış oyunları sıkıntısını atlatırım', diye düşünür.
Ahmet Küçükler ile birlikte eski Rektör Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz olmasa, 'tesis' diye biz avucumuzu yalayacağız.
Adamlar, Erzurum’a portatif salonlar yaptıracak.
Eskiden ‘panayırlar kurulur, cambazlar gelirdi ya aynen öyle.
Kış oyunları bitince pılı pırtısını toplayıp gidecekler.
Milletvekillerinin zaten bu işlerden haberi yok.
Daha önce de yazdık, bu işin yerelde kahramanı var:
Ahmet Küçükler ile Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz.
Şimdi bakıyorsunuz.
Herkes kendine bir pay çıkarıyor.
“Ben yaptım, ben getirdim” diyor.
Bazıları şimdiden kulise başladı:
“Tesislere ismimi verin.”
Erzurum’un kaderini değiştiren, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.
Erdoğan ne yaptı?
Verdiği sözün arkasında durdu, desteğini hiç kesmedi ve de o kadar parayı Erzurum’a gönderdi.
Tanıtım için seferberlik düzenleyen yine Erdoğan.
Başkasını tanımam, diğerleri hikaye anlatıyor.
Siz de onlara inanmayın.
Çünkü 'karton kahraman' onlar.
TARİHİ GÜNDE, TARİHİ HATALAR
Erzurum tarihinde 27 Ocak 2011 çok önemli bir gün.
Açılış töreni renkli bir rüya gibiydi.
Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan ve bakanların katılımı, hükümetin Erzurum'a verdiği önemin bir göstergesi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında kış olimpiyatlarının takipçisi olacaklarını belirterek hedef büyütmesi.
Cemal Gürsel Stadında yapılan görkemli açılış töreninde, çeşitli uluslardan binlerce kişi 'Anadolu'nun zirvesi'nde buluştu.
Ama açılış töreninde yaşanan kargaşa da kolay kolay unutulmaz.
20 bin kişi 'stada nasıl gidip gelecek' hiç düşünen olmadı mı?
En önemlisi kim kesti, Atatürk Üniversitesi kavşağı ile Cemal Gürsel Stadı arasında karayolunu?
Stada giriş kapısı önünde birbirlerini ezmek zorunda kalanlar.
Çocuklar, kadınlar, yaşlılar gece yarısı evlerine nasıl döndüler?
Mutluluktan uçanlar, kar altında yoruldu, hastalandılar.
Onu da herkes organizatörün beceriksizliğine bağlıyor.
Organizatörün karnesini etkileyen olumsuzlukları, niye tekrarlıyorum?
Kapanış töreninde bu 'millete yine çile çektirmesinler' diye.
KONUKSEVERLİK BU MU?
FISU Başkanı George Killian'ın konuşmasının statta bulunanlara tercüme edilmemesi eksiklikti.
Ayrıca VIP davetine uyarak gelenler ayakta kaldı.
Kimler mi?
Biri Erzurum eski valilerinden Mehmet Ağar, diğeri Galatasaray Kulübü Başkanı hemşehrimiz Adnan Polat.
Yetmez mi?
Ya tribünlerde ki bulmaca gibi numaralama sistemi.
Herkes en az iki üç kez yer değiştirmek zorunda kaldı.
Biletlerin arkasındaki krokilere yönleri gösteren oklar konulamaz mıydı?
Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak bir kenarda, eski Rektör Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz başka bir köşede.
Büyükelçilere VIP’te oturanlara bir bardak sıcak çay, kahve ikram edilemez miydi?
Bu mu sizlerin konukseverliği?
KAFA ÇEKMEYE DAVET
Medyada mensuplarına yönelik davetler ise tam bir komedi.
Kimler geldi, kimler davet edildi bilen var mı?
Ben bir olaya tanık oldum, üzüntü verici.
Birileri Ankara veya İstanbul'daki gazeteci ve televizyonculara telefon açıyor.
Organize komitesi adına davette bulunuyor.
Sonra da "Kusura bakmayın açılış gününe yer kalmamış. Sizleri açılıştan önce Erzurum'a bekliyoruz. Gelin birlikte yer içeriz, kafa çekeriz" diye laf ediyor.
Ayıp be adam, sen sokakta ki açları mı topluyorsun?
Haddini bil !
BEYAZ SAKALLI DADAŞ
Gösteri, kimilerine göre muhteşem.
Bazılarına göre de uyduruk.
Rakam büyük, yaklaşık 12 milyon lira açılış ve kapanış törenlerinin maliyeti.
Beyaz atlara binmiş Dadaş kıyafetli 36 ciritçinin sahada tur atması, gösterinin en can alıcı bölümlerinden biriydi.
Başlarında ise beyaz sakallı, nur yüzlü 76'lık bir delikanlı.
Başbakan Erdoğan'ı bile kendine hayran bırakan Erzurum'un en yaşlı sporcusu.
Fani dünyada bir atı 'bulut' var, bir de evli olan kızı.
Kimsesi ve evi olmadığı için kızının yanına sığınmış.
At sevgisini emanet bir viranede yaşatıyor.
MUSTAFA ERDOĞAN'IN AYIBI
Yazın çok görürdük, caddelerde onu beyaz atıyla turlarken.
Baki Bayraktutan, bir hafta süreyle Cemal Gürsel'e her gün gidip- geliyor.
Üşütüyor, rahatsızlanıyor.
Baki Dadaş, atının bile yem parasını temin edemeyecek kadar dara düşmüş.
Sen kalk bu kadar sükse yapan ciritçiye ve diğerlerine 500'er lira dağıt.
Sekiz gün çalışmanın bedeli bu kadar az mı?
Baki dede onun için şöyle yakındı:
"Hakkımı helal etmiyorum, Mustafa Erdoğan'a"
Medyada çıkan haberlerin ardından Vali Sebahattin Öztürk, Baki dedeyi giydiriyor.
Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar ise adeta Baki Dadaşa kol kanat geriyor.
Ama hala Mustafa Erdoğan'dan tık yok.
DADAŞLARA YAPILAN HAKSIZLIK
Kafkas, Karadeniz ekiplerinin gösterileri güzeldi.
Ama Dadaşların bar tutması, yeterince yansıtılmadı.
Ön tarafta beyaz gelinlik gibi kıyafetlerle sahne alan genç kızlar, bale yapar gibi bar oynadılar.
Kamera kızın ayağına takıldı kaldı.
Podyumun ortasında ise yaşları 40-50 arasında değişen Dadaşlar, bar tutuyor.
Onlara ne bir ışık tutuldu, ne de Palandöken’in sıradağları gibi el ele veren Dadaşların görüntüleri verildi.
Oysa 'otantik' olan Dadaşın barı değil mi?
YA HADİSE ÇIKACAKTI?
Konuyu 'Hadise'yle kapatalım.
27 Ocak gününe kadar internet sitende 'Hadise' gelecek diye duyuru yap.
Sonra millete Kenan Doğulu’yu çıkar.
Gençlerin dışındakiler, hemen toparlandı ve tribünlere veda ettiler.
Zaten Kenan Doğulu da bir buçuk şarkıyla havai fişeklerin arasında kayboldu.