Haberi az önce Hürriyet’in internet sitesinden okudum…
“Dev Twitter operasyonu” başlığıyla verilmiş…
İçeriği şöyle:
“İspanya’da Twitter operasyonu gerçekleştiren polis çoğu küçük yaşta olmak üzere 20'den fazla kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınan kişilere terör örgütü ETA'yı övmek suçundan 2 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İçişleri Bakanlığı bu şahısların Facebook ve Twitter gibi sosyal medyada devamlı terörü övmek ve terör kurbanlarını aşağılamaktan suçlandığını duyurdu.
Mahkeme önüne çıkartılacak bu kişiler Twitter hesaplarından ETA'nın polislere karşı saldırıların devam etmesini istiyorlardı. Polis daha önce de sosyal medyada şiddet içeren mesajların sahiplerine karşı operasyonlar düzenlemesine rağmen bu çapta toplu tutuklamalar gerçekleştirmemişti.”
Malum İspanya bir AB ülkesi…
Bizdeki PKK muadili örgütlerinin adı da ETA…
Aynen bizdeki gibi uzun yıllara dayanan “bölücü terörle mücadele” süreçleri var.
Öyle bizdeki gibi 30 bin, 40 bin kişiyi kurban vermeseler de, ciddi kayıpları oldu bu ülkenin de…
Kimi zaman düşen trendde zaman zaman da artan yoğunlukta yaşanan terör bir süredir durmuş vaziyette…
Tıpkı, bizdeki gibi.
***
Niye bunu anlatıyorum…
Haberin içeriğine benzer bir durum biz de yaşansa “neler olurdu”yu izah için!
Evet, sosyal medyada, İspanya’da yaşananın milyon katı bizde zaten mevcut.
Bırakın internet ortamını gazetelerimizde çarşaf çarşaf terör örgütüne methiyeler düzülüyor.
TV’lerde her boydan hainin işi gücü bebek katili hain başını methetmek…
TBMM zemini, zannedersiniz “kandil”de yanan ihanet ateşinin tutuşturulduğu yer.
Hemen her Salı, aleni bir biçimde hainbaşı kahraman gibi sunuluyor!
Düşünün bunun milyonda biri İspanya’da olsa ne olur diye?
AB Ülkesi ya…
Söyleyeyim, bütün müttefikleri, “terörle mücadele yasal haktır” deyip destek mesajları yayınlarlar…
Biz, bunu yapsak?
Bakın daha 15 gün önce 20’li yaşlarda bir bayan polisimiz Şırnak’ta yakılarak katledildi…
Sıradan bir olaymış gibi kapatıldı gitti.
Bunun tersi olsa…
Bir hain bir kurşuna gelse neler yaparlardı…
İşte Karakol yapımına gösterdikleri tavır ortada…
***
Biz bu yumuşak karından kurtulmadıktan sonra bu ülkenin hiçbir yere varması mümkün değil…
Bir söz var ya…
“Ya herro ya merro” diye…
Ya da, “ölüm ölüm, hırlamaya ne gerek”!
Devlet bir karar verip bu işi bitirmeli.
Ucu nereye giderse gitsin!
Kaldı ki, gideceği yer de belli.
Bu ihanet şebekesi ve yerli işbirlikçileri, gücün kölesidirler.
Sahici ve kıyıcı bir karşılık görsünler de bakın!
Nasıl esaslı birer postal yalayıcı olurlar ki…
Ez cümle şunu söylemek istiyorum, Dünya’ya kulak kabarttıkça bu tortu kamburumuz olmaya devam edecek.
İşte aleni gelişmeleri görüyoruz.
İspanya’da küçük bir mesaj bile 2 yılla ceza görürken ses çıkarmayan batı, biz de, açıktan insan yakanları yargılamamıza bile tepki veriyorlar…
Öyle ise, bunlara şirinlik beyhude bir gayret!
Ucu nereye gidecekse gitsin!
Kıyıcı bir kıyam bu işi halleder!
Devletimizin yapması gereken de budur!
Gerisi kelimenin tam anlamıyla hikayedir…
HİKAYE!
|
son akıncı 29 Nisan 2014 Salı 18:31
|
|
dadaş gardaş 29 Nisan 2014 Salı 16:38
|
|
Bilent Küçük 29 Nisan 2014 Salı 11:16
|
Sayfa başına git