DİYANET İşleri Başkanlığı her yıl Ekim ayının 1 ile 7’inci günleri arasında bir kutlama organizasyonu düzenliyor:
“Camiler Haftası”.
Bu kutlama kapsamında, bu yıl ilave olarak bir kampanya başlatacak:
“Yaşasın Camiye Gidiyorum”.
Aralarında Erzurum’un da bulunduğu 20 ilde, bu kampanya altında birkaç da panel düzenleyecek.
“Cami ve Çocuk”.
“Cami Görevlileri Çalıştayı”.
“Din Hizmetlerinde Gönüllülük”.
Keşke, bu panellere bir tane daha ilave etselerdi:
“Camilerin Rantabl Kullanımı”.
* * *
İNŞA edilişinden beri, bizim mahallenin camisi olan Çamlık Cami’de, hemen her yıl, hem Teravih hem de Bayram Namazı kılmak nasip olmuştur şahsıma, Elhamdülillah.
Gözlemlerime göre, mahallemizdeki katlı bina sayısı her yıl biraz daha artıyor; aynı miktar arsada artık daha fazla insan barınıyor. Ama cami cemaati azalıyor. Oysaki, eskiden dışarı taşardı; şimdi dolmuyor bile…
Bu yüzden anlamlı buldum, “Yaşasın Camiye Gidiyorum” kampanyasını.
Neyse, biz “Camilerin Rantabl Kullanılması” kampanyamıza dönelim..
* * *
GÜNDE beş vakit ezan okunur, namaz kılınır.
Ramazan ayı hariç, bu beş vaktin her birisinde en fazla bir saat işgal edilir camilerimiz; aşağı yukarı 20 saate yakın boş durular.
Şehir merkezlerinde bulunanların hemen hepsi, kaloriferlidir, doğal gazla ısınmaktadırlar.
Hele bir de bahçe gibi bir kısım müştemilatları da varsa…
Uzun vadede “israf” değil midir?
* * *
HA bire para toplar camilerimizin yaptırma ve yaşatma dernekleri.
Bir çoğu yeni bir müştemilat ilave etme derdindedirler.
Hep gelir peşinde koşarlar; hiç giderleri azaltma derdinde olanını gördünüz mü?
Mesela, camiyi bölümlendirerek, sadece ihtiyaç olan kısmı ısıtmak gibi…
Yahut “yerden ısıtma” yaptırarak, sadece cemaatin safa dizildiği bölümlerin altını ısıtmak gibi..
Hatta cami bahçesini ücretli otoparka dönüştürmek…
Bahçesini, en azından yaz aylarında Açıkhava çay ocağı olarak kiraya vermek gibi…
* * *
KEŞKE, Milli Eğitim de okulların rantabl kullanımı için bir şeyler yapıverse…
Yazıktır; yanan doğal gaz beleş değil: “Milli Servet”!