MENÜ
Erzurum 17°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Koronaya Yakalanmak Mecburi mi?
M.Tevhit Gülseven
YAZARLAR
7 Şubat 2022 Pazartesi

Koronaya Yakalanmak Mecburi mi?

Koronaya Yakalanmak Mecburi mi?

 

“Bekliyorum seni göğsüm açık, bağrım açık.

Hançer ol bağrıma saplan, ecel ol karşıma çık”. Faruk Nafiz Çamlıbel!

Faruk Nafiz Çamlıbel, bu şiiri büyük ihtimal sevdiği için yazmış, biz korunaya gel bize ne olur, ne olursan ol, yeter ki gel beni ve sevdiklerimi tut diye çağırıyoruz. Ve öyle de davranıyoruz. Ve korona da geliyor, tutuyor, perişan ediyor!

Hijyen, mesafe hak getire! Hala birçok şehrimizdeki kahvelerde sigara yasağı uygulanamıyor!

Hava soğuk, yer kayıyor, corona anlamıyor, yakalıyor! Yakalanıyoruz! Çok kolayız, çok kolay avız!

Hiçbir organizasyonumuzdan vaz geçmiyoruz! Gerekçemiz; mecbur!

Düğün yapıyoruz, neydeyim; mecbur gideceğiz, oynayacağız! Mecbur! Cenazemiz var, katılacağız, mecbur! Parti, siyasi içerikli buluşmalar, cemaatler, tarikatlar, akraba eş dost ziyaretleri; mecbur!

Toplu taşımalar, AVM’lere, spor karşılaşmalarına, pazarlara gidilecek; mecbur! Bayram ziyareti, bilmem ne tatiline gitmek de mecbur! Kahveler, kafeler, lokantalar zaten mecbur(!)

Mecburiyetten korona enfeksiyonuna yakalanıyoruz!

Dört kişilik bir ailede bir kişiyi izole etmenin imkânı da yok; mecburen hep taşıyıcı, hep yayıcı ve hep kırkayaklı sevimsiz bilmem kaç miligramlık öcü koronanın boysuz, ensiz kırmızılı cazibesiyle ona doğru koşuyoruz.

Sonra gelsin pişmanlıklar, suçlamalar, acılar, ağrılar, kayıplar!

Aşı olun diye millete neredeyse yalvaran doktorlar ki bir uzman bile altı yıldan sonra dört beş sene ihtisasla en azından on yıl ilim yapmış insana; bu ilimden bihaber bir aklı evvel vatandaş ekâbir kardeşim, daltonizmin temsilcisi; yok ben aşıya inanmam diyor; zevzek! Sanki doktora o aşı olunca para veriyorlar. Kaç doktor ve sağlık çalışanı korona yüzünden hayatını kaybetti, çoluk çocuğunu bırakıp genç yaşta göçtü! Hiç olmazsa onların anısına hürmeten aşı yaptırın!

Her gün bir iki uçak kazası kadar kayıp veriyoruz!

Yaşı genç olanlar belki de on sene sonra covid 19’un veya varyantlarının geç komplikasyonlarını görecekler?

Koronanın öldürmediğini düşünün; iki mesele var!  Geçirilmiş bir korona enfeksiyonundan sonra insanlarda hasar kalıcı mı veya hasar kalmışsa bu nasıl tedavi edilebilir? İkincisi ise korona enfeksiyonları tedavisi aldıktan sonra hastaların takip etmesi gereken bir yol haritası var mı? Mesela güneş ışığı daha çok mu zarar verir? (Bu konuda AB’de yapılmış bir çalışma olduğunu bir doktor arkadaşım söyledi) veya diğer organlarımızın takiplerini ne kadar süreyle yaptırmak gerekir? Veya ne kadar sıklıkla çekap yaptırmakta fayda var? Aşı olup olmamak yerine bu yan etkileri konuşmalıyız, sormalıyız!

Tedbir almıyoruz, mesela günlük vaka sayısı onbin iken camilerimizde mesafe ve maske vardı, günlük vaka sayısı elli bine çıktı, camilerimizde mesafeyi kaldırdık, safları sıklaştırdık. Şimdi günlük vaka sayısı 200 bine ulaştığında maskeyi de kaldırırız(!).

Hastalıkla beraber sorular da, sorunlarda büyüyor!

Her kesim, devlet ve her şahıs sorumludur.

Önce kendi sorumluluk bilinciyle sonra başka insanları kollayıp koruma adına mecbur olan işleri erteleyerek insanların vazgeçmesi akıl ve mantıklı bir harekettir. Bunun için kendine ve topluma saygı duymak esastır! Ben gördüğüm kalabalıklarda mantık aramıyorum, mecburiyet göremiyorum, bir kalabalığa girmeye kendimi mecbur hissetmiyorum, ancak bu kadar insanın nezaket anlayışından dolayı da ayrıca endişe duyuyorum. Kalabalık oluşturmak mantığa ve nezakete aykırı!

Siz mantık ve nezaketten vazgeçmemeyi gene de bir düşünün; derim!

Ben koronayı çağırmayın, o sizi bir yerde bulacaksa kendisi bulsun! En azından biraz saklanalım, hijyen yapalım, maske takalım, kalabalık oluşturmayalım da gene de bulursa o zaman hesaplaşalım.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Bir vatandaş
 7 Şubat 2022 Pazartesi 18:59
Ellerinize, kaleminize, yüreğinize, bilginize sağlık... Nasıl güzel ifade etmişsiniz. Ah keşke şu duyarlılığınızın binde birine sahip olsaydı insanlık. Şimdiye kadar covid movid kalmamıştı. Bu salgın sadece bir sağlık sorunu değil, insanlığımızın da imtihanı oldu. Ve maalesef biz kul hakkı hususunda en hassas davranmamız gereken Müslüman bir toplum olarak bu imtihandan sınıfta kaldık. Birileri bir başkalarının direkt veya indirekt katili oldu. Bilime inat etmenin bedeli çok ağır oldu, hala daha olmaya devam ediyor.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi