MENÜ
Erzurum -5°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Erzurum Orhan Pamuk'u: Feridun Andaç
Kadir Sabuncuoğlu
YAZARLAR
4 Eylül 2011 Pazar

Erzurum Orhan Pamuk'u: Feridun Andaç

Cumhuriyet Caddesindeki Vehip Atalay Kültür Sarayının vitrininde hiç gördünüz mü?
Feridun Andaç'ın son ve en önemli kitabı bu vitrini süslüyor:
Erzurum: Bir kentin solgun yüzü.
Dharma yayınlarından geçtiğimiz yıl çıkan 495 sayfalık kitabın her sayfasında dünden bu güne çok sayıda siyah- beyaz ve renkli fotoğraflar var.
Agos Gazetesinin arşivinden alınan eski Erzurum’a ait gizemli fotoğrafları ilginç buldum.
Sanatçı Lütfi Özgünaydın, Nevzat Çakır, Haluk Özözlü, Gültekin Çizgen'in objektifinden çıkan Erzurum fotoğrafları, kitaba hem görsellik ve hem de derinlik kazandırıyor.
Feridun Andaç, 18 yaşındayken göç ettiği Erzurum'a 32 yıl sonra dönüyor ve "Çocuk cennetim" diye açıkladığı Dadaşlar diyarını mercek altına alıyor.
Usta bir kalemden edebi yorumlar, şiirler ve düne ait ne varsa hepsi 'Bir kentin solgun yüzünde' var.
"Bir kar tufanıydı ömrüm" diyen Feridun Andaç 'Bir kentin solgun yüzü' ile bir bakıma doğup büyüdüğü topraklara vefa borcunu ödüyor.
Erzurum’un tanıtımına ve turizmine ciddi katkılar sağlıyor.
Ayrıca hayatına yön veren ve hala etkisinde olduğu Erzurumlu Resim öğretmeni Fuat İğdebeli'nin sağladığı katkıları anlatıyor.
Yazar, aslında bu kitabıyla Erzurum'da bıraktığı çocuk ve gençlik yıllarının izlerini arıyor.
Her satırını ayrı bir heyecanla okuyacağınız kitapta özellikle yaşları 40’ın üzerinde olanlar, unutulmaya yüz tutan anılarını canlandırma olanağı bulacaklar.
‘Erzurum'un Orhan Pamuk'u olarak nitelendirilen yazar Feridun Andaç, okuyucuya geçmişten günümüze renkli bir yolculuk yaptırarak, bir kent kitabının nasıl yazılması gerektiğini gösteriyor.
ANILARDIN BİR DEMET
"...Erzurum'da hayat dingin akardı. Sessiz bir su gibi... Dipte ne olur biter çok farkında olamazdınız. İnsanların ibadetleriyle saklıydı, birbirlerine yardımları, paylaşımları da. Bayramlar, düğünler onların katlarını açar; kendilerini dış dünyada göstermelerini sağlardı. Çünkü ev içi yaşam kutsallığın ötesinde, gece oturmalarıyla şenlenir, insanlar bu gidip gelmeleri bir tür törensel edayla yaparlardı" diyen Andaç şöyle devam ediyor:
"Örneğin kadınların hamama gitme günleri olurdu. Adeta pikniğe gider gibi gidilirdi. Sinemalarda özellikle Güneş Sinemasında (Şimdiki Vakıf İş hanı altında) kadınlar matinesi olurdu. Oraya gidilirdi. Bir de çay bahçeleri... Millet, Ömür, bunlara sonra eklenen Orkide, eğlence yerleriydi. Bir tür semaver partileri yapılırdı. Akşamları ise sanatçılar sahne alırdı. Yörenin seçkin sanatçıları bu bahçelerde sahneye çıkmıştır. Raci Alkır, Mükerrem Kemertaş, Ekrem Çakıllı, Metin solmaz, Mete Çelenk, Fuat Durular..."
BİR DÖNEM YAZLIK SİNEMALAR BİLE VARDI
1970'lerde yaşamımıza giren Doğu, Güneş, Arı, Gürpınar sinemalarını anlatan Andaç, oturdukları apartmanın arka balkonunun açık hava sinemasına baktığını aktarırken, şöyle diyor:
"Akşamları şenliğim olmuştu sinema. Yapı Sanat Okulu'nda her çarşamba öğleden sonra öğrencilere film gösterilirdi. Bunu hiç kaçırmazdık. Film afişleri aklımı başımdan aldırdı. Benim Erzurum'daki başkalaşma deneyimim asıl sinemayla başladı."
Kitap okuma konusunda tembelliğime karşın yine de ERVAK Başkanı Erdal Güzel’den emanet aldığım adına imzalı ‘Bir kentin solgun yüzü’nü bir solukta okuduğumu itiraf etmeliyim.
FERİDUN ANDAÇ KİMDİR?
27 temmuz 1954'te Erzurum'da doğan Andaç, ilk, orta ve liseyi Erzurum'da okuyor ve sonra Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ni bitiriyor. İstanbul üniversitesi edebiyat fakültesinde yüksek lisans yapan Feridun Andaç, üniversitelerde edebiyat dersi veriyor.
2000 yılından bu yana da meslek olarak yazarlığı tercih eden Andaç, Varlık, Adam öykü, Hürriyet gösteri dergilerinin yanı sıra Cumhuriyet gazetesinin yazarları arasında yer alıyor.
Feridun Andaç, 'Işık ol, günüme ağ' adlı denemesiyle 1994 Abdi İpekçi Barış ve Dostluk, Necati Cumalı ile yaptığı 'yazıya adanmış bir ömrün tanıklığında' eseriyle 2000'de Pen Yazarlar Derneği Onat Kutlar edebiyat söyleşisi birincilik ödülünü alıyor. 'Türkan Şoray ile yüz yüze' çalışması ise adından en çok söz edilen eser olarak gösteriliyor.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Nimet Özay
 5 Eylül 2011 Pazartesi 06:24
Erzurum engin tarihi serüveni, özellikli ve farklı insan kaynaklarına sahip olmasına rağmen Romanı yazılmamış şehirdir. Erzurum üzerine yazılmış hikayeler de bir elin parmak sayısını geçmez. Destan yazan bir şehir romana hikayeye aktarılmamıştır ne yazık ki. Erzurum konulu filimler ki sayıları birkaçtanedir, duvardaki kan dışında tam bir fiyaskodur. Bu sebeple, Erzurum'un sanat gündemine taşınması adına yazılarınızı bir çığır olarak görüyor, devamını diliyoruz.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi