MENÜ
Erzurum -5°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Devlet adamına örnek:  Mustafa Malay
Baki Gezmiş
YAZARLAR
24 Mart 2009 Salı

Devlet adamına örnek: Mustafa Malay

Kaliteli adamın hali başka oluyor. Tavırlarndaki letafet, ifadesindeki zerafet, üslubundaki incelik insanı kendine hayran bıraktırıyor...
Bu düşünceler belirtilmese de hakşinas herkesçe kabul edilir ve bunu hak eden birisi olduğunda bu duygularla karşılanır...
Buna son örnek Erzurum eski Valisi Mustafa Malay’dır.
Şimdi Aydın’da...
Yakında, Ankara’da olacak.
Kendi isteğiyle merkeze alınması sözkonusu...
Kendi isteğiyle diyorum...
Başkalarının yalvar yakar bu tür makamlar bekledikleri bilinirken, Malay elinin tersiyle itiyor...
Niye? İlkeleri adına...
Devlete olan bağlılığı ve saygısı adına...
İsterseniz olayı bir hatırlayalım...
CHP Genel Başkanı Valiler için AKP ile gelen, APS ile gider demişti ya...
Ve özellikle de Aydın Valisi Sayın Malay’a ayrı bir paragraf açmıştı ya...
O’da...
Cevap verdi bu benzetmeye...
Verdiği cevap, tarafsızlığına gölge düşürecek nitelikte ve netlikteydi...
Farkındaydı Sayın Malay...
Ki...
“Hiç çekinmeden, söylemem gerekeni söyledim, ama, artık tarafsızlığıma da gölge düştü” deyip Merkeze alınmayı talep etti...
Ne güzel bir duruş değil mi?
O da pekala bu tavrı için akla yatkın teviller getirebilirdi...
Kızgınlığıma geldi...
Maksadı aştım..
Yanlış anlaşıldım gibi...
Ama yapmadı...
Mertçe, amiyane benzetmesiyle delikalıca bir yaklaşım sergiledi...
Ve...

***
Özlemini duyduğumuz devlet adamı tavrı budur işte...
Kendisini Erzurum’dan tanıyoruz.
Halka yakın...
Hakkı üstün tutan bir Vali’ydi...
Yediden yetmişe herkes sevmişti Malay’ı...
Kendi tarifiyle halkın taa kendisiydi.
Makam mansıp onun için hiç önemli değildi...
Çocukla çocuk büyükle büyük olur denen güzel bir insandı...
Dinlemeyi seven, imkanları ölçüsünde sorunu olanın çaresi olmaya çalışan güzellikte bir insan...
Kendisini Erzurum unutmayacaktı...
Şırnak’ta uğradığı haksızlığa rağmen “Devlet Kavramı”zedelenmesin asaletiyle sükut eden Malay, bu defa ayrı bir ders vererek bütün ülkenin kalbinde yer etti...
Şimdi Türkiye unutmayacak O’nu...


BUNLARI BİLİYOR MUYUZ?

DOWN Sendromu

İlk olarak 1866 da John Down tarafından "özel bir zeka geriliği" olarak tanımlanmış, bebekler mongol ırkına benzer çekik gözleri nedeni ile Mongolizm-mongol bebek olarak adlandırılmıştır. Ancak Asyalı bilim adamlarının baskısıyla down sendromu kullanılmaktadır.
Baştan beri genetik olduğu düşünülmekle birlikte ancak gen haritalarının çıkarılabildiği 1959 yılında kromozom anormalliği olduğu tesbit edilmiştir.
İnsanlarda en sık görülen kromozom anomalisi türüdür yaklaşık 700 bebekten biri downdır.
İnsan 46 kromozom içerir. Down lılarda 21.kromozom üç tanedir.(normalde bir anneden bir babada iki olmalı) bu nedenle Trisomi 21 de denir. Bu hücresel düzeyde anormallik bebek vücuduna yansıdığında Down sendromu ortaya çıkar.
Tipik bir yüz görünümü vardır baş nisbeten ufak ense kısa ve geniş burun kökü yassı kulaklar normalden düşük seviyede gözler ayrık ve çekik dil ağıza göre büyük ve dışarı taşmış şekildedir. Ense cildinde genellikle boğumlar vardır.
Tonus (vücut gerginliği) düşük, parmaklar kısa-tombul,avuç içlerinde Simian çizgisi denilen tek bir çizgi vardır.
Serçe parmak genellikle içe kıvrıktır. Kalp hastalıkları sıktır.
Lösemi riski yüksektir ancak en önemlisi bariz zeka geriliğidir.
Zeka bebekler arasında değişiklik gösterebilir ancak özel merkezlerde kısmen eğitilebilir.


Cemil Meriç Diyor ki...

Avrupa'dan her kelimeyi aynen almamızın ne lüzumu var? Fakat  bazı, demokrasi, sosyalizm, gibi tercüme edemediğimiz   kelimeler  var, almak   gerekirse  onlar    alınmalı.
Slogan, İsveçliler'in savaşta birbirlerine  karşı kullandıkları  küfürlerden   doğmuştur. Bu kelime  zamanla ideolojik  ve  siyasi  sahada  da  kullanılıroldu. Tenzih ederim; bir  manada   bizim   savaşlarda  Allah! Allah!  dememiz  gibi.
İster   denize, ister   kuyuya   daldır; alacağın   su   elindeki   kabın   büyüklüğü   kadardır.
Spencer'e   göre, aydın   adamla, aydın   olmayan  adam  arasındaki  fark; aydın  adam  "ben"'den   bahsetmez.
Hatıra, dişleri  fırçalayıp, makyaj   yapıp   tarih   önüne   çıkmaktır.


Bir Fıkra

Adamın biri yolda giderken, birden ayağı kayıp düşmüş. Arkasından gelen adam, kalkmasına yardım etmiş. Düşen adam teşekkür ettikten sonra "sizin bu iyiliğinize nasıl karşılık verebilirim?" demiş.
- Vallahi ben şimdiki iktidar partisinin bir üyesiyim.
İlk seçimlerde
bizim partiye oy verirseniz, ödeşmiş oluruz...
Adam ters ters bakmış karşısındakine:
- Beyefendi, beyefendi, demiş.
Ben düşünce kıçımı yere vurdum, kafamı değil...


ETKİLİ SÖZ

"İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz."

Hz. Muhammed (SAV)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi