MENÜ
Erzurum 21°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ey Oğul... Güzel hâllerden eli boş kalma
Baki Gezmiş
YAZARLAR
29 Ağustos 2016 Pazartesi

Ey Oğul... Güzel hâllerden eli boş kalma

Nasihat edenin olması ne büyük nimettir. Tecrübe aktarımı, bilgi paylaşımı, iyiyi, güzeli öğretme, çirkinden kötüden uzak kalınmasını öğütleme.

Gençlik bu hale tepki verir. Yani her insan ömrünün baharında “nasihate karnım tok” tavrındadır. Zira, yüksek enerji, egoyu da şişirip, her şeyi ben bilirim moduna sokar.

Oysa…

İlerleyen yaşlarda farklı haller zuhur eder.

Öğrenmeye açlık, nasihate hasret.

Tarihte nasihat babında eşsiz kayıtlar vardır…

Bunları aşikar etmek, okutmak, açık zihinlere yönlendirmek çok değerlidir; bilirim.

Öyleyse…

Bu bapta başlayıp yazalım…

Yorumlarımızla, eklemelerimizle…

***

Eyoğul…

Hayırlı amellerden yana müflis olma diyor bir büyük ruh... Ve ekliyor…

Güzel hâllerden de eli boş kalma! Şuna kesinlikle inan ki, sadece ilim insanın elinden tutmaya yani onu kurtarmaya yetmez.

Şu misali düşün: Üzerinde diğer silâhlarıyla beraber on tane de keskin Hint kılıcı bulunan cesur ve savaşçı bir adama, hiç kimsenin olmadığı bir arazide, büyük ve korkunç bir aslan saldırsa, ne yapmalıdır? Acaba bu yiğit adam, elindeki silâhları hiç kullanmadan o aslanın zararını defedebilir mi? Hiç şüphesiz, adam harekete geçip elindeki silâhlarını kullanmadan kurtulamaz.

Aynen bunun gibi, bir adam da yüz bin ilmî mesele okuyup öğrense, fakat öğrendiği ile amel etmese, bildikleri ona fayda vermez.

Bu konuda şu misali de verebiliriz: Bir kimsenin yanında, yakalandığı şiddetli bir hastalığının ilâcı bulunsa; fakat o kimse bu ilâçları kullanmasa; sadece ilâcı tanımak ve taşımakla hastalıktan kurtulması mümkün müdür? Tabii ki hayır!

Bu konuda söylenmiş pek çok misal ve şiir mevcuttur.

Şayet sen yüz sene ilim okusan ve bin kitap yazsan, bilginle amel etmedikçe Allah'ın rahmetine hak kazanamazsın.

Bu konuda Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulmuştur:

"İnsan için yalnızca çalışmasının (amelinin) karşılığı vardır. Her kim Rabbine kavuşmayı ümit ederse salih ameller işlesin.. Artık işlediklerinin (günahlarının) bir karşılığı olarak az gülsünler, çok ağlasınlar! amel işleyenlere gelince, işte onlar için bir ağırlanma yeri olarak firdevs cennetlerinin konakları vardır. Orada ebedî kalacaklardır. Oradan hiç ayrılmak istemezler. Ancak tövbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunanlar başkadır.

Bir de şu hâdis-i şerifi düşün:

"İslâm dini beş esas üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Hz. Muhammed'in onun elçisi olduğuna şehâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, ramazan orucunu tutmak ve gücü yetenler için hacca gitmek."

İman: (Allah'tan başka ilâh olmadığını ve Muhammed'in (s.a.v) onun elçisi olduğunu) dil ile söylemek, kalp ile tasdik etmek ve (onun getirdiği dinin) rükünleriyle amel etmektir.

Bu noktada altını özellikle çizelim ki, İman’ı tarif ederken sünetullah’a, yani kainat düzenindeki şaşmaz kaideye kalben teslimiyet olmazsa olmazdır. Yani, ayağın taşa değse içine bak gerçeği, yahut eden bulur hakikati..

***

Amel etmenin gerekliliğini bildiren deliller sayılamayacak kadar çoktur. Her ne kadar cennete girmek Allahu Teâlâ'nın fazlı ve ihsanı ile ise de, bu, Allah'a tam bir itaat ve ibadet ile hazırlandıktan sonradır. Çünkü Allah'ın rahmeti, iyilik edenlere yakındır.

"Sadece iman etmekle cennete girilebilir!" tespiti doğrudur, ancak ne zaman girilebilir? Fakat oraya ulaşabilmek için hangi dağların sarp yamaçlarında yürünmesi ve hangi engellerin aşılması gerekecektir?

Bu engellerin ilki iman geçididir. Acaba kişi, amelden yoksun olan imanını (ölüm anında) koruyabilecek mi? Koruduğunu ve âhirete ulaştığını düşünelim. O kişi Allah'a verdiği kulluk sözünden dönmüş ve elinde hiçbir sermayesi kalmamış bir müflis olmaz mı?

Bu konuda Hasan-ı Basrî (rah) şöyle demiştir:

"Allahu Teâlâ kıyamet günü mümin kullarına: "Ey kullarım! Cennete rahmetimle girin ve onun nimet ve derecelerini amellerinize göre bölüşün" der."

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sezai
 29 Ağustos 2016 Pazartesi 13:15
Çok güzel bir nasihat sanıyorum bir padişahındı. Allah razı olsun iyi ki, yazmışsınız.eliniz dert görmesin.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi