Sözün özünü Karahasanoğlu söylemiş…
Diyor ki…
“…teröristbaşının da sergilenen ikiyüzlülüğün farkına varıp, "Açlık grevine son verin" dediği açıklandı..
Teröristbaşı bile, "Açlık grevine son verin" diyor.
Bu PKK severler ise, "Açlık grevindekilere kulak verin" diyor..!
Vah halimize vah…”
Maalesef durum bu…
Ve sayıları da öylesine çok ki…
Laf da söyleyemiyorsunuz…
Hemen şamatayı koparıyorlar…
“Bizi hedef gösteriyorlar” diye…
Kimse de çıkıp demiyor ki…
“Be haysiyetsizler, zaten eşkıyanın yanındasınız sizi, kimler, kime hedef gösteriyorlar!”
***
Şuur altlarında yatan hakikat şu…
Bir gün bu illet öyle ya da böyle son bulacak…
Ardından da hesaplar görülecek…
Bu kadar kanın, canın sorumlusu kim diye…
Elinde silah olanı saymıyoruz…
Onlar zaten canlarıyla veriyorlar hesaplarını…
Ya kalemleriyle ateşe benzin taşıyanlar…
İşte onlar!
Onların hesabı zor olacak!
Bunun korkusuyla “hedef gösteriliyoruz” diyorlar…
Kayıt altına girdiklerini düşünüyorlar…
Öyle ya…
Köşelerindeki zırvalamalarını “nasılsa unutulur” zannındalar…
Ama, muhalif cenahtan, “suçüstü yazıları” var ya…
Onlardan fena halde ürküyorlar…
Şeytan azapta gerek!
***
İçimizdeki bu hain takımının arkadan dolanma çabalarını Kuruhasanoğlu öyle güzel anlatmış ki…Fazla söze hacet bırakmıyor…
Buyurun okuyun…
(…)
“Bu demokratlar(!)ın hepsi, bugün Fransız Kültür Merkezi önünde toplanacaklarmış.
Çok güzel bir yer bulmuşlar kendilerine..
Topluma Fransız olanların, Fransız Kültür Merkezi'nden başka nerde buluşması düşünülebilir ki?
Buluşup da ne isteyecek, ne diyeceklermiş?
"Apo bir kahramandır. Onu derhal serbest bırakın!"
Hemen itiraz edecekler..
"Yalancı! Biz öyle bir şey demiyoruz" diyecekler.
Soralım o zaman..
Peki ne diyorsunuz?
"'Açlık grevindekilere kulak verin' diyoruz."
İyi. Kulak verelim.
Ne diyor açlık grevindekiler?
"Apo önderimizdir. Önderimizi özgürlüğüne verin."
Eeee?
Ne oldu şimdi?
"Biz demiyoruz, onlar diyorlar.
Biz onlara destek veriyoruz."
Ne farkediyor?
Destek verdikleriniz bunu diyorsa, siz de onlara destek veriyorsanız..
"Siz de, Apo'yu önder sayıyorsunuz, Apo'ya özgürlük istiyorsunuz" demektir.
Bunun başka ne izahı olabilir ki?
Lafı dolandırarak..
Araya atlama taşları koyarak..
Lafı direkt söylemeyerek...
Halkı mı aldatacağınızı sanıyorsunuz?
İstediğiniz bu: "Apo'ya özgürlük!"
Türbana özgürlük isteyemiyorsunuz..
En azından içinizden bazıları, bunu yazıları ile açıkça ilan ediyor..
Eski mahallelerinden utandıkları için, türbana özgürlük isteyenleriniz de, dürüstçe gazetecilik yapanların susturulmasını istiyor.. Özgürlükten ne anladığını böylece ispatlıyor.
Ama iş teröristlere gelince. Askere kurşun sıkana gelince.. Döşedikleri mayınlarla çoluk-çocuk herkesi katledenlere gelince..
Hepiniz birden Fransız Konsolosluğu önünde buluşmaya karar veriyorsunuz..
Birden naifleşiyorsunuz..
Ay sevsinler sizi...”