“Büyük Şehir Belediyesi çalışıyor” pankartları altında…
Çaykara caddesi üzerinde birkaç aydır çalışma yapılıyor…
Haliyle trafikte ciddi aksamalar yaşanıyor…
Bosna caddesinin en üst kısmından başlamak üzere Yenişehir güzergahı bütünüyle trafiğe kapalı durumda…
Zaman uzadıkça, vatandaşın serzenişi de artıyor…
Hele esnafın…
Yaz sezonuna bağlı iş yapan bir çok esnaf kan ağlıyor..
Özellikle işin önemli bir kısmının Ramazan’a rastlatılması daha rahatsız edici oldu…
Bu noktada Ankara Büyükşehir Belediyesinin uygulamalarını hatırladık…
Daha doğrusu okurlarımız, çevremiz, arkadaşlarımız sıkça hatırlatıyorlar ki…
Melih Gökçek, Belediye adına bir yatırım, bir hizmet girişiminde bulunacaksa…
Öncelikli yaptığı iş, o yatırıma bir süre biçmek!
Mesela bir alt geçit yapılırken, hizmet noktasına devasa bir pankart asıyor…
Bu çalışma 90 gün sonra hizmete açılacak diye…
Bugüne kadar, bir gün bile sekmeden, hatta çoğu kere erkene alarak hizmetleri tamamladı.
Biz de bu yok!
Niye?
***
Sebep…
Planlamada, programlamada ciddiyetsizlik olabilir mi?
Yahut;
Öngörü noksanlığı desek, daha mı kibar düşer…
Belediyenin çalıştığı müteahhitlerin kayıtsızlığı, kifayetsiziliği…
Evet bunlar da olabilir…
Hepsi bir arada da…
Hangisi olursa olsun!
Vatandaş için önemli olan sonuç…
Kimi yeni yetme siyasetçiler, “Boşverin canım süre uzasın, iş bittikten sonra nasılsa millet çektiği sıkıntıları unutur” deseler de…
Ki, bunların sayısı son yıllarda hayli arttı…
Bu bakış açısı doğru değil…
Bizim yerleşik anlayışımızda, millete hizmet Allah Rızası içindir…
Allah’ın Rızası da, bilerek, planlayarak millete eziyetle elde edilmez…
“Ben ederim” derseniz…
O durumda ne tür hizmet getirirseniz getirin, memleketin her yanını hizmete boğun; hiç önemli olmaz…
Bir sevimsizlik, bir “bed”lik sizi kuşatır ki…
Buna cilve-i Rabbani deniyor!
***
Yerel hizmetler, yatırımlar son yıllarda önceki dönemlerle kıyas götürmeyecek oranda fazla olmasına karşın…
Vatandaştaki memnuniyetsizliğin en mühim sebebi bize göre bu…
Bir bakıma..
Bir yandan hizmet götürürken öbür taraftan eziyet etmek!
Şunu da biliyoruz…
Ne söylersek söyleyelim kulak kabartan olmayacak!
Huy değişmiyor ya…
Eziyet etme…
Millete tepeden bakma huyu…
Devam edecek…
Biz de, bekleyeceğiz ve…
Soracağız:
Nereye kadar?