Yaklaşık 6 aydır haftanın 5 günü yazıyoruz…
Aksatmadan, ara vermeden…
Erzurum’u…
Sorunlarımızı…
Beklentileri…
Bakış açımız ölçüsünce okurlarımızla paylaşıyoruz…
Sağlığımız müsaade ettiği ölçüde de devam etme azmindeyiz…
Kimi okurlarımız “şu konuyu da yazsana” türü tekliflerde bulunuyorlar…
Kimileri de, “çözüm makamında olan ilgilerin adeta okuma özürlü” olduğundan bahsediyorlar…
Tekliflere elbet açığız…
Nitekim çok sayıda okur uyarılı yazılar kaleme aldık…
İlgililerin duyarsızlığına gelince…
Bir kısmı için doğru ve geçerli bir tespit olsa da…
İçlerinde aklı başında, kul hakkı hesabını iyi bilenler de yok değil…
Kaldı ki…
Yazdıklarımıza kulak asılmasa ne olur…
Biz bir vebalden kurtulurken, ilgili olanların hesabı ilahi düzlemde aritmetik katlamaya uğruyor…
Bu anlayışa olan inancımız öylesine sağlam ki…
Tavizsiz devam edeceğiz…
***
Takip edenler bilirler…
ERZURUM Gazetesi 22 yıldır aralıksız yayın hayatını sürdürüyor…
Bir çok ilk bizimle başladı…
Nitelikli yayıncılığın start aldığı adrestir ERZURUM…
Bu gerçeği öteden beri takip edenler de, daha yeni bizi izlemeye alanlar da teslim ediyorlar…
Bir bayan okurumuz Twitter’den şu mesajları geçmiş…
@erzurumgazetesi Sizin gazeteyi niye seviyorum biliyor musunuz?
Örnekliyorum 1: “Bacadan düştü ölmedi sedyeden düşürüp öldürdüler…”
Örnek 2: “İki çocuğun boğazı kesilmiş, biri açlıktan ölmüş, anne belli değil…”
Örnek 3: “Erzurum'da karbonmonoksit 6 kişiyi öldürüyordu…”
Belli ki, başka yayınlardan aldığı bu haber başlıklarını geçen değerli okur, nihai cümleyi şöyle ekliyor…
“İşte bu tür içimizi karartan haberleri öne çıkarmadığınız için…”
Teşekkürle mukabelede bulunduk kendisine…
Ancak…
Söyledikleri 22 yıllık kırıksız giden yayıncılık çizgisinin sadece bir veçhesiydi…
Hep söylüyoruz ya…
“Önceliğimiz Erzurum” diye…
Her tuşa dokunuşumuzdaki ölçü budur…
Kırmadan, dökmeden, ezip üzmeden Erzurum’a hizmet…
Sansasyondan, uçuk kaçık haber başlıklarından hep uzak durduk…
Yalana, iftiraya ise bütünüyle kapalı olduk…
Şükür…
Milyon kere şükür!
***
Dedik ya, iddialı başlıklardan uzağız…
Ne ki…
Gündeme tuttuğumuz ayna ile komu oyunun gözünden bir şeyler kaçmasına da asla müsaade etmeyiz…
“Turna zarafetiyle” haktan, doğrudan, gerçeklerden taviz vermeden, Erzurum’un, Erzurumlunun hakkını, hukukunu her hal ve şart altında korur, gözetiriz…
Buna…
ERZURUM’un ödünsüz yüreği diyoruz…
Beyin korteksime takılıp kalan bir aforizma var…
“Yaşam bir serüvendir” diyor…
Sonra ekliyor…
“Ama çok da ciddi bir iştir…”
Siz de böyle düşünüyorsanız…
ERZURUM’un ödünsüz yüreğinde kalmaya devam ediniz…
Yahut…
Hoş geldiniz…
Safalar getirdiniz!