Ulaştırmadaki korsan hal nereye kadar?
Ne kadar da çok bu konuda sıkıntısı olan varmış…
“Bir dokun bin ah işit” sözü gerçek buldu…
Bürokratik kademelerde, memuriyet noktalarındaki sıkıntıyı yazdık ya…
Çok kişi arayıp bu işin peşini bırakmamamız gerektiğini söyledi.
Yani, problem öyle büyük ki…
Sıradan vatandaşından siyasetçisine, memuruna amirine herkesi bi_huzur etmiş.
Biz elbet peşini bırakmayıp, yazacağız…
Yazacağız da…
İlgililer ilgilenmezse, yazmanın tek başına kıymeti olmaz ki…
İlgililer, ey ilgililer…
İşin boyutu vehamet arzediyor..
Erzurum’da kurumların başında bulunanların çoğu, işlerinin ehli değil.
İşiyle ilgilenen, hakkını vererek yapan sayısı o kadar az ki, saymaya değmez.
Bir an önce bu işe birileri el atmalılar.
Eskiden böyle değildi…
İşini yapmayanın işi elinden alınırdı…
Yani müdürse müdürlüğünü bilecek, kurumun işlerini takip edecek…
Yapamıyorsa, o vakit kenara çekil, bilen gelsin denilirdi…
Denilmekle kalmaz derhal bu uygulamaya geçirilirdi…
Kim yapardı?
Siyaset kurumu…
**
Bakın bir kamu kurumu söyleyelim mesela…
Ulaştırma Müdürlüğü…
Bilen var mı buradaki isim ne iş yapar?
Ulaşımdaki sorunlara dair bu arkadaşın ne gibi bir katkısı, çözümü var…
Yok!
“Yok”u geçtik, göstere göstere bir sorunu çözmemekte direndiği iddia ediliyor…
Komşu illerden gelen korsan taşımacılara dönük yapılması gerekenler yapılmıyor…
Şoförler, şoförler cemiyeti ne yapacağını şaşırmış vaziyetteler.
Vali devreye giriyor, çözüm yok…
Vekiller ilgileniyor gereken yapılmıyor…
Neden?
Ulaştırma BölgeMüdürlüğü ipe un seriyor da ondan…
Tam bir fecaat hal var…
En kötüsü de, sanki sorunun kaynağı Ulaştırma Bakanlığı imiş gibi bir imaj oluşturuluyor…
Yani, bütünüyle hükümet suçlanıyor…
**
Ülkeye çağ atlatan bir hükümete yapılabilecek en büyük kötülük budur…
Bir kurum yaptıklarıyla, ya da yapmadıklarıyla bir hizmet ekibini yere vuruyor…
Ne karışanı var, ne görüşeni, danışanı…
Yan gelip yatıyor…
**
Buradan bir kere daha not düşüyoruz…
Bu korsan taksicilik, minibüscülük de neyin nesi oluyor..
Buna dur demek kimsenin haddi değil mi?
Mesela vilayet ne yapar?
Siyaset ne der bu işe?
Bu kurumun başındaki müdür daha ne zamana kadar bu konuya duyarsız kalacak…
En önemlisi de, bu duyarsız hale siyasetçiler ne vakte kadar umursamaz olacaklar?
Takip edip ısrarla yazacağız..
Başka kurumları da…
Başka isimleri de!