Siyaset yapmak zor iş…
Etrafımızdan, yakınlarımızdan ve tabii mesleki tecrübemizden biliyoruz ki, hakikaten zor bir uğraş.
Bir defa mesai kavramı sizin için yok.
Bir başkası…
Muhatap ayırma gibi, ilgi alanını sınırlama gibi bir lüksünüz de yok.
Herkese, her yere, her zaman yetişeceksiniz.
Aksi halde…
Başarılı olma şansınız yok!
Düğüne gideceksiniz…
Oradan çıkıp hemen cenazeye yetişmeniz gerekiyor.
İlçeler, köyler, Mahalleler…
Muhtarlar..
Daire Müdürleri…
Ve tabii vatandaşlar..
Boş yok!
***
İşine gelirse böyle…
Saha senin, istediğin gibi koştur..
Gol at, penaltı at…
Kaleci ol, gol kurtar…
Hepsi sana açık bir alan…
Tabii, faulübol bir zemindir de siyaset.
Siz çok iyi niyetle top çevirirsiniz, milletin derdiyle uğraşırsınız…
Bir başkası başka hesap tutar.
Çelme takar, çamur atar…
Nasıl mı?
İş takipçisi ahlaksızlardan bahsediyorum…..
Siyasetçiyi en çok zora sokan bunlardır.
Bir örnek verelim…
Adam, birisinin vergi borcu için devreye girer…
Borç birkaç milyon…
Milletvekilini arar…
O’da gayet masumane ilgili kurumu arayıp, ‘taksitlendirme, bir kısmını silme imkanı var mı?’ diye sorar..
İlgili, kanuni formatı söyler…
Vekil de, araya girene hali anlatır…
Aracı malı götürecek ya…
Bırakmaz yakasını…
“Vekilim bir başkasına yapmışlar, şöyle şöyle örnekler var.. vs. vs..”
Bunaltır Milletvekilini…
Bir daha arar ilgili kurumun başındaki zatı…
Cevap şu: “Vekilim sizi arayanlar iyi niyetli değiller. Sizi kullanıp aradan para koparmanın peşindeler. Bizim söylediğimiz kanuni olandır ve yapacak bir şey yoktur. Araya girenle muhatap olmayın, adınız iş takipçisine çıkar.”
Siz olsanız ne yaparsınız?
Normal şartlarda ilgiyi keserseniz değil mi?
O vakit, yandı gülüm keten helva…
Sosyal medya devreye girer.
İş takipçisi sahtekar yazar da yazar!
Vekilin telefonlara bakmadığından tutun da, ulaşılamayan adam olduğuna varıncaya kadar…
Bilen bilir…
Bilmeyen ne sanır?
***
Dedik ya zor iştir siyaset…
Ancak, bunu kolaylaştırmak da mümkün…
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi ilkeli duruşunuz olursa, bu sahtekarlar bir müddet sonra sizden ayaklarını keserler…
Bu bir…
İkincisi, buna rağmen aleyhte kampanya varsa…
Çivi çiviyi söker kuralını devreye alacaksınız.
Bu tür söylemleri dile getirenleri açıkça afişe edeceksiniz.
Diyeceksiniz ki, “Ey millet, bu ahlaksız şöyle şöyle işler için milletvekillerini arıyor, işi olmayınca da bu tür hayasızca yalanlar söylüyor.”
Ve tabii, başka deşifre edici yöntemler kullanacaksınız.
Gerekirse kanuni merciilereşikayette bulunacaksınız.
Ki, vekil milletin işine yönelsin.
Memleket için çalışsın.
Özetlersek…
Siyaset zor iştir…
Hele Erzurum’da.
Vesselam!