Erzurum Gazetesi Arşiv
-BİR VAKİTLER ERZURUM-
SIRLI BİR GÜZELLİK VAR UZUNDERE'DE
Uzundere denince Çamlıkaya, Çamlıkaya dendiğinde de Ordinaryüs Prof. Dr. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu gelir akla."Rahmetli hoca Erzurum için çalışanlara, Erzurumla ilgili konuları işleyenlere ayrı bir ilgi duyardı sanırım... Prof.Dr. Amiran Kurtkan'ın daha 1950'lerde çıkardığı bibliyografisinde 210 ilmi yayınından söz ediyor. Erzurum, ilçeleri, köyleri ve hemşehrileriyle ilgilenir, hal hatır sorar; duruma göre moral verirdi."Böyle anlatıyor Ordinaryüs Prof. Dr. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu'nu Prof. Dr. Zeki Başar "Erzurumlu 54 Müellif ve eserleri" adlı kitapçığında.Atatürk Üniversitesi'nin kurulmasında çok büyük emekleri bulunan Sosyoloji ve Felsefe sahasında ülkenin Ziya Gökalp'den sonra yetiştirdiği ikinci büyük ilim adamı olan merhum Fındıkoğlu,"Erzurum" konusunda verdiği eserlerle de şehirlinin gönlünde mümtaz bir yer edinmiştir.Daha 1940'lı yıllarda kaleme aldığı "Erzurum'da İktisadi Müşahadeler" adlı eseriyle şehrin geleceğine yönelik tesbitlerde bulunmuş; şehrin sosyo ekonomik açıdan gelişmesi için reçeteler sunmuş olan bu değerli ilim adamının 1928'lerde kaleme aldığı "Erzurum Şairleri" adlı taç eseri'nin hala bugünkü alfabeye aktarılmamış olması ve genç nesillere takdim edilmemiş bulunması, herhalde bu işlerle meşgul olanların ihmali ve ayıpları olsa gerektir.Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu gibi, adına Enstitüler kurulması gereken bir müstesna Sosyolog, Feylesof ve Erzurumiyatçı; özellikle son yıllarda, herşeyi siyaset penceresinden gören ve hemen herşeyi siyasetle birlikte düşünenlerce unutturulmaya çalışılsa da; çarıklı erkanın irfanı buna mani olmaya devam edecek; Erzurum sevdalıları bu büyük insanı unutmayacak ve unutturmayacaktır. Eskiden Tortum'a bugünkü idari bölünmeyle de Uzundere'ye bağlı olan Çamlıyamaç'da dünyaya gelen bu mümtaz ilim adamı'nın ismi; şehir tarımına hayat veren Kuzgun ve Demirdöven Barajlarından birisine isim olabilirdi elbette. Yahut bugünkü Üniversite kampüsüne bu isim verilebilirdi pekala.Kimbilir, böylelikle Erzurum için çalışanlara bir özel kıymet verildiği ortaya konur, belki de bu isim Erzurum için yüreği atıp, gayret sarfedenlere de ilham verirdi diye düşünüyoruz. Ama nafile. Bu büyük insanın adı sadece birkaç ilköğretim okuluna ve üniversitemizde bir anfi ve kütüphane bölümüne verilmekle, bütün Erzurumluların ona olan borçlarının ödeneceği sanılıyorsa, bu bir yanılgı ve gaflet olsa gerektir.Atatürk Üniversitesi'nin kurulmasını sağlayarak, Erzurum'u bir eğitim ve kültür merkezi haline getirmeye çalışan Rıfkı Salim Burçak için ne yaptık ki, merhum Fındıkoğlu için de yapalım, diyenler olabilir.Yahut Erzurum'un modern bir şehir görüntüsüne kavuşması için olağanüstü bir çaba sarfeden ve bunu eserleriyle tebârüz ettiren Belediye eski Başkanı Edip Somunoğlu'na reva görülen muameleyi hatırlatanlar çıkabilir.Kendisine hizmet vereni böyle bir çırpıda aklından, yüreğinden silen, yahut dışlayıp karalanmasına ses çıkarmayan veya emeklerinin, eserlerinin hakkını teslim etmeyen başka bir şehir var mı Erzurum'dan başka ülkemizde.Değerlerine sırtını dönen, adını yüceltmeye çalışanları içerisinden atmaya kalkan dahası kendisine sahip çıkmayanlarla hizmet edenleri bir kefede tartan, midesine ve cebine çalışanlarla şehrine ve insanına hizmet verenleri aynı derecede tutan başka bir yer olduğunu bilen varsa, beri gelsin Allah aşkına.Yaralarımızı deşmeyi bırakıp merhum Fındıkoğlu'nun ilçesine uzanalım isterseniz.
