Bayram O Bayram Ola !

Radyoda Raci Alkır’ın “Bayram o bayram ola” parçası çalıyor. Ben bir türkünün bu kadar güzel yorumlanabileceğini hiç düşünmezdim adeta insanın içinden bir parçayı da söküp götürüyor Raci Alkır.

            Aşk, sevgi hepsi güzel ya, sanatçı “bayram o bayram ola” derken aslında iki insanın gönülden gönüle giden o meşhur yolda aynı kişi olmasını kastetmiyor mu? Ya bayramlar ne için? İnsanların gönülden gönüle bir köprü kurması için vesile değil mi? Ya bayramlar ne için? Arasında dargınlık olan insanların bu bayramı bir bahane kılarak aralarındaki küskünlüğü atması değil mi? Ya bayramlar ne için ? Paylaşıldıkça çoğalan sevinçler değil mi?

            Her bayram gelişinde içimizi tarif edemediğimiz bir heyecan bir sevinç kaplamaz mı? İşte bu tarif edemediğimiz duygular aslında her bayramın bir dönüm noktası bahanesi olmasından ileri gelmektedir. Bu bayramı hiç birimizin boşa geçirmemesi lazım. Her bayram gelişinde buna benzer birçok laf duyarız artık bu laflar hak ettiği yere ulaşmıyor galiba ama gerçek bu.

            Bazen hepimiz bir kırgınlık sonucu, bir kızgınlık sonucu karşımızdakine yanlış hareketler yaparız, ağzımıza ne gelirse söyleriz bunu bilerek ve isteyerek karşımızdakini kırmak, yaralamak, zedelemek için yaparız, karşımızdakinin kırılmasını yaralanmasını isteriz. ama fazla değil birkaç saat sonra içimizi yanlış yaptığımızı düşündüren bir kurt kemirmeye başlar, ünlü bir sözdür “Sinir gelir göz kızarır, sinir gider yüz kızarır”  ondan sonra da nasıl olsa da bir bahane ile Ondan özür dilesek diye düşünür dururuz. Öyle ya “öfke baldan tatlıdır.” Sinirlendik ya bir kere ağzımıza ne geliyorsa söyleriz hem de büyük bir zevkle içimizde ne varsa hiçbir hesap bırakmadan hepsini söyleriz. Ohhh rahatladık. Rahatladınız değil mi? Fazla yok birkaç dakika sonra pişman oluruz Ondan nasıl özür dilesek diye düşünür dururuz, yüzüne bakmaya da pek yüzümüz yoktur ama yine de bir bahane olsa da  O’nun elini sıksak diye düşünür dururuz. Bir bahane ararız çünkü ilk adımı atmak dağları yerinden oynatmaktan daha zor. Tükürdüğünü yalamakta olmaz. Peki ne olacak? İçimizi bir kurt kemirip duruyor. İşte Size bir bahane Ramazan Bayramı geliyor bunu bir vesile kılalım ve küskünlüklerimizi bir tarafa atalım, sadece küskünlüklerimizi değil bu bahane ile ilk adımı da biz atalım.

            İlk adımı atmak ne kadar zor değil mi? Bunu zamanında düşünecektin. Düşünmedin, düşünemedin neyse; Ramazan Bayramı imdadına yetişti.

            Bende bu vesileyi bir ganimet biliyor, şimdiye kadar bilerek veya bilmeyerek kırdığım bütün dostlarımdan gönül açıklığı ile özür ve af diliyorum.

            Hepinizin bayramı kutlu olsun.