MENÜ
Erzurum 27°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Erzurum Gazetesi Arşiv
İbrahim Aydemir (Bir Vakitler Erzurum)
YAZARLAR
12 Ekim 2004 Salı

Erzurum Gazetesi Arşiv

Dağına Göre Kar Yağar! Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev; "Sözde Ermeni Soykırımı Yasasının kabulünden sonra Fransa Cumhurbaşkanına, siz ne yapıyorsunuz? Türkiye ve Türk milletine haksızlık ediyorsunuz. Fransa böylesi küçüklükler beklenmeyen büyük bir ülkedir; ama unutuyorsunuz ki, Türkiye de büyük ülkedir, dedim" diyor. Türkiye gerçektende büyük ülkedir. Asırlardır, dış düşmanlar bir yandan, içteki hainler diğer taraftan yıkmaya, parçalamaya, bölmeye çalışırlar da, Büyük Türkiye gerçeği bir türlü yok olmaz şükür. Çünkü Türkiye büyük ülkedir. Suriye durmaz, Irak durmaz, İran durmaz; tarihi rakip Rusya tezgah üstüne tezgah açar, bütünlüğümüzü heder etmeye; Yunanistan zayıflıklarımızdan yararlanmaya çalışır; Fransa, İngiltere tarihi kaşır; Lawrensin oyuncakları bize yar olmayanları besler, büyütür de Türkiye'ye en ufak bir zarar veremezler. Türkiye büyük ülkedir. Asırlardır kardeş edindiklerimizden hainler çıkar, dağlar yurt tutulur, onlara baş kaldırtılır, kardeşliğimiz inkar ettirilir de Türkiye bölünmez. Türkiye büyük ülkedir. Biz bunu bilmeyiz de düşmanımız bilir, dostumuz bilir. Biz inkar ederiz de, bize yar olanlar hakkımızı teslim eder, ağyar olanlar çekinir. Tarih ilan eder, coğafya izha eder; Türkiye büyük ülkedir. Aşağılık kompleksi nasıl sardı milli bünyemizi, kimliğimizin bilincini kim, nasıl kaybettirdi bize? Niçin kendi milli kudretimizi idrakten böylesine aciz düştük? Hangi amaçla, kendimizi, değerlerimizi küçültmeye çalışıyoruz durmadan? Ve nedendir bu kötümserlik? Türkiye büyük ülkedir, lakin bunu içindekiler farketmezse neye yarar? Türkiye büyük ülkedir, fakat biz inanmazsak, kim inanır bize? Ülkenin içinde bulunduğu sosyo ekonomik durum belli, açmazlar ortada. medyadan siyasete kadar, tedavi yollarını göstermesi beklenenler, sabahtan akşama kadar yoklukları, sıkıntıları saymakta. Öldük, bittik, yok olduk hezeyanlarını nakarat haline getirenlerin gürültüleri milletin kulaklarını sağır ediyor. İşçi, köylü, memur, emekli, esnafıyla bütün sosyal grupların can çekiştiğinden dem vuruluyor. En küçük ihmaller bile, büyük vurgunlar, talanlar şeklinde takdim üstüne takdim ediliyor. Hastahanelerimiz mezbelelik, yollarımız kırık dökük, işlerimiz bozuk, düşüncelerimiz çarpık, eğiimimiz berbat, ticaretimiz iflas etmiş onlara göre. Yokluk azlık sınırında. Bir adama kırk gün deli deseniz öyle olur. Hergün gazeteciniz, siyasetciniz, ekonomistiniz olumsuzluk haberleri deklare ediyorlar durmadan. Hedef belli. Ümitsizliğin sosyal bünyeyi sarması, sonra da bir yok oluş sürecinin başlaması bekleniyor. Olumsuzluklar yok mu? Var elbette. Hastalıklarımız, kusurlarımız, günahlarımız çok. Ama bu ülkede, güzel, iyi ve doğru olan işler de, eserler de, düşünceler de var. Bugün halkın tutulduğu bunalım krizini aşmanın yolu, maddi kaynakların çoğalmasından önce, var olan güzelliklerimizi otaya koymaktan geçiyor. "Yok" sözünü kaldırmak gerek günlük konuşma dilimizden. Yokluk endişesini silmek lazım dimağımızdan. Geçek fakirliğin ümitsizlik olduğunu bilmeli herkes. Bu coğrafyanın, içine düşürüldüğümüz ekonomik sıkıntıları aşmamızı sağlayacak maddi ve manevi kaynakları var şükür. Kaliteli yetişmiş insan gücü, mümtaz şahsiyetli siyasetçileri, ülkesi adına yatırım yapmakta kesin kararlı iş adamları, memleketin sorunlarını bütünlüğümüzü bozucu şekilde değil, bütünleşmemizi sağlayacak bir biçimde çareleriyle takdim eden gazetecimiz, yazarımız, düşünürümüz var, hamdolsun. İyilerimiz kötülerimizden fazla, zenginliklerimiz eksikliklerimizin fevkinde. Birileri bunu söylemeli. Siyaset katarının önünde bulunanlar, çarpık tablolar çizmekten, yoksulluk edebiyatı yapmaktan vazgeçmeli. Kemer sıkmaktan değil, gevşetmekten sözedilmeli. mükemmeller sergilenerek bozuk olanlara fırsat verilmemeli. Bu ülkenin gelişme ve büyüme devirlerinde öne çıkanlar, "imkanlarımı ve kaynaklarımız var" dediler, var oldu. O öncüleri hala yüreklerde mümtaz bir yerlerde barındıran gerçek sebep, onların hep iyimser tablolar çizmeleri ve millete yaşama sevgi ve azmini kazandırmalarıydı. Parasız yaşanabilir; ama ümitsiz asla. Bizde "Allah dağına bakar karını yağdırır" diye bir söz vardır. Daha fazla kar ve dolayısıyla bereket istiyorsak; sıkıntılarımızın yok olmasını bekliyorsak, dağlarımızın yeşilliğini ve güzelliğini öne çıkarmak gerek; sarp ve geçit vermez oluşlarını değil. Yani doğruyu, yani gerçeği ve güzeli ortaya koymak mecburiyeti vardır ki; Türkiye büyük ülkedir. İBRAHİM AYDEMİR/ 15/03/2001
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi