Ey, ruhunu tarihin derinliklerinden alan millet! Bugün karşınızda, yüreği kan ağlayan bir kardeşiniz olarak haykırıyorum. Öyle bir zamandayız ki, devletin mayasını, milletin harcını dinamitlemeye çalışan gafiller türemiş!
Ne diyor bu Özgür Özel denilen zat? "Kürtlere devlet verelim" diyormuş! Hey gidi kafasız hey! Sanki devlet, bir lokma ekmek gibi bölünüp paylaştırılacak şeymiş gibi! Bre gafil! Bu devlet, Malazgirt'ten Çanakkale'ye, İstiklal Harbinden 15 Temmuz'a kadar, her karış toprağı şehit kanıyla sulanmış kutsal bir emanettir!
Allah Allah! Bu ne cüret, bu ne küstahlık! Sanıyor ki devlet, bir pazarlık metaı! Bilmez mi ki bu toprakların her zerresi, Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle tek yürek olmuş bir milletin emanetidir!
Ey ahali! Dikkat edin! Bu devlet öyle bir devlettir ki, Fatih'in İstanbul'u fethettiği günden beri, her inancın, her kavmin, her rengin sığındığı bir ana kucağıdır. Biz ki, Yunus'un sevgisini, Mevlana'nın hoşgörüsünü, Hacı Bektaş'ın bilgeliğini özümsemiş bir milletiz!
Muhterem Kardeşlerim!
Böyle bir zamanda susmak, hainlere cesaret vermektir! Her birimiz birer nöbetçiyiz! Bu vatanın bekçileriyiz! Gün, safları sıklaştırma günüdür! Gün, "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" diye haykırma günüdür!
Ve ey Özgür Özel! Sen ki bu milletin değerlerini anlamamakta bu kadar ısrarcısın! Bil ki tarih, senin gibileri çoktan unuttu bile! Biz ki, "Devlet ebed müddet" diyenlerin torunlarıyız! Bu mukaddes emaneti parçalamaya kimsenin gücü yetmeyecektir!