Bugün Cuma…
Bayram…
Günün ruhuna uygun terennüm gerek…
Kanaat’ten bahsetsek nasıl olur…
Nasır_ı Hüsrev’in güzel sözüyle başlayarak…
“İster padişah, ister derviş, ister komutan olsun, elindekiyle yetindikten sonra hepsi birdir.”
Eskilerin izafi dedikleri…
Günümüzde ise göreli kavramıyla tariflendirdikleri hal…
Efendimize ait olduğu söylenen “zenginlik istersen kanaat yeter” sözü bu bahiste son noktadır…
Ama…
Dönüp bakan mı var?
Çok, daha çok, en çok isteniyor şimdilerde…
Harcama hastalığına tutulmuş toplum…
Üstelik keseden de değil!
Kamçı kullanıyoruz çoğunlukla…
Namım yürüsün…
“Yiğit” desinler diye…
Oysa…
“Azla mutluluk, çokla didişmekten iyidir…” sözü boşa söylenmemiş!
***
Şimdinin çocuklarına üzülüyorum…
Hele, varlıklı sınıfında olanlara…
Onlar için “yok” yok!
Bize ait bir bilge sözüdür;
“İnsanlar bütün arzularına nail oldukları zaman mutlu olamazlar…”
Bu tespitten ötürü üzülüyorum…
Tüketiyorlar…
Hayatın lezzetlerini daha 20’li yaşlara varmadan bitiriyorlar…
Sonrası…
Huzursuz, uzun bir zaman dilimi…
Kabahat ebeveyn takımında…
Bir de, ataerkil yapıların ekabir kesiminde…
Yasalar el verse…
Çocuklar yılda bir araç değişirler…
Ne kötü bir durumdur…
Kanaatten bihaber olmak…
***
Eskiden büyüklerimiz “çıplak ayaklı olmak, ayaksız olmaktan çok daha iyidir” derlerdi…
Har vurup harman savurmanın ardından gelecek yokluğu ve muhtaç olmayı ifade için…
Öyle değil midir?
Herkes kendi çevresine baksın…
Göreceği manzara şaşmaz biçimde şudur;
Çocukluğunda yokluk bilmeyenlerin düştükleri “zerul, sefil, yoksul” hal…
Yine analarımızın her daim dillendirdikleri bilgece bir söz vardı…
“Elinde olandan memnun ol, insan her şeyde birinci olamaz.”
Savurganlığa bent olan sözler…
Mevlana Hazretlerinin tembihatı da öyledir…
O’da…
“Kanaat etmekten hiç kimse ölmemiştir. Hırs besleyerek hiç kimse padişah olmamıştır...” özlü aktarımıyla konuya berraklık kazandırmış…
Zaten, unutulmasın ki…
“Kime yeteri kadarı az gelirse, ona hiçbir şey yetmez…”
En çarpıcı saptama ise…
Yeryüzünde bütün ıstırapların, aza kanaat etmemekten doğduğu gerçeğidir…
Öyle değil midir?
İnsanlar için de böyledir…
Devletler için de…
Mühim olan…
Elindekini yeterli görmektir…
Zenginlik de budur…
Mutluluk da…