'Sevimli' Bir Adam

Ülkemizde en çok yakınılan konulardan birisi hatta en önemlisi kimsenin işini doğru dürüst yapmamasından kaynaklanan şikayetlerdir herhalde. Hangi kuruma giderseniz gidin işin başındaki adamdan şikayet edersiniz, hatta özel sektörde bile bu böyledir. İşyeri sahipleri doğru dürüst eleman bulamadıklarından yakınır dururlar.

            Belki telefoncu da çalışan, pastanede çalışan birisi işini doğru dürüst yapmaz ise pek bir şey olmaz en fazla işyeri sahibi biraz zarar eder ve yeni bir elaman bularak konuyu kapatabilir, ama işini doğru dürüst yapmayan kişi bir öğretmen, bir doktor ise iş değişir değil mi ?

            Bir doktor en az hastası kadar, hastasının acısını hissetmelidir ki doktor olabilsin, eğer bir doktor hastasını bir insan olarak kabul etmiyor, Ona “on beş numaralı hasta” gibi bir numara gözüyle bakıyorsa doktorluk yapmasın daha iyi çünkü hastasına fazla bir faydası dokunamaz. Zaten bu tip doktorları da hastalar hemen fark ederler ve ondan uzak durmaya gayret ederler.

            Deli Petro’ya niçin deli demişler biliyor musunuz?

            Petro’ya deli demelerinin bir nedeni de yaptığı radikal hareketlerdi. Deli Petro, Rusya’da bir hastaneyi ziyaretinde orada bulunan cerrahlardan birisinin, hastasının içi kan toplamış yarasına tiksinerek baktığını fark eder ve doktorların korkak ve şaşkın bakışları altında hastanın akan kanını içer, sonra doktorlara dönerek “Hastasından tiksinen bir insan doktorluk yapmasın” der. Şu sözdeki güce bakın Siz. Doktorluk sadece başkalarından birkaç soru fazla yaparak sınavlarda kazanılan bir meslek olmamalı, doktor gerçekten mesleğinin bilincinde birisi olarak o mesleği tercih etmelidir.

            Bazı sohbet toplantılarında veya hasta ziyaretlerinde anılar anlatılırken “Şu doktoru Allah karşımıza çıkarttı” gibi laflar işitiriz. Gerçektende bazen insanın en umutsuz olduğu zamanlarda karşınızda bir doktor belirir ki sadece Size davranışı ve konuşması ile  tedavi eder, bir anda iyileşiverirsiniz, işte bu tür doktorlar gerçek doktorlardır.

            Gazetemizin bu günkü haberlerinin birisinde Erzurum Tıp Fakültesi Öğretim Üyelerinden, Prof.Dr.Serdar Sevimli’nin bir beyanatı yayınlandı,bu haberde Sayın Sevimli Erzurum’un kalp damar hastalıkları konusunda gittikçe gelişen, yurt içi ve yurt dışından yoğun talep gören bir il olduğunu söylüyordu.

            Kendisini hastalarına adamış, hastalarının her türlü sorunu ile ilgilenen, mesleğinde son derece yeterli, araştırmacı, tıp etiği olan Sevimli bir doktorumuz.

            Prof.Dr.Serdar Sevimli gibi doktorlarımız sayesinde o klasik para göz, kimseye selam vermeyen, herkese tepeden bakan doktor imajını yıkıp, hastası ile hasta olan, onların psikolojik durumlarını anlayan ona göre hareket eden doktor imajına kavuşacağımıza inanıyorum. Bu Erzurum ve bütün Ülkemizin bir kazancı olacaktır.