" Ol mahiler ki, derya içredir, deryayı bilmezler." Öyledir hakikaten. Balıklar denizin içinde yaşarlar da, denizin varlığından haberleri dahi olmaz…
Bu sözü daha ziyade, nimetin farkında olunmadığı zamanlarda dile getiririz. Üç Kümbetleri gezerken düşündüm… Önce bir resim gözüme ilişti… 1900’lü yılların başında çekilmiş üç kümbetlere ait bir resim.. Oradaki görüntü ile şimdiki arasında hayli fark vardı...
O yıllarda, bütünüyle bir mezarlık haliyle şimdiki arasında dağlar kadar fark var…Çoğumuz bilmiyoruz eski durumunu…Dahası, bir çokları oraya niçin üç kümbet yaptırıldığını dahi merak etmiş değil…Kim yaptırmış?…Hangi tarihte?…Merak eden gidip bu şehrin en okumuş kesiminden on isme sorsun bakalım ki, bu sorulara ne kadar doğru cevap alacak.
Maalesef, bir büyük tarihi hazineyle iç içe yaşıyoruz da farkında değiliz…Üç kümbetler bunlardan sadece birisi…Üstelik, Türk tarihinin eşsiz mimari eserlerinden…Saltuk Gazi ve hanedanına ait…Kümbetlerin üçü de, ikişer kısımdan müteşekkil…Altta mezar odası…Üst taraf ise mescit!
Kümbetlerden en büyüğü Emir Saltuk kümbeti…Taa 12. yüzyılda Saltuklu Hükümdarı İzzettin Saltuk adına yaptırılmış.Bütünüyle en kaliteli tarafından taş işçiliğiyle vücuda getirilmiş…Bu alandaki en yetkin isimler dahi, kümbetlerin Anadolu’nun en eski anıt niteliğindeki mezarları olduğunu söylüyorlar…Uzun süre, ihmale uğrayan bu eşsiz eser, kentsel dönüşüm projesi kapsamında hak ettiği şekle gelecek gibi…Sultan Melik mahallesi sınırları içinde kalan Üç kümbetlerin etrafı bütünüyle istimlak edildi…Zannederim önümüzdeki yıllarda Erzurum’un turistik mekanlarından birisi haline getirilecek…
Bu arada, başlarken çevrili alanın bütünüyle mezarlık halinden bahsettik…Evet öyleymiş…Sonraları mezarlar başka yerlere nakledilmiş…Öyle olsa da…İnancımıza göre, o alanları mezarlık gibi değerlendirip, girip çıkarken en azından birer Fatiha okumamız gerekir…Tabii, evvela bu tür tarihi mekanların kimliğini iyice bir bellemek şartıyla…Bir dostumuz, buradaki kümbet sayısının üç olmasını, Türklerin 3, 9, 40 gibi rakamlara atfettikleri değerden kaynaklandığını söyledi…Duyunca yüreğim kabarmıştı…Sırtımız dönük tarihe arada bir de olsa dönüp baksak…Sadece bir bakış…Sanıyorum; kendimize gelmemiz için ve dahi, birçok sorunumuzun halli için yeterli olacaktır…İzzettin Saltuk şahsında ecdadımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz…