Önce kurla oynadılar..
Maksatları piyasaları altüst etmekti.
Başaramadılar..
Vazgeçmediler..
Covid19 sürecinde yeniden kur oyununu sahneye koydular.
Dolar bir ara 7 lirayı gördü.
Pandemi döneminde normalini kaybeden ekonomiye darbe indirmekti niyetleri.
Esnaf dükkanında, sanatkar tezgahında değildi.
İş alemi durgunluğa teslimdi ya..
Tutar diye beklediler..
Yine olmadı.
Piyasalar bu suni artış oyununu satın almadı.
Vatandaş da dolara yönelmedi.
Ekonomi altyapısındaki sağlamlık karşısında düzenbazlar bir kez daha mağlup oldu..
Ama yetinmediler..
Sürüce, istikrar ve güven ortamını bozmaları gerekti ya..
Bu sefer yeni bir oyunu sahneye taşıdılar.
Oyunun adı, halkın duymaktan artık yorulduğu, bıktığı bir vurguydu:
‘Erken Seçim’
Özellikle bazı tv haber kanalları, ortada hiçbir belirti yokken tartışmalarla bu konuyu gündeme getirmeye çalıştı.
Çarşıda, pazarda, dükkanda, tezgahta işini düzeltmeye kalkan esnafa, işadamına belirsizlik ortamı sunuluyordu.
Gaye netti: ortalık bulansın, yatırımlar gerilesin, yatırım düşünen korksun..
Önce pandemi, sonra erken seçim.
Hazır kırılganlık varken, Türkiye7ye bir darbe daha vuracaklardı akıllarınca..
Oysa..
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini niçin seçmişti vatandaş?
Erken seçimler bitsin, siyasette istikrar olsun, ekonomide güven ortamı oluşsun diye.
Halkın kahır ekseriyeti buna oy vermişti.
Ama dessaslıkları gözlerini kör etmiş ya, bu hakikati hiç düşünmediler.
Milletin iradesini de de.
Milli irade iki de bir seçim olmasın diye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine evet demişti.
Akıllarına bile getirmediler.
Önce dolar oyunu, sonra erken seçim tezgahı..
MHP Genel Başkanı Bahçeli yine bir devlet adamlığı duruşu gösterdi.
Net biçimde, erken seçimi gündeme taşımak isteyen kesimlere de mesaj verdi:
‘Erken seçim söylemi ayıplı bir tuzaktır, kirli bir tertiptir, dibi uçurum olan bir tezgâhtır. Bu tuzağa düşecek, bu tertibe kanacak, bu tezgaha gelecek aklı başında hiç kimse yoktur.’
Evet ayıplı bir tuzak.
Normalleşme sürecinin önünü kesmeye yönelik ayıplı bir tuzak.
Halkı belirsizlik ortamına sürüklemek, kaos oluşturmaya yönelik ayıplı bir tuzak.
Bahçeli’nin’ “Türkiye’yi erken seçime sürükleme, bu suretle sanal bir gündem tesis etme gayretkeşliğine heves eden siyasi aymazların hiçbir telkin veya kara propagandasına kulak asılmayacaktır. 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır.’ vurgusu da seçim tezgahtarlarının niyetini bozdu.
Devleti düşünen bir devlet adamının tezgahtarlık peşinde olanlara şamar gibi cevabı.
Ha olursa ne olurdu?
Onu da söyleyelim..
Partibozanlık edenler, kendilerini siyasetçi edip gündeme taşıyanlara vefasızlık gösterenlerin hevesi kursağında kalırdı.
Zira..
Covid19’la mücadelede dünya ölçütünde tarihi bir başarı gösteren Cumhurbaşkanına da Cumhurbaşkanlık Hükümet Sistemine de halkın güveni tam.
Mevcut tablo değişmeyeceği gibi, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a karşı güvende çok ama çok ciddi bir artış var.
Cumhur ittifakı halkın teveccühünü kazanmaya devam ediyor.
45 günde dev pandemi hastaneleri kurarken, ABD gibi dev ülkelerin yenik düştüğü salgın karşısında sosyal yardımlar, esnafa, çiftçiye destekler yağdırırken, aynı zamanda Çanakkale 1915 gibi devasa yatırımları gerçekleştirmeyi başaran, yüzde 4.5’luk büyüme hızını yakalayan Türkiye ve onu yönetenler halkın gönlünde..
Vatandaşa turist olmayanlar bunu bilir.
Milli iradeye vefa gösterenler, Tıpkı Sayın Bahçeli gibi aynı gerçekte müttefik: ‘Erken seçim söylemi ayıplı bir tuzaktır’
Normalleşmenin önünü kesmeye yönelik bir tuzak.
Ve tabi cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini bilmeyenlerin cehaleti.
Sayın Bahçeli’yi bu örnek devlet adamlığı üslubundan dolayı bir kez daha kutluyoruz.
Cumhur İttifakını da.