AVRUPAİ İLÇE
Uzundere, ilk görünüşte bir Avrupa kasabası izlenimini veren, çağdaş ilçelerimizden birisidir.Kırmızı çatılı evler, sokakları süsleyen yeşil bahçeleriyle bir ayrı güzelliği temsil eder ilçe.1955 yılında Belde, 1987 yılında ilçe olan Uzundere, yetiştirdiği büyük insanlar kadar; özel bir kalkınma planının uygulandığı ilk ilçemiz olmakla da maruftur.Seracılık, bu ilçenin çalışkan insanlarının emekleriyle girmiştir Erzurum'a.Yayla Turizmi'ni bir türlü resmiyete dökemeyenlerimize inat; yıllar öncesinden başlamıştır bu turizm nevini Uzundereli.Akarsu kenarlarını seraların ve bağların süslediği bu cennet köşesi; sebzesiyle, meyvesiyle, balıyla besler Erzurum'u yıllardır.Bir şehir, bir ilçe, bir belde nasıl kalkınır, diye düşünenlerimize, Uzundere'nin Kirazlı Köyü'ne gitmelerini salık veririm. Hemen bütünü kiremit çatılı ve çok katlı villa ve evlerin süslediği bu köy; Erzurum için adeta bir kalkınma örneğidir.
UZUNDERE DOĞASI VE İNSANIYLA GÜZEL
Bildiğimiz; sokakları hayvan gübrelerinden geçilmeyen köylerden değildir Kirazlı. Sal taşlardan döşenmiş olduğunu görürsünüz köy yollarının. Köylü eliyle işlemiş gibidir yolları.Kirazlı sokaklarından taşan; gül, leylak çiçeği kokuları rahatlatır ruhunuzu. Çoğusu fotörlü ve avrupai iş elbiselerini giymiş güleç yüzlü köylüler karşılar sizi. Köyün ortasında yer alan ve cağ kebaplarının sunulduğu, devasa ekranlı televizyonların bulunduğu kahvelerde, tamamı Kirazlı'da üretilen, etten bal'a; dometesten kivi'ye kadar, özel ürünler sunulur sofralarda.Tarım tamamen motorize araçlarla yapılır. Köyün içinde ve dışında çoğusu özel trafolarla sağlanan elektirik aydınlatır Kirazlı'yı. Dere içindeki, İstanbul Bebek'te bile benzeri zor olan, çoğusu ahşap villalar çeker dikkatinizi. Yaz aylarında Almanya, Hollanda ve Fransa başta olmak üzere yurtdışındaki gurbetçiler akın akın gelirler tatillerini geçirmek için ilçeye.Kirazlı'da doğup büyüyenler, Erzurum dışında başka şehirlerde, ülkelerde de olsalar, bütün tasarruflarını Uzundere'ye ve Kirazlıya aktarırlar. Sermaye ve iş gücünün göçe uğramadığı tek yerleşim yeridir bu yöre.Erzurum zenginlerinin yaz aylarında itibar ettikleri tatil yörelerinden kaçıp gelerek huzur bulan insanlara rastlarsınız Villa bahçelerinde. Antalyalı, Mersinli, Bodrumlu oradadır. Ne ki, Erzurumlu burayı bilmez, siyasetçi gitmez, lazım olan bürokrat uğramaz.Gerçi köy halkının böyle bir beklentisi yoktur; ama Erzurum'un ve Erzurumlunun böyle bir gelişmişliği bilmeye ve tanımaya mutlak ihtiyacı vardır, diye düşünüyoruz.Kirazlı'yı anlatarak Vakıflar Bölge Müdürlüğünden İstanbul'a nakleden sevgili Fikret Bayrak'ın da, kulaklarını çınlattık.Tarım Kredi Kooperatifleri Uzunudere Müdürü Olan Asalattin Koç ve ağabeyisi Hakan Koç'la birlikte çok defalar Kirazlı'ya davet eden Fikret Bayrak'a borcumuzu ödemiş olduk mu acaba...Gurbetçi yurdu Uzundere'nin ilk Belediye Başkanı Halis Özsoy, büyük emekler vermiş beldesine. Sonra Rüstem Çimen, Necati Aydın devam ettirmişler bu hizmet kervanını.Rahmetli Cevri Şen ANAP iktidarları döneminde, devrin Bakanlarını ilçesine getirterek yerinde tesbitler yaptırmış, hizmet almak için.DYP'li Şeref Özsoy'da siyasi ayırım yapmadan, kaldığı yerden devam ettirmiş yatırımlarını Şen'in.Hayrullah Han gayretli bir başkan olarak biliniyor yörede. Hemen Herkes FP'li Hikmet Çimen' in de eskileri aratmadığı inancında.
DEDEN TORUNA KALAN YÖNETİM MİRASI
Uzundere'de ilk belediyeyi kuran ve ilk belediye başkanı olan Halis Özsoy'un makamında 28 Mart seçimleri sonrası torunu Halis Özsoy oturuyor.Erzurum Lisesi eski Müdürü olan eğitimci Özsoy, dedesinden devraldığı mirası, dedesinin titizliğiyle yönetmeye uğraşıyor.Eğitimci hassasiyeti içinde halkın sorunlarını dinliyor, hizmetler üretiyor. Herkes yeni başkandan dedesi çapında önemli işler bekliyor. Özsoy da şahsiyetli çabalarıyla bu beklentilere olumlu cevaplar veriyor.
AKPINAR, İÇİ DIŞI BERRAK BİR SİYASETÇİ
Uzundere'nin siyasetçileri de ilçe gibi yürekleri temiz, alınları ak, güzel insanlar. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ilçe Başkanlığını yapan Ahmet Akpınar da Uzundere'nin yüzakı siyasetçilerinden. ilçesinin sorunlarını iyi biliyor, onların çözümü için projeler üretiyor, didiniyor çalışıyor. Halk Akpınar'ın samimiyetinden, hizmetlerinden oldukça memnun. Onun Uzundere'ye daha uzun yıllar önemli hizmetler taşıyacağına inanılıyor. Tabi biz de aynı düşünceyi paylaşıyoruz.
UZUNDERE AİLELERİ
Özsoylar, Kardeşler, Taşçılar, Denizler, Özdemirler , Köseler, Kayalar ve Aktaşlar gibi tanınmış aileler oluşturuyor Uzundere'nin ahalisini.Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Siyami Taştan; Yazar Mehmet Kardeş; Milli Eğitim Bakanlığı Danışmanlarından Doç. Dr. Hakan Koç; iş adamı Osman Özcan; Türk Sanat Müzüği Sanatçısı Fikret Erkaya; Devlet Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Fikrettin Özkaya; Sümerbank İmalat Müdürü Osman Kaya, Sivas Milli Eğitim camiasından Ahmet Kaya, Din Bilgini İbrahim Aydoğdu; Göz Mütehassısı Dr. Orhan Baykal gibi, Uzundere denildiğinde akla gelen yüzakları var Uzundere'nin.
UZUNDERE'NİN SAYGIN EĞİTİMCİLERİ
Eğitimci Bayram Aktaş Hoca da kardeşi Yakup Aktaşla birlikte apayrı bir iftihar vesilesi Uzundere'nin. Tıpkı emekli Rıza Zil, emekli Necip Çadırcı gibi.Uzun yıllar Erzurum Lisesi Müdürlüğü görevini başarıyla yürüten, sevgili Ertuğrul Çadırcı'nın da babası olan Necip Bey, Erzurum Milli Eğitim Camiasında özel yeri olan Uzunderelilerdendir.Çamlıyamaç doğumlu olan Necip hocamız Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu'nun da hem köylüsü hem de akrabasıdır. O'da yetiştirdiği talebelerle Erzurum'un unutulmaz eğitimcileri arasında yerini almıştır